2015 yılında Taraf'ta kaleme aldığı yazıda Hayko Bağdat, Ahmet Hakan’ı hedef alan saldırıyı eleştirmiş, Erdoğan'ın gazetecileri 'vatan hainleri,' 'dış mihrakların işbirlikçileri,' 'milli ve yerli değiller' sözleriyle hedef almasının saldırganları cesaretlendirdiğini belirtmişti. Hayko Bağdat davaya konu olan yazısında, Ahmet Hakan'a kalkan yumruk Recep Tayyip Erdoğan'ın yumruğudur eleştirisini getirmiş , ardından da 'hakaret' suçlamasıyla Hayko Bağdat hakkında dava açılmıştı. Hayko Bağdat özetle şunları yazmıştı:
Ahmet Hakan’a kalkan yumruk Recep Tayyip Erdoğan’ın yumruğudur. Kurtlar vadisi haline gelmiş memlekette o yumruğu havadan alıp Ahmet Hakan’ın burnuna indirenlerin kimler olduğunun önemi yoktur ki artık! İftira atan, karakter suikastçiliği yapan, ölümle tehdit eden, devletin elindeki dosyalara savcılardan daha rahat ulaşan, photoshop manşetlerle insanların hayatlarıyla oynayan yalancı ve tetikçi gazeteciler”i Cumhurbaşkanlığı uçağında dizinin dibinde oturtan bir insanın ruh halinin git gellerine kalmış haldeyiz.
Yargılamayı sürdüren mahkeme, Alman adli makamlarına gönderdiği yazısında Hayko Bağdat'ın Berlin'deki bir mahkemede tercüman aracılığıyla ifadesinin alınmasını istedi. Berlin adli makamları ise, adli yardımlaşma talebini reddederek Hayko Bağdat'ın ifadesinin alınmasına onay vermedi. Talebin reddinin ardından mahkeme Bağdat hakkında yakalama kararı çıkarttı. Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesi Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenliyor. Buna göre, Cumhurbaşkanına hakaret kişi bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Yakalama kararıyla ilgili Ahval'e konuşan Hayko Bağdat, Yakalama kararı yaşadığımız korkunç baskı dönemi içinde hukuki olarak beni panikletecek bir karar değil. Ama Türkiye'de hukuk yok. Türk devletinin beni yakalamak istemesi veya korumak istemesi veya da öldürmek istemesi ülkemdeki milyonlarca muhalifin ensesinde hissettiği tehdit ile aynıdır dedi.
Hayko Bağdat sözlerini şöyle sürdürdü: Ülkemde, hakkımda açılmış çok fazla dava var. Pasaportuma el konuldu ve geri alabilen üç beş kişiden birisiyim. Koruma kararım kaldırıldı. Bazı suikast ihbarları yüzünden Almanya'da çok ağır bir koruma tedbiri ile yaşıyorum. Dolayısıyla yakalayabilirlerse yakalasınlar işte.
Ahmet Hakan'ın saldırının ardından 'dönüşüme uğradığı' iddialarıyla ilgili de Hayko Bağdat şu yorumu yaptı:
Ahmet Hakan'a kalkan yumruğu, aynen yazımda tarif ettiğim gibi Erdoğan kaldırmıştır. Tıpkı Afrin halkına yumruğunu kaldırıp, onları IŞİD ve ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) çetelerinin arasına attığı gibi. Devlet erkini, yargıyı, silahlı güçleri kullanarak hak ihlaline maruz bıraktığı herkesi savunmaya devam edeceğim. Yani mevzu Ahmet Hakan değil; Ahmet Hakan'ın dönüşümü de değil. Çünkü 'dönüşüm' adaletten, eşitlikten, haktan yana bir çağrışım uyandırıyor bende. Statüsünü, kariyerini, parasını, lüksünü korumak için zalimin zulmüne sessiz kalmaya, bununla da yetinmeyip zulme alkış tutmaya; yani katilden yana olmaya dönüşüm değil döneklik denir. İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) için Prof. Yaman Akdeniz ve Doç. Kerem Altıparmak tarafından 2017 yılında hazırlanan rapora göre, 2011 yılından itibaren Erdoğan'a hakaretten 2 bin 673 dava açıldı, 1505’i karara bağlandı, 280’i de beraatle sonuçlandı. 2015’te 238 kişiye ceza verildi, 151 kişi hakkında verilen cezanın açıklanması geri bırakıldı, 120 davada beraat kararı çıktı.
Ahval