Ecem Parlayan/Vehaber
7 yaşlarındayım. Anneannemin evinde yaşayan Leydi köpek doğurmuş, yavrularından biri olan Lili'yi biz almışız. Lili daha yavru, insanlıktan ve insanlığın hayvanlara yaptıklarından habersiz. Ben daha küçüğüm. Barınaklardan, mezbahalardan, oltalardan, çiftliklerden, tüfeklerden habersizim.
Lili'yi binanın önündeki yeşilliğe çıkardım, tuvalet ihtiyacını gidermesi için. Ailem balkonda bir yandan çay içip bir yandan bizi izliyor. Lili yeşillik alandan ileri iki adım attı, bir servis arabası Lili'ye doğru ilerliyor. Sonra zaman yavaşladı. Hani filmlerde olur ya, gerçekten de oluyormuş; sesler kesilirmiş. O gün öğrendim. Kaskatı kesildim, kıpırdayamadım, sağır oldum. Tek gördüğüm servis arabasının altında yuvarlanan Lili'nin gözlerini hiç ayırmadan bana bakışı. Belki 5 saniye sürdü ama bana çok, çok uzun geldi. Balkondan ''dur'' diye çığlık atan ailemin sesiyle kendime geldiğimde Lili yerde titriyordu. Lili bana bakıyor, gözleri faltaşı gibi. Lili'yi kucağıma aldım, annem koşarak geldi, aldı elimden. Servise binip veteriner aramaya gittiler. Ablamla ranzamızda Lili'nin dönmesini bekledik. Annem gelecek, kucağında Lili. ''İyi ki bir şey olmadı'' deyip sarılacaktık sımsıkı. Olayı öğrenen anneannem ve dedem de geldi. Annem gelmiyordu bir türlü. Sonra odanın kapısı açıldı, annem dizime dokundu, yaş dolmuş gözlerini yere eğip ''kucağımda öldü'' dedi. Yatağa acıyla uzandım, katildim artık. Lili'ye tasma takmamıştım. Yavruydu, kimsenin aklına tasma almak gelmemişti. Her araba altında yuvarlanan Lili'nin gözlerini bana dikişini hatırladığımda kalbime bir şey batar.
Sonra ben aynı hatayı 20 yaşımda ''köpeğe tasma takmak tahakkümdür'' diyen cahillere aldırıp yaptım. Tasmasının ipini bir an bıraktığım Kırpık taksi'nin altında kaldı. ''Bir an kendi isteğine göre gezsin, tasmaya hapis'' diye düşündüğüm Kırpık aynı Lili gibi o çok uygar arabanın altında kaldı. Kırpık ölmedi belki ama korkudan kaçtı. Geceydi, sabah 7'ye kadar hıçkırıklarımla mahalleliyi uyandırarak her delikte Kırpık aradım. Kırpık insanlara göre ''cins''ti, satılabilirdi. İç kanama geçirip bir köşede ölebilirdi. Kırpık'ı bir kadın evine alıp işe gidene kadar evinde tutmuş, sabah tanıdığı bir bakkalın önüne bağlamış. Kırpık şans eseri kurtuldu ama Lili'yi öldürdük. Tek başıma değil, köpeklerin kendi güvenliği için takılan, son sürat giden arabaların altında kalmaması için takılan tasmaya tahakküm diyen, evini hiçbir köpeğe açmamış insanlarla birlikte. Yoksa siz iyi bir şey yaptığınızı mı sanıyordunuz?