Ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının tatilde evde kalmaya devam edeceğinin altını çizen Yılman, “O halde o kayak merkezlerine gidemeyecek gariban çocuklarının 15 günlük kısa tatilinde neler yapabileceğini niye planlamadınız? Bütçesi elverişli olana böyle bir imkan sunuyorsanız elverişsiz olan için niye bir çözüm üretmiyorsunuz. Açaydınız bari sinemaları, restoranları, oyun parklarını filan. Fakir fukaranın çocuğu da nefeslenseydi bir 15 gün.” görüşünü savundu.
Yılman yazısında, “Ya pardon ama bu millet cepleri sağlamlar maskesiz, mesafesiz üst üste, dip dibe dağ otellerinde 'vur patlasın çal oynasın,' alem yapsın diye mi özveride bulunuyor? Bu virüs şehirdeki lokantalarda, yeme içme mekanlarında anında milletin başına musallat oluyor da... Dağda ki 5 yıldızlı otellerin teraslarında verilen partilerde insaf edip kimseye mi bulaşmıyor? Nedir bu adaletsizlik, çifte standart Allah aşkınıza? Ne yapsın şimdi salgın dolayısıyla kepenk indirmek zorunda kalan dükkanlarda çalışan garson, aşçı, komi ve o alanda ekmeğini kazanan müzisyenler filan? Ve biz...Saatlerce evlere hapsolan tüm ülke insanı... Hayatı normal yaşayabilmek için illa ki dağlara mı çıkalım?" ifadesini kullandı.