Sol'da yer alan haberde şu ifadelere yer verildi; AKP katliam yasasını dayatmak için kolayını buldu: 'İtiraz eden sahiplensin’
Sokak hayvanlarının toplanılarak katledilmesini içeren teklif komisyondan geçti. AKP tepkilere itiraz eden sahiplensin” kolaycılığıyla karşılık veriyor.
AKP’nin sokak hayvanlarının toplanarak öldürülmesi için hazırladığı kanun teklifi, yapılan iki küçük değişiklikle TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda dün akşam saatlerinde kabul edildi.
Teklifle, Hayvanları Koruma Kanunu’nda yer alan Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir” ifadesi kaldırılarak bu hayvanların öldürülmelerinin önündeki yasal engel bertaraf ediliyor.
'Ötanazi'yi tarif eden kanuna atıf yapıldı
AKP’nin verdiği iki önergeyle yasa teklifindeki ötanazi” ifadesi çıkarıldı ancak barınaklarda toplanacak olan sokak hayvanlarına ötanazi”nin hangi durumlarda uygulanacağına ilişkin veterinerlik hizmetleri kanununa atıf yapıldı. Teklifte rehabilite edilenler” ifadesi de rehabilite edilen köpekler” şeklinde değiştirildi.
Erdoğan itiraz edenleri hedef aldı: 'Sesi çok çıkan cazgırlar'
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bugün partisinin Meclis grup toplantısındaki konuşmasında Meclis tatile girmeden teklifi Genel Kurul’a getireceklerini söyledi, Asla taviz yok ve bu işi Allah'ın izniyle bitireceğiz” dedi.
Erdoğan yasa teklifine itiraz eden hayvan hakkı savunucularını, veteriner hekimleri, bilim insanlarını sesi çok çıkan cazgırlar” sözleriyle hedef aldı.
AKP’nin doğrudan milletle iletişim kurduğunu” iddia eden Erdoğan, Bizim aracılara ihtiyacımız yok” dedi.
Erdoğan Efendim, muhalefet ne der? Bize ne muhalefetten. Efendim, medyada ne yazarlar ne söylerler? Bize ne medyadan? Efendim seçkinler rahatsız oluyorlarmış, tuzu kurular gürültü yapıyorlarmış, sesi çok çıkan cazgırlar ortalığı velveleye veriyorlarmış. Bunların hiçbirine bakmayız, hiçbirine aldırmayız, yola devam ederiz” diye konuştu.
Veteriner Hekimler Derneği Başkanı'na Meclis'e giriş yasağı
Komisyon görüşmeleri sırasında teklife karşı görüş bildiren birçok kurum temsilcisinin de Meclis’e girişinin yasaklandığı ortaya çıktı.
İlk gün yaklaşık 18 saat süren görüşmeler sırasında Meclis’e alınmayan hayvan hakları savunucuları muhalefet milletvekillerinin araçlarıyla ve yol göstermeleriyle Meclis’e girebilmişti.
Geçen hafta komisyonun ilk günkü oturuma katılarak görüş bildiren Veteriner Hekimleri Derneği Başkanı Gülay Ertürk’ün de 28. dönem boyunca Meclis’e girmesinin yasaklandığı ortaya çıktı.
Ertürk komisyondaki konuşmasında 1990 tarihli Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hayvanları Koruma Topluluğu’nun ortak raporuna işaret etmiş ve raporda köpek popülasyonunun azaltılması için o güne kadar yapılan toplu öldürmelerle sonuç alınamadığının, en doğru ve geçerli yöntemin hayvanların kısırlaştırılması ve aşılanması şeklinde olduğunun vurgulandığını bildirmişti.
Dernekten yapılan açıklamada Veteriner Hekimlik mesleğinin en köklü örgütü olan 94 yıllık bir derneğin başkanının komisyon toplantısına alınmaması, hatta Meclis’e sokulmaması kabul edilebilir değildir. Bu durum başkanımız nezdinde Türk veteriner hekimlerine verilmiş bir cezadır. Bunu kabul etmiyoruz, protesto ediyoruz” denildi.
'Ortalığı ayağa kaldıranlar' dedi, sahiplendirme kampanyasına destek istedi
Erdoğan bugün partisinin grup toplantısındaki konuşmasında komisyon görüşmeleri sırasında hayvan hakları savunucularının Meclis’e girmesine kolaylık sağlayan muhalefet milletvekillerini de hedef aldı. Erdoğan Kimse Gazi Meclis'in şanına ve konumuna gölge düşüremez. Böyle bir edepsizliğin tekrar yaşanmaması için gerekli tedbirler çok daha sıkı bir şekilde mutlaka alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
Hayvanlar konusunda kimse bize merhamet dersi vermeye kalkışmasın diyen Erdoğan, hayvanların katledilmesine karşı çıkanların Gazze’de çocukların katledilmesine sessiz kaldığını iddia etti.
Teklifin yasalaşmasının sadece bir başlangıç olduğunu, bundan sonra esas önemli olanın sahiplenme süreci olduğunu söyleyen Erdoğan, Son bir haftadır ortalığı ayağa kaldıran sanatçılar, dernekler, medya mensupları başta olmak üzere tüm hayvanseverlerden 'başıboş köpekleri sahiplenme kampanyamıza' güçlü destek bekliyoruz” dedi.
