CEM UZAN, ERDOĞAN'DAN NE RİCADA BULUNDU?
Cem Uzan, son 10 yıldır Türkiyenin gündeminden düşmeyen İmarbank operasyonunun perde arkasını da anlattı.
2020-08-11 06:40:55 Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37
Dört yıldır Fransanın başkenti Pariste yaşayan ünlü medya patronu Cem Uzan, siyaset ve medya dünyasında büyük yankı uyandıran açıklamaları dışında, son 10 yıldır Türkiyenin gündeminden düşmeyen İmarbank operasyonunun perde arkasını da anlattı.
Cem Uzanın Taraf gazetesine, İmarbank olayının perde arkası ile ilgili verdiği bilgiler şöyle:
UNAKITAN, AT BİR TEKLİK DEDİ
İmarbankta zararın yüksek tutulduğunu söylediniz. Bu karara nasıl vardınız?
İmarbanka 2003 yılının Temmuz ayında el konuldu. Aynı yılın, ramazan ayında yani ekim kasım gibi, Cemil Çiçekin odasında toplantı yaptık. Toplantıda Unakıtan, Cemil Çiçek, Can Ataklı ve ben vardım. İftar sonrası Unakıtan, 2 milyar doları ödemeyi kabul et, bu işi bitirelim dedi. Kabul ettim, Tamam, zarar neyse öderiz dedim. O zaman at şuraya bir teklik dedi. Yani, 1 milyar dolarını peşin öde dedi. O zaman, ÇEAŞ ve Kepezi iade edersiniz dedim. O olmaz, onu iade edemeyiz dedi. Peki dedik. Toplantıda, Biz yukarıya durumu rapor edelim ve sana dönelim dediler. Ayrıldık...
ZARAR ÜÇ AYDA 3 MİLYAR ARTTI
Toplantının ardından bir protokol imzalamak için beklemeye başladık. Toplantı 2003ün Kasım ayında yapıldı. Tam üç ay sonra yani 2004ün Şubat ayında, tüm şirketlerime el koydular. 14 Şubattı. Bütün her şeyime el konuldu. Zarar, üç ayda 2 milyar dolardan 5 milyar dolara çıktı. Sonraki süreçte, defalarca TMSF ile görüştük. Ancak, hep oyalama ile geçti...
LİSTEYİ KAFAMA ÇARPARLARDI
İmarbank zararı, 5 milyar dolara nasıl çıktığını TMSFye sordunuz mu?
Sorduk. 390 bin mudiye ödedik diyorlar. Biz de, mudilerin listesini istedik. Ödeme yapılırken, nüfus cüzdanı bilgileri ve adres bilgileri de alınır. Biz de o listeyi istedik. Bizdeki listelerle karşılaştırmayı düşündük. Bu idari bir karardır diyerek listeleri vermediler... Mahkemeye gittik, mahkeme de talebimizi reddetti. Bankadaki boş hesap cüzdanlarının kullanılarak bazılarına da ödeme yapıldığını öğrendik. Listeler verilmediği için bunları da tespit edemedik. 5 milyar dolar ödeme yapacaksın, sonra da listeye bana vermeyeceksin... Benim için de hırsızdır, diye bağıracaksın. Dürüst olsa, listeyi kafama çarpardı. Burada en az 3 milyar dolar fazladan ödeme yapıldı.
İmarbankta çifte kayıt olduğu için zararın arttığı açıklandı. İmarbanktaki zarar çifte kayıt sistemi nedeniyle artmış olamaz mı?
Çifte kayıt diye bir şey yok. Çifte hesap yok. Zaten olmadığı için TMSF kime ne ödediğini açıklamıyor. İmarbankın 2 milyar dolar zararı çifte kayıt diyerek 5 milyar dolara çıkarıldı. Onu da yapan Nebil İlsevendir. 2 milyar dolar birikmiş zararı çifte kayıt diye şişiren Nebil İlsevendir. Wikileaks kayıtlarında da Engin Akçakoca bunu itiraf ediyor. Kemal Unakıtan, birikmiş zarar olarak 2 milyar dolar olduğunu bana kendisi söyledi. O dönemde fonun başında Nebil İlseven bulunuyordu. İlsevenin, Aydın Doğana yakın olduğunu herkes bilir... Bankaya el konulduktan sonra benim evrakları dokunmam mümkün değil. Bırakın dokunmayı bankanın önünden geçirmediler...
CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKANDAN RİCA
İmarbankta yaşananların Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakanın acemilik dönemleri olduğunu düşünüyorum. Bürokratlar ikisini de yanlış yönlendirdi. Benim her ikisinden de tek ricam, konunun bağımsız bir birim tarafından incelenmesi. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu olur, Başbakanlık Teftiş Kurulu olur... İmarbank olayı ve TMSFnin işlemleri tek tek incelensin... İnceleme sonunda ne çıkarsa kabulümüzdür.
SUİTTE KALAN BÜROKRATLAR
Böyle bir inceleme açılması halinde bende elimdeki bilgi ve belgelere müfettişlere sunacağım. Bir zamanlar Rüşvetin belgesi mi olur?, deniliyordu. Şimdi ben de diyorum ki, hırsızlığın da rüşvetin de belgesi var... Benim şirketimin paraları ile 5 bin dolarlık süitlerde kalındı. Limuzinler kiralandı. Şirketimin parası ile hovardalık yapan bürokratlar oldu. Hovardalıkların parası Uzan ailesinin malından ödendi... Bunları yapan bürokratlara sesleniyorum: Hesap verin...
Sabahı kim alırsa elinde patlasın dediler
TMSF, Star ile ATV grubunu satışa çıkardı. Her ikisinde de farkı oyun oynandı. Her iki grupta, el konulduğu dönemlerde üç aşağı beş yukarı aynı değerdeydi. Değer bakımından en fazla yüzde 25 oynar aralarında. Star TVyi 300 milyon dolara Aydın Doğana sattılar. Değerinin çok altında gitti. Star Gazetesi de neredeyse kapatılıyordu. Sabah Grubunun değerini ise 1.1 milyar dolara çıkararak çok yüksek tuttular. Kim alırsa elinde patlasın, dediler. Amaçları, yeni bir güçlü medya grubu oluşmamasıdır...
Tuvaletteki kamera güvenlik için!
Pamukova çiftliğindeki kameralar da kamuoyunda uzun süre tartışma konusu olmuştu. Bu kameralarla ilgili cevabınız nedir?
Hepsi de güvenlik amaçlı kameralardır. Güvenlik amaçlı kurulan kameraları, misafirlerini çekmek için kurmuş, diye açıkladılar. Amaçları beni zor durumda bırakmak... İtibarımı zedelemek. Birçok arkadaşım sen bizi mi çektin diye, sitemde bulundu. Bunların hepsi insanlık dışı iftiralardır...
Hakan silahları severdi
İmarbank operasyonunda çok sayıda silah ele geçirildi. Bu silahları niye aldınız?
Hakanın ruhsatlı silahlarıdır. Silah merakı olan insandır. 100 tane silahı vardır. Hiç birisi kullanılmamıştır. Hepsi de ruhsatlıdır. Zaten silahlarla ilgili de bir şey yapamadılar...
İşadamlarına şantaj yaptığınız iddialarına yönelik değerlendirmeniz nedir?
Kime şantaj yapmışım ben. Ben iş hayatımda kurallarını sonuna kadar uygularım. Hakkımın bir noktasından vazgeçmedim. Kimsenin hakkına da bir milimlik tecavüz etmedim. Şu anda benim kolum kanadım kırılmış. Çıkıp şimdi konuşabilirler. Birisi çıksın desin ki, Cem Uzan bana şantaj yaptı tehdit etti... Ben inatçı bir insanım. Aynı zamanda çok da yumuşağım. Hakkımın kimsenin yemesine müsaade etmem. Birisi dayılanırsa da günahımı vermem.