Çeviri: Gözde Y. Öztürk/Vehaber
Yeni Zelanda, hayvan deneylerini ve diğer türde hayvanlara karşı yapılan suçları yasaklayan bir yasa tasarısını onayladı. Dünya çapında hayvan deneylerinin yasaklanması tartışması onlarca yıldır iki farklı görüş arasında konumlanıyor: 'İnsanlara hayvanlar üzerinde egemenlik kurma hakkı verilmiştir.' Tartışmanın bir tarafı kozmetik ve eczacılık firmaları hayvanların insanların yerine acı çekmesi gerektiğini ve diğer taraf da hayvanların özgürlüğünün korunması ve kendi hakkını arayamayan varlıkların güvenliğinin sağlanmasının insanların sorumluluğu olduğunu kavrayabilenler. Humane Society International'ın bir makalesine göre dünyada her yıl 115 milyon hayvan deneyler için ve araştırma amacıyla kullanılıyor. Bunlar hayvanları fiziksel acı ve sıkıntıya maruz bırakan ve insanlara uygulanabilir olan veya olmayan olmayan sonuçlara varılan araştırmaları içeriyor. Hayvan deneyleri konusundaki yönetmelikler çok belirsiz, böylece denek hayvanların ve yapılan deneylerin sayısı çoğu zaman bilinemiyor ve belgelenemiyor. Yeni Zelanda bu adaletsizliği kabul ederek Hayvan Refahı Yasa Değişikliği Tasarısını geçen ay onayladı. Tasarı, 61 yeni kural ve tedbir iki ayrı bölüme ayrılıyor, hayvanların sömürüden korunması için bütün yeni yöntemleri kapsıyor ve hayvanlara zarar verenlere dava açmayı daha kolay hale getiriyor. Sadece hayvan deneylerini yasaklamayı bir kenara bırakırsak, tasarı ayrıca hayvanları korumanın birkaç farklı yolunu da içeriyor, cerrahi müdahalelerin gerekliliğini, hayvan avlanması için ayrılmış belirli alanları ve vahşi hayvanlar için uygun olan yaklaşımı saptıyor. Tasarıda ayrıca bu kuralları çiğnemenin cezası ve cezaların ağırlık derecesi de fazlasıyla açık, Yeni Zelanda kendi haklarını arayamayanları korumak konusunda çok ciddi. Örneğin hayvanlara zulüm iki kategoriye ayrılıyor: kasten ve ihmal Kasten hayvanlara zarar vermek veya hayvanlarda ciddi sıkıntıya neden olmak 5 yıl hapis cezası ya da 100.000 dolar para cezasıyla cezalandırılıyor. Eğer bir grup veya kurum tarafından yapılmışsa 500.000 dolar para cezasıyla cezalandırılıyor. İhmalle hayvanlara zarar vermek 3 yıl hapis cezası veya 75.000 dolar para cezasıyla cezalandırılıyor. Bir grup tarafından yapılmışsa 350.000 dolar para cezasıyla cezalandırılıyor. Hayvan deneylerini savunan ahlakdışı görüşler dışında, Yeni Zelanda'nın tasarıyı onaylama nedeni hayvanların acıyı ve üzüntüyü insanlar gibi hissedebilir canlılar olması. Geçmişte hayvanların merhamet ve şefkat gibi duyguları hissedemeyeceğine inanılırdı. Çünkü insanlara göre bu duygular doğuştan değil, toplumda yerini almış duygulardı. Ancak, araştırmacı Frans de Waal'a göre hayvanlar, şefkat, sosyallik ve fedakarlık gibi insanlarınkine benzeyen birçok duyguyla doğuyorlar. Bizim gibi onlar da mutluluğu ve heyecanı hissedebiliyor. Ama onlar alışık olmadıkları durumlarda korkuyu ve üzüntüyü de hissediyorlar. Onlar da kendilerine vurulduğunda, bir şey saplandığında ya da kendilerine doğal olmayan ve çoğu zaman mutasyona, hastalığa ve hatta ölümlerine neden olan bir kimyasal enjekte edildiğinde fiziksel acıyı hissediyorlar. Bu durumda, hayvanların en büyük düşmanı avcılar veya onlara deney yapan bilim insanları değil, diğer insanların da onlara karşı duygusuz olması ve onları korumak için hiçbirşey yapmaması. Hayvan deneylerinin, gereksiz avlanmanın acımasızlık olduğu ortada ama bütün diğer eşitsizliklerdeki gibi bunun kökünü kurutmanın yolu da sadece hükümet görevlilerinin değil, herkesin halkın bakış açısını değiştirmek için çaba göstermesi.