Anayasa Komisyonu’nun gerginliğin hiç eksilmediği toplantıda AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner ile HDP’li Meral Daniş Beştaş da birbirine girdi. Beştaş, kendisine ‘haddini bileceksin, susacaksın’ diyen Metiner’e Sen bizim günahıdmızsın’ dedi,
Komisyon tutanaklarına yansıyan tartışma şöyle;
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (ADANA) Hakikaten , bir acele var, olağanüstü bir acele var. Yani, sanki siz yangından mal kaçırıyorsunuz ve bu mal kaçırma sırasında dünden beri iki değişiklik geld i. Belki daha fazla değişiklikler gelecek. Daha Komisyon süresi bitmeden teklif bu kadar değişiyorken biz bunu niye Genel Kurula götürüyoruz? Bunu bir tartışalım, bunu halk tartışsın. Yani, bu toplum sözleşmesinin değişikliklerini, hem de gelecek yüz yılı belirleyecek, etkileyebilecek değişikliklerin acelesi nedir?
Yeni yıl bizim umurumuzda değil, yeni yıl mı kaldı bize? Dışarıda kan revan, yangın devam ediyor, biz burada ısrarla bize dayatılan gündem üzerinde konuşmaya zorlanıyoruz ve konuşturulmuyoruz üstelik. Yani, her maddede üç dört kişi konuşuyor, hemen yeterlilik önergesi… Yetmez, yetmiyor. Siz kendi gündeminizi hem Komisyona hem Türkiye’ye hem geleceğimizi ipotek altına alarak dayatıyorsunuz. Bu, bütün tüzük kurallarına, anayasa yapım yöntemlerine ve siyasal etiğe de uygun değildir. Sadece çoğunluğun gücüne dayanarak bir Anayasa değişikliğini bu şekildegeçirmeniz meşru değildir, gayrimeşrudur. Siz istediğiniz kadar Genel Kurulda da bunu geçirin, bu halktan zaten geri dönecek. Ama biz halka gitmeden, bu halkın bize verdiği…
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Halka gidecek…
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Size söylemedim Metiner.
MEHMET METİNER (İstanbul) – Ben cevap vermedim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Osman, sana da söylemedim. Pardon… Osman, lütfen…
BAŞKAN – Sayın Beştaş, lütfen, devam edin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Yani, bakın, çok önemli şeyler söylüyoruz aslında fakat
bu arada bile…
MEHMET METİNER (İstanbul) – Ne olsa bizden…
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Siz de demek ki taş atılmasını hak ediyorsunuz.
BAŞKAN – Sayın Beştaş, lütfen, devam edin
MEHMET METİNER (İstanbul) – Senin başına taş düşsün ya!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Senin başına taş düşmüş zaten, sen bitmişsin,
ölmüşsün, ne karışıyorsun şimdi? Hayret bir şey ya!
BAŞKAN – Sayın Beştaş, lütfen, devam edin.
MEHMET METİNER (İstanbul) – Zavallısın, gerçekten, zavallısın.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Zavallı olan kim, biliyoruz biz, sizin durumunuzu
biliyoruz.
BAŞKAN – Sayın Beştaş…
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Lütfen, haddinizi bilin, lütfen…
MEHMET METİNER (İstanbul) – Siz haddinizi bilin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Haddini bil, lütfen…
MEHMET METİNER (İstanbul) – Haddini bileceksin.
BAŞKAN – Sayın Beştaş, lütfen, devam edin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Sen haddini bileceksin.
MEHMET METİNER (İstanbul) – Susacaksın.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Sen kimsin de benimle böyle konuşuyorsun ya! Senin
olduğun yerde bulunmaktan bile büyük bir eza duyuyorum.
MEHMET METİNER (İstanbul) – O zaman bulunma, kapı orada.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Sen bizim günahımızsın be!
BAŞKAN – Sayın Beştaş, lütfen, devam edin.
MEHMET METİNER (İstanbul) – Sen kimsin be! Her tarafın günah senin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Ya, bırak Allah aşkına!
BAŞKAN – Sayın Beştaş, lütfen, devam edin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Lütfen, Beştaş” derken Metiner” de der misiniz. Bu
kadar taraflı olmayın.
BAŞKAN – Siz devam edin lütfen. Konuşmacı şu an sizsiniz, siz devam edin lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Ama siz sadece beni uyarıyorsunuz.
BAŞKAN – Devam edin diyorum, devam edin lütfen.
ORHAN KIRCALI (Samsun) – Konuşmacı milletvekiline sataşıyor ya.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Kendi milletvekilin sataşıyor, bize Susun.” diyorsunuz.
Şimdi, özetle şunu söylüyorum: Bu önergelerin verilme şekli usule aykırıdır, siyasal eti ğe
aykırıdır. Biz dün de durdurma önergemizi vermiştik, durdurma önergemiz de yine, karambolde
oylamayla geçirildi önergemiz. Hâlbuki, Türkiye'nin şu anda mevcut konjonktürde en önemli
önergelerinden birini verdik. Siyasal irade şu anda cezaevindedir. Halk ın bir bölümünün –millî
irade” diyenlere atfen söylüyorum - millî iradenin dörtte 1’i cezaevindedir ve bu koşullarda
anayasa, toplum sözleşmesi yapılamaz. Onlar da gelip bu masada oturana kadar bu çalışmalar
durmak zorundadır dedik ama tabii ki yine, oylarla reddedildi, biz hâlâ o noktadayız. Bu
değişiklikten sonra da bu tartışmaların olumluya seyredebileceği ihtimali de çok önemli ve
değerlidir. Biz tarihsel uyarımızı yine yapıyoruz: Lütfen, bu sakat çalışmaları durduralım.