Türkiye Komünist Partili Tunceli Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu, 10 milyon borç ödeyerek belediyeyi kara geçirdi. Sözcü'ye konuşan Maçoğlu, normalde 3-4 haftada ve 1 milyon 300 bin liraya yapılması gereken bir işi halk ile birlikte 2 günde yaptıklarını ve yapılan çalışmanın ise 300 liraya mal olduğunu kaydetti.
“GİDERLERİMİZİ KESTİK, GELİRLERİMİZE UYGUN PROGRAM YAPTIK”
Halka ait olan ve halkın hizmeti için ayrılan bir bütçeyi nasıl kullanmaları gerektiğini iyi bildikleri belirten Maçoğlu, şunları söyledi:
* Biz özel giderleri ortadan kaldırmaya çalışan ve sadece makama özel bütçe ayrılma programlarına karşı bütün bütçenin halka ait olduğu savunan kurumlarız. Bu planlamayı eğer bu şekliyle yürütülürse zaten emin olun ki birçok şey düzelmek zorunda kalıyor.
* Çünkü şahsa ayrılmış temsili bir ağırlama yerine ihtiyaç duyulduğunda bir belediye ya da bir kurumun tanıtılmasına yönelik bir çalışma olursa o zaman har vurup harman savuran bir yöntem izlenmez.
* Böyle bir şey yapılmadığı takdirde bütçe sadece yapılması gereken hizmetlere ayrılmış olur. Tunceli Belediyesi olarak biz temsili ağırlamaları, fuar veya gibi çok yüksek maliyetleri organizasyonları daha yerine daha ekonomik bütçelerle yaptık. Ve sadece bu iki kalemde bir buçuk iki milyona yakın bir gelir elde etmiş oluyorsunuz.
* Yine kentteki yapılan çalışmaları ihalelerle değil de kendi öz gücünüzle yaptığınız da yarı yarıya gelirleriniz yükseltmeye başlıyorsunuz. Bütçeye uygun planlar yaparak ve “ben bir borçlanayım da bütçe falan çok umurumda değil ben yapayım görünsün” anlayışından çıkıp ve sürdürülebilirliği göz önünde bulundurup ve sizden sonra gelenleri de bu şehre hizmet etmesi gerektiği bilincini taşırsanız birçok şey yerine oturmaya başlıyor.
* Bizde aslında bunu yaptık. Giderlerimizi kestik, gelirlerimize uygun plan program yaptık pandemi ve benzeri gibi zor süreçlerde ona uygun programlar yapmaya başladık.
“KAYYUM DÖNEMİNDE 40 MİLYONUN ÜZERİNE ÇIKAN BORCU 20 MİLYONA DÜŞÜRDÜK”
Kayyum döneminde faiziyle beraber 40 milyonun üzerinde çıkan borcu 20 milyonun altına düşürdüklerini söyleyen Maçoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
* Zaman zaman gelirlerimizin gelmemesinden kaynaklı SGK ve emekli sandığı giderlerimizde düzenlemeler yapılmış olsaydı ve hukuka uygun olarak yüzde 10'dan fazla bir borçlanmaya gidilmemiş olsaydı bugün belediyemizin borcu 20 milyonun daha da altında olmuş olacaktı.
* Ama bu borçlardan kaynaklı gelirlerimiz kesildiği için borçlarımızı şuanda bu kadar indirebildik. Bu sene de belediyemiz bütçesini planladığımız şekliyle sürdürürsek ve pandemi ve deprem gibi durumlar söz konusu olmazsa mevcut borcun daha da altına düşeceğiz.
* Kentte yapılacak olan çalışmaları belediyenin kendi çalışanları ya da halkıyla yapması gerektiğini düşünen biriyim. Bundan şu çıkıyor eğer biz gücümüz var yol yapabiliyorsak, park yapabiliyorsak bu gibi işleri fahiş fiyatlarla ihale ederek belediyenin bütçesini boşaltarak zarar vermesinden kurtarabilirsiniz.
* Biz yol çalışmasına başlamadan önce bu çalışmayla ilgili bir araştırma yapmıştık ve bu projeye ne kadar bütçeye mal olacağını görmüştük yaklaşık 1 milyon 300 bin TL'ye mal oluyordu.
* 600-700 metre uzunluğunda bir yol ve 4-5 bin metrekare alanda bir yeşillendirme ve bu çalışma ortalama üç dört haftada yapılacak bir çalışma iken biz halka çağrı yaparak bu çalışmayı iki gün içerisinde yapmayı başardık. Halk kendi öz emeği ve alın teriyle kendi gücünü ortaya koydu. 300-350 bin liralık bir giderle 900 bin liralık bir gelir elde ettik.
“HİÇBİR ZAMAN MAKAM ARACINI KULLANMADIM KULLANMAYI DA DOĞRU BULMAM”
Belediye adına toplantılara katılmak için kent dışına çıktığını ve makam aracını kullanmak yerine kendi özel aracına kendi cebinden para vererek benzin aldığını söyleyen Başkan Maçoğlu, sözlerini şöyle noktaladı:
* Ben beş yıl boyunca kendime ait olan aracı kullandım arabamın bozulması durumunda mutlaka belediyenin bir aracını kullanmamışımdır bu zabıta veya belediye otobüsü olabilir ancak makam aracı hiçbir zaman kullanmamışımdır kullanmayı da doğru bulmam.
* Çünkü bizim makamımız yok orası halkın makamı. Bu süreçte de gelirimin büyük bir bölümünü yine kamuda kullanmak üzere kullandım. Bilirsiniz kamuda çalışan kişiler başka bir yere gittiklerinde harcırah adı altında ücret alıyorlar. Ben daha çok bu meseleleri kendi öz gücümle yapmaya çalışıyorum.
* Mesale kentimizle ilgili bir sorun için belediyedeki arkadaşlarla Ankara'ya gideceksek benim ya da o arkadaşımızın arabasıyla gidiyoruz. Ankara'ya gittiğimizde ise müsait olmaları durumunda oradaki yoldaşlarımızın evinde kalarak geçiriyor ki belediye bütçesine bir katkımız olsun. Bundan sonraki çalışmalarımız da bu şekilde devam edecek.