BU DA PARALEL DÜNYA KUPASI!
Futbolda Dünya Kupasının sahibi 8 Haziranda belli oldu bile. Tek sorun dünya futbolunun patronu olduğunu iddia eden FIFAnın bu turnuvayı tanımaması...
2020-08-11 06:40:55 Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37
Hürriyet Gazetesi'nden Gökçe Aytulu'nun haberine göre çocukken mahallede top oynayanlar bilir. Mahalle futbolunda sıkı bir kast sistemi vardır. Bu sistemin tepesinde mahallenin afili delikanlıları bulunur. Onlar fuleli koşularla, şık çalımlarla toprak sahanın parlayan yıldızlarıdır. Takımın taktiğini, kimin hangi mevkide oynayacağını belirlerler.
Sistemin en altındaysa en zayıf halkayı oluşturan, bazı kendini bilmezlerin kazma, balta gibi lakaplar taktığı çocuklar bulunur. Kalpleri her ne kadar futbol aşkıyla çarpsa da ayaklarındaki kabiliyet aynı doğrultuda olmadığı için bu talihsizler, bazen Sen git kumda oyna diyerek takımdan dışlanır, eksik biri olduğundaysa kaleye ya da defansın bir kenarına geçirilmek suretiyle kendilerini
avutmaları sağlanır.
Listeye önce toplu çocuk yazılır
Sistemin kilit noktasındaysa bir kişi vardır: Futbol topu olan çocuk. Esasında bulundukları konum itibariyle mahallenin afili abilerinden de yüksek konumda sayılırlar. Çünkü yetenek o abilerde olsa da ortada top yoksa maç da yoktur. Topu olan çocuklar istediği kadar kazma olsun, takımda kendilerine yer bulabilirler. Hatta biraz açıkgöz olanları takımda kimin oynayacağını bile belirler.
Modern futbolda da aynı durum geçerli. Bu günlerde Dünya Kupasında mahallenin afili abilerini izliyoruz. Messiler, Neymarlar milyonları coşturuyor. Topun sahibi zaten belli: FIFA. Bir de mahallenin öteki çocukları var.
Onlar FIFA tarafından çeşitli sebeplerle sahada yer bulamayanlar. Gidin kumda oynayın denilenler. Yani FIFAnın tanımadığı futbol takımları. Aralarında siyasi olarak tanınmayan KKTC de var, İspanya izin vermediği için bir türlü FIFAya giremeyen Cebelitarık da. Bakmışlar ki top sahibi çocuk, sürekli Kazmalar diyerek kendilerini aşağılamakta, çareyi kendi aralarında oynamakta bulmuşlar. 2006dan beri FIFA Dünya Kupasının oynandığı her yıl, aynı zamanlarda kendi aralarında alternatif bir dünya kupası organize ediyorlar.
Kürdistan da var Zanzibar da
FIFA dışı organizasyonların bünyesinde olan 68 takım var. KKTC, Kosova, İtalyanın kuzeyinde özerkliğini ilan eden zengin çocuklardan oluşan Padanya, devlet olarak tanınsa da FIFAya kendini kabul ettiremeyen Vatikan, Freddie Mercurynin memleketi Zanzibar, Çeçenistan, Kürdistan (Irak Bölgesel Yönetimi), Budist rahipleriyle ünlü Tibet bu takımlardan bazıları. KTC, 2006da Almanyada düzenlenen FIFI Wild Cupı kazandı. 2012de
Erbilde düzenlenen VIVA World Cupta da final oynadı. Final maçı 15 bin seyircinin önünde oynandı. Kürdistan, KKTCyi 2-1 yenerek kupayı kazandı. Kıbrıs Futbol Federasyonundan konuştuğum bir yetkili, Çok güzel maç oldu, hakem faktörü de vardı ama keyifliydi diyor. KKTCnin Erbilde oynadığı maç sonrasında Türk Konsolosluğundan kendilerine tebrik gelmiş, Burada ilk kez 15 bin kişi önünde İstiklal Marşı okundu demişler.
Son kupa İsveçteydi
Haziran ayı başında mahallenin dışlanan çocuklarının Dünya Kupası, CONIFAnın (Bağımsız Futbol Federasyonları Birliği) ev sahipliğinde bu kez İsveçte düzenlendi. Turnuvada en çarpıcı skor Darfura hiç acımadan 20 gol atan Padanyadan geldi. Güney Osetya da zavallı Darfura 19 gol atmayı başardı. Finali Fransanın güneyinde Biz başka bir halkız diyen Nice Bölgesiyle, bırakın İngiltereyi, kendilerini İrlandaya bile ait görmeyen Ellan Vannin Bölgesi oynadı. Niceliler kupayı kaldırdı. KKTC bu turnuvaya katılmadı. Sebebiyse FIFAya başvuru yapmış olmaları. Yoksa FIFA üyesi olmayan takımlarla bir sorunları yok. FIFAya başvurmuşken oradaki arkadaşlarla oynamak bizim için etik olmazdı diyorlar. Demek ki top sahibi FIFA olsa bile, centilmenlik sadece mahallenin afili abilerine has bir özellik değil. Rakibine fazla gol atana pek de iyi gözle bakılmayan Öteki Dünya Kupasının çocukları, onlar kadar tanınmasalar da Messiyi, Neymarı aratmayacak kalitede. En azından centilmenlik liginde.
KKTC, Vahşi Dünya Kupasını kaldırdı
FIFAnın tanımadığı ülkeler arasında bir başka Dünya Kupası da FIFI Wild Cup, yani Vahşi Kupa. İlki 2006da düzenlenen turnuvaya Almanyanın kült futbol takımı St. Pauli ev sahipliği yaptı. St. Pauli, her ne kadar FIFAya mensup bir takım olsa da Almanyadaki duruşuyla ayrı bir cumhuriyet gibi. Ülkede faşizmi, milliyetçiliği ve sağ politikaları resmen yasak kabul eden tek takım olan St. Pauli böyle bir turnuvaya ev sahipliği
yapmak için adeta çırpınırcasına mücadele etti. Bu yolda ilk karşılaştığı engel Çinden, Tibetin turnuvaya katılmaması için aldığı mektuptu. Bu yetmezmiş gibi FIFA da Çinin isteğine uyması için St. Pauliyi uyardı. Ama kulüp kararında diretti ve Tibet takımını getirmeyi başardı. Almanlar, KKTCli futbolculara vize vermeyince kulüp araya girerek, vize sorununu da çözdü.
Engelleri aş da gel
Turnuva bütün engellemelere karşı, St. Pauli dışında FIFA tarafından boynu bükülmüş beş takımın katılımıyla gerçekleşti: KKTC, Danimarka Futbol Federasyonunun boyunduruğundaki Grönland, Çinin baskısı altındaki Tibet, Afrikada BMye bağımsız olduğunu bir türlü kabul ettiremeyen Zanzibar ve FIFA üyeliği İspanya tarafından engellenen Cebelitarık.
7 tane atılır mı be...
Maçlar sırasında alışılmadık Fair Play örnekleri sergilendi. Mesela St. Pauli taraftarı, takımlarının Tibeti 7-0 yenmesine Ayıptır, misafir takıma bu kadar da gol atılmaz diyerek, bir sonraki maçta rakip takımı destekledi. Sahaya giren çıplak taraftarlar, bildiğimiz maçların aksine rahat bir şekilde dolaşıp sahadan çıktı. Final maçında Zanzibarı yenen KKTC Vahşi Kupanın sahibi oldu.