Hilal Kaplan: Biz Türkiyeliyiz, Türkiye'deniz

Sabah yazarı Hilal Kaplan, emekli amirallerin Montrö Boğazlar Sözleşmesi'yle ilgili yayınladığı bildiriyi değerlendirirken NATO'culara geçit yok. Biz Türkiyeliyiz, Türkiye'deniz. Bunun ne demek olduğunu FETÖ'cü Amerikancılara öğrettiğimiz gibi gerekirse Atatürk maskesi takan NATO'culara da öğretiriz dedi.
Hilal Kaplan: Biz Türkiyeliyiz, Türkiye'deniz
2021-04-06 06:02:45   Güncelleme: 2021-04-06 06:02:45    

Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan, 'NATO'culara geçit yok' başlığıyla yayımlanan yazısında emekli amirallerin Montrö Boğazlar Sözleşmesi'yle ilgili yayınladığı bildiriyi değerlendirdi.

Askeriyeden emekli olmanın verdiği güce dayanarak halkın seçtiği meşru iktidarı tehdit etmenin, askeriyede bulunmanın verdiği güce dayanarak halkın seçtiği meşru iktidarı tehdit etmekten hiçbir farkı yoktur diyen Kaplan, şunları söyledi:

NATO'nun kuruluş yıldönümü olan 4 Nisan'da, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekli 104 amiral, Atatürk'ü Amerikancılıklarını örtmek için perde olarak kullandıkları ve irtica paranoyasıyla süsledikleri bir metinle karşımıza çıktılar.
Aslında olmayan bir Montrö tartışması, üzerine Kanal İstanbul ve tabii 'nereye çekersen oraya' esnekliğindeki irtica öcüsüyle ordumuzu ve ülkemizi tehdit ettiler. Ülkemizin karşı karşıya olduğu bariz bir kuşatma söz konusuyken, yaptılar bunu. Başı çekenlerden birisi 'Suriye'de radikal İslâmi örgütler olacağına, iyi ilişkiler geliştireceğimiz, laik yapısıyla bildiğimiz' diye tarif ettiği YPG/PKK ile komşu olmamızın faydalarından bahseden Türker Ertürk'tü.

'Türkiye, Erdoğan'a kadar Mavi Vatan'ı sadece hayal etti'

Türkiye, Erdoğan'a kadar Mavi Vatan'ı sadece hayal etti. Bu hayali ABD, Fransa, Yunanistan'a rağmen hayata geçirdiğimiz  günlerden geçerken muvazzaf oldukları dönem elleri bağlı oturanların şimdi burnunu çıkarması tesadüf olmasa gerek.
Bildiriyi destekleyen vekiller elbette CHP ve İYİ Parti'den çıktı. Libya'ya giden askerimize 'lejyoner', ordumuza 'satılık', Mavi Vatan mücadelesine 'Libya'da ne işimiz var?' sığlığında yaklaşanların ittifakı elbette bu NATO'cu ağızları destekleyecektir.

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un FETÖ'nün ordudaki varlığını 1980'lerde hissetmeye başladığını ifade ettiğini hatırlatan Kaplan, Darbenin öncü isimlerinden Akın Öztürk, Hava Harp Okulu'na (HHO) 1973'te girmiştir. Yine Akıncı Üssü'nden Ankara'ya bombalar yağdıran darbeci Hakan Evrim, 1984 girişlidir. Darbeye katılan havacı 43 generalin 21'i 1980-83 aralığında, 19'u 1990'ların başında, 3'ü ise 1980 öncesi HHO'na girmiştir dedi.

Balyoz davasında mahkûm edilen Kurmay Albay Mustafa Önsel, kitabında 1986 yılındaki Kuleli'ye giriş sınavında soruların FETÖ'cüler tarafından çalındığının ortaya çıktığını ancak olay çok büyütülmeden 10 kişinin atılmasıyla mevzunun kapatıldığını yazmıştır. O dönem girişlilerin devamı, Kara Harp Okulu'ndan mezun edilmiş ve en çok kurmay subayın çıktığı 1994 mezunları, darbede kilit rol oynamıştır ifadesini kullanan Kaplan, şöyle devam etti:

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın Emir Subayı Yarbay Levent Türkkan da darbe girişimi sonrası tutuklanmasının ertesinde verilen sorularla 1989'da Işıklar Askeri Lisesi'ne girdiğini itiraf etmiştir. Aynı şekilde İlker Başbuğ'un talimatıyla Kozmik Oda'yı FETÖ'cülere açıp devletin mahreminin sızdırılmