Aziz Nesin de orada... Onlar da yanıyor!

VEHABER ÖZEL/ Sivas yanıyor, güzel insanlar yanıyor! dedi. Avni, 'Asaf da orada, o da yanıyor! Aziz Nesin de yanıyor!' dediğinde yıkıldım.
 Aziz Nesin de orada... Onlar da yanıyor!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    
Ecem Parlayan/ Vehaber

Avni Odabaşı Sivas Katliamı'nda yaşamını yitiren dostu Asaf Koçak'la tanışmasını, Sivas Katliamı esnasında yaşadıklarını, olayların öncesini ve sonrasını anlattı.

SEN ÖLÜMLE DALGA GECTİN

BİR KARİKATÜRCÜYE DE BU YAKIŞIRDI

AVNi ODABAŞI

İcerdeydim... Karikatüre başlayalı üc yıl olmuştu. Nerede bir karikatür dergisi görsem mektup yazardım. Bir coğundan yanıt gelmezdi. İcerdeki insana bir şeyler göndermeye cekinirler miydi?

En son İmrali adası acık cezaevindeydim. Ankara' da yeni cıkan 'Karakare' adlı mizah dergisine yazmıştım. Sen bana o güne kadar cıkan dergilerle birlikte kendi cizgilerini göndermiştin birseyler yazarak... İcerdeki insana olan duyarlılığını, özverili yaklaşımını görmüştüm, iceride hic yatmadığın halde. Ve dostlugumuz devam etti.

'İnsan bir ada değildir. Tek başına ve insan kendi adasından, anakaraya uzanan köprüler kurar imgelerinde.Ve yine insanlar kendi adalarında uzanan köprülerle anakarayı oluştururlar...'

Kücük bir adadan, mizah dünyasına acılımıma, ilk katkılarındı bunlar.

Haziran 86...

İcerden cıkalı bir ay olmuştu. 'Dışarıya Merhaba' adlı Karikatür sergimi İstanbul' da tamamlamış, yoğun istek üzerine TMMOB ve Mülkiyeliler Birliğinin (12 Eylul darbesinden sonra ayakta kalan sayılı sivil toplum örgütlerinden) cağrılısı olarak Ankara'ya gelmiştim.

Mülkiyeliler Birliği;

'Yahu, sen icerden yeni cıkmışsın, seni ve karikatürlerini kapalı yerde tutmayalım! Gel, bahcede ağacların, yeşilliklerin arasında acalim sergini!' diye önermişti. Sergiyi hazırlıyorduk, yanıma orta boylu, siyah kıvırcık sakallı biri doğallığıyla 'yardımcı olabilir miyim?' dedi. Duvarın dibinde sıralanmış karikatürlerime bakarak özgecmişimi klasik bulduğunu söyledi.Kim olduğunu sorduğumda hınzırca gülerek :

'Ben Asaf Kocak!' dedi.

Sevincle karışık bir şaşkınlık icersinde sana sarıldım. Sen beni tanıyordun, ama ben seni cezaevindeyken bana yazdığın mektuplarından tanıyordum sadece.

Ankara'da beni ilk karşılayan karikatürist sendin. Yenişehir' deki

karikatürlerden gecilmeyen evinde de ilk kez sen ağırlamıştın beni. Belki yılların özlemiydi bizi sabahlatan. O gece beni ne cok konuşturmuştun rakıyı icirip icirip...Gün doğarken cizgilerinle destekleyip hazırladığın özgecmişimi elinde görünce herşeyi daha iyi anlamıştım. Beni ancak sen böyle anlatabilirdin. O siyah kıvırcık sakallarının arasından hınzırca gülüşlerin halen gözlerimin önünde. ..

Senin sayende Ankara' lı karikatüristlerle tanışmış ve toplantılar yapmıştık.

İstanbul merkezli mizah dergilerine karşıydın sen. Ankara'da daha cağdaş bir karikatür dergisinin cıkmasını düşlüyordun hep. Bu düşüne katkılar sunmayı cok isterdim...

Temmuz 93...

Yakıcı sıcağın altında yürüyordum Kızılay' da... Yanımda kız arkadaşım (şimdi ki eşim) vardı. Bir tanıdık gergin ve öfkeli bize yaklaştı.

'Sivas yanıyor! Güzel insanlar yanıyooor!' dedi.

Bir an donduk kaldık, o Temmuz sıcağında...

'Avni! Asaf' da orda! O da yanıyor! Aziz Nesin' de yanıyoor! dediğinde yıkıldım.

Bir yanımdan ben de yanıp tutuşmaya başladım. Birden sağa sola koşar gibi oldum. Su geldi aklıma, Deniz geldi, Okyanuslar geldi... Nasıl taşıyabilirdim onlara? Ben Ankara' daydım, onlar Sivas'ta. Yanıp tutuşan Madımak Oteli'nin karadumanları icinde Mızıkanı calıp ölümle dalga gectiğini öğrendim sonradan. Bir karikatürcüye de bu yakısırdı.

Anadolu mozağinin önemli değerlerinden biri olan Pir Sultan diyarına yola cıkarken, sen ne bir sunni, ne bir Alevi, ne Aydınlık'cı, ne de Kemalisttin; sen gercek bir karikatüristtin.

Karikatüre sevdalı biri olduğunu yıllar sonra daha iyi anladım. Adıyaman'da kaldığım günlerde birkac öğretmen:

'Asaf bir öğretmen olarak atanmıştı buraya. Ama fazla kalamadı. Cünkü o karikatürü cok seviyordu. İstifa edip karikatüre gitti.'demişlerdi.

Biliyor musun Asaf'cığım, o cok cizdiğin devekusları, ne yazık ki o topraklardan kafalarını cıkarmadılar halen.

Biliyor musun, bir kızım oldu o kara yangından bir yıl sonra, Adını SU koydum.

Bir daha yangınlar olmasın diye.

* SiVAS YANGINDA YiTiRDiGiMiZ DEGERLi KARiKATÜRiST YOLDASIM ASAF KOCAK' IN ANISINA
Vehaber Menu