AKP Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı da Erdoğan’ın konuşmasının ardından düzenlediği basın toplantısında Bu kanun teklifine şiddetli şekilde itiraz edenlerin bu canları sahiplenmelerini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Yeni rant kapıları açılıyor: İnşaat ve ilaç sektörü
Öte yandan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı yasanın bir katliam yasası” olarak adlandırılmasına anlam veremediğini savundu.
Sokakta yaşadığı belirtilen 4 milyon köpeğin barınaklarda toplanması ülke genelindeki tüm barınakların kapasitesinin 105 bin olduğu göz önüne alındığında mümkün değil.
Yasa teklifi barınakların inşası ve ormanlık alanların imara açılması, ötanazi” adı altında hayvanların öldürülmesi için alınacak ilaçların ihaleleri gibi yeni rant kapıları da yaratacak.
Bakan Yumaklı ise AKP’nin merkezi ve yerel yönetimlerin yıllardır bilimsel ve yasal gereklilikleri yerine getirip de çözmeyi tercih etmediği ve büyüttüğü sorunun öldürmeden” çözümünü bireylerin sırtına yükleyen bir açıklama yaptı.
Yumaklı Sahipsizlik, sorumsuzluğu getirmektedir. Dolayısıyla buradaki temel bakış açımız, toplumsal hayatı etkileyen hususların elimine edilmesi ve sahiplendirme” dedi.
TKP: Hayvan ticareti tartışılmadan söylenen her şey boş
Türkiye Komünist Partisi, sorunu piyasa ekonomisinin yarattığını ve sorunun da önüne geçenin piyasa ekonomisi olduğunu vurguladı.
Hayvan Ticareti Tartışılmadan Söylenen Her Şey Boş başlıklı bir açıklama yapan TKP çözümün duygusal tepki ve manipülasyonlarda değil akılcı, bilimsel ve kamucu bir planlamada yattığını, bunun da ilk şartının hayvan ticaretine son verilmesi olduğunu vurguladı.
TKP'den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
AKP, soruna yeni bir boyut eklemekten başka bir işe yaramayacak sokak hayvanları yasa tasarısı üzerinde oyun oynuyor. İfadeler değişiyor, katliama kimlerin ortak olacağı ve adına ne deneceği yeniden tanımlanıyor ama tasarının özü aynı.
Erdoğan bu esnada dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen sokak köpeği nüfusundan dem vuruyor.
O halde asıl sorulması gereken sorulmalı, bu popülasyon artışının nedenleri tartışılmalı.
Hayvan ticareti sektörünün giderek büyüdüğü yıllar boyunca bunun popülasyon üzerindeki sonuçları iktidarın umrunda olmadı. Piyasaya yönelik yeni hayvan cinsleri türetildi, satışlar açıktan ya da el altından devam etti, büyük paralar kazanıldı. Satın alınan bir ticari nesneye dönüşen hayvanların sokağa bırakılması daha kolay hale geldi. Bırakanlara sorumluluk ve suçları hissettirilmedi. Merkezi hükümet de yerel yönetimler de kısırlaştırma başta olmak üzere üzerlerine düşen kamu görevini yerine getirmekte sınıfta kaldı. Piyasa ekonomisi sorunu yaratmakla kalmadı, çözümün de önüne geçti.
Artık çözümü ertelenemez hale gelen sokak hayvanları sorununda duygusal taraflaşmalarla toplumun vicdanı teslim alınarak katliama ortak edilmeye çalışıyor.
Konunun duygusal bir boyutu elbette var. Mahallesinde çeteleşmiş köpeklerin saldırısına uğrayarak sağlıklarını ve hatta hayatlarını kaybeden yurttaşlar da sokak hayvanlarının topluca katledilmesi fikri de toplumun büyük bir kesiminin gururuna ve vicdanına dokunuyor.
Ancak çözüm bu duygusal tepki ve manipülasyonlarda yatmıyor. Çocuğunu kaybetmiş anneyle empati kurma çağrısı yaparak katliamı temellendirmeye çalışmak ne kadar yanlışsa hayvanlar insanlardan gördüğünü yapıyor” diyerek sorunun faturasını saldırıya uğrayan insanlara çıkarmak ve asıl sorumluların ıskalanmasına neden olmak da o kadar yanlış.
Sorunun çözümü akılcı, bilimsel ve kamucu bir planlamada yatıyor. Bunun ilk şartı olarak hayvan ticaretine derhal son verilmeli.
TKP Genel Sekreteri Okuyan'dan tepki: Veterinerlerin suça ortak edilmek istenmesi olacak iş değil
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan da komisyondan geçen yasa teklifini sokak hayvanlarını katletme tasarısı” olarak niteledi.
Sorunun ancak kamucu bir yaklaşım ve bilimsel, planlı politikalarla çözülebileceğinin altını çizen Okuyan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
Sokak hayvanlarını katletme tasarısında cinayetin nasıl adlandırılacağı ve celladın kim olacağıyla ilgili değişiklikler yapıldı. Naziler tutsakların eline silah tutuşturup arkadaşlarını, ailelerini vurmalarını isterlerdi. Vahşetin dozu çok farklı ama mantık aynı. Veterinerlerin suça ortak edilmek istenmesi olacak iş değil. Bu sorun ancak kamucu bir yaklaşım ve bilimsel, planlı politikalarla çözülebilir.”