Hapis cezası alan Nagehan Alçı: Mahkemeler Erdoğan'a da ceza vermeli

Nagehan Alçı, Rasim Ozan Kütahyalı ve Ümit Zileli'ye Diyarbakır Cezaevi'ne 'işkence' eleştirisi yaptıklarından dolayı 105 gün hapis cezası verildi.
Hapis cezası alan Nagehan Alçı: Mahkemeler Erdoğan'a da ceza vermeli
2018-06-13 14:14:29   Mettre à jour: 2018-06-13 14:14:29    

Haber Türk yazarı Nagehan Alçı, eski Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı ve Korkusuz yazarı Ümit Zileli'ye '1980-83 yılları arasında Esat Oktay Yıldıran yönetiminde işkenceler yapıldığı ve bu işkencelerin terör örgütü PKK'nın bölgede güçlenmesinin nedenlerinden biri olduğunu' söyledikleri gerekçesiyle hapis cezası verildi.

Alçı yaşananlara tepki gösterdi. 'Bence bu da yetmez! Hatta birkaç mitinginde Esat Oktay’ın adını anarak 'işkenceci' diyen ve Diyarbakır Cezaevi’ni müze yapacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da Türk mahkemeleri ceza vermeli' dedi. 

Alçı, 105 günlük cezaya bugünkü köşesinden şu sözlerle tepki gösterdi:

'Bu devlet, bir yandan Kürt yurttaşlarımıza ağır ve iğrenç işkenceler yapılan Diyarbakır Cezaevi gerçeğini resmen kabul etmiş, o cezaevini müze yapmayı düşünen ve bu işkencelerden ötürü özür dilemiş bir devlet. Öte yandan Türk yargısında, insanlara her gün pislik yedirilen ve idrar içirilen Diyarbakır Cezaevi’nde yapılanları yok sayan ve işkencecileri kollayan bakış açısı da mevcudiyetini koruyor. Hâlâ Diyarbakır işkencelerinin 'devlet menfaatleri' için yapıldığını düşünerek işkenceyi meşru gören bir düşünce var devletin içinde.

Örnek mi istiyorsunuz? Hem kendimin ve eşimin hem de bize tamamen zıt bir siyasal görüşe sahip Ümit Zileli’nin yargılandığı 'Diyarbakır Cezaevi Davası'na ilişkin verilen kararı aktaracağım size bugün. Biz üçümüz de aynı televizyon kanalında farklı programlarda 1980-83 arası Diyarbakır Cezaevi’nde yüzlerce mahkûmun ortak tanıklığıyla Esat Oktay Yıldıran yönetiminde insanlık onuruna aykırı, korkunç işkenceler yapıldığını ve PKK terör örgütünün o bölgede bu kadar güçlenmesinin en önemli sebeplerinden birinin bu olduğunu söyledik.

Aslında söylediklerimiz Amerika’nın keşfi de değil. AK Parti’den CHP’ye kadar tüm siyasi partilerden insanların ortak tespiti. Ancak böyle dedik diye, hem ben, hem Rasim Ozan, hem de Ümit Zileli bu sözlerimiz yüzünden 105 gün hapis cezası aldık. İzmir 2. Asliye Ceza Hâkimi Sabri Usta üçümüze birden 'Esat Oktay Yıldıran’ın anısına hakaret'gerekçesiyle bu cezayı verebildi!

2 ÖVÜNÇ MADALYASI VARMIŞ!

Evet yanlış okumadınız sevgili okurlar... 'Diyarbakır Cezaevi’nde işkence yapıldı ve Esat Oktay Yıldıran da bir işkencecidir' dediğimiz için yani yüzlerce insanın tanık olduğu bir hakikati söylediğimiz için 105 gün hapis cezası aldık. Belki size inanılmaz geliyor ama burası Türkiye ve bu ülkede bu da yaşandı...

Hâkim Sabri Usta’nın gerekçeli kararına göre Diyarbakır Cezaevi’nde 1980-82 arası işkence yapıldığı kanıtlanamamış bir olaymış. Bu sebeple hiç kimse 'Diyarbakır Cezaevi’nde işkence yaşandı' diyemezmiş ve Esat Oktay Yıldıran’a da 'işkenceci' demek yargısız infazmış. Üstelik Esat Oktay Yıldıran, 'Cumhurbaşkanlığı övünç madalyası' ve 'TSK övünç madalyası' almış bir subaymış.

Ben de bunu bu mahkeme kararıyla öğrendim. Ne diyebilirim? Devletin içindeki 'İttihatçı genetik'i unutan hepimize güzel bir hatırlatma oldu. Yani 1980-82 arası Diyarbakır Cezaevi’ndeki 'üstün hizmet'lerinden ötürü utanç değil devlet övünç madalyaları alan Esat Oktay gibi bir 'yüce insan'a biz gazetecilerin 'işkenceci' demesi ne haddimize!!

KÜRT YURTTAŞLARIMIZA DA İFTİRA DAVASI MI AÇACAKSINIZ?

Bence bu da yetmez! Sayın mahkemelerimiz bu işkenceleri yaşamış yüzlerce Kürt yurttaşımıza da 'iftira' davası açmalı. Diyarbakır’a mahkeme kararıyla 'Esat Oktay Yıldıran meydanı' inşa edilmeli. Kürt yurttaşlarımız yaşadıkları işkenceleri anlatarak 'Esat Oktay’ın anısına hakaret ve iftira' suçu işlediler. Hatta birkaç mitinginde Esat Oktay’ın adını anarak 'işkenceci' diyen ve Diyarbakır Cezaevi’ni müze yapacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da Türk mahkemeleri ceza vermeli.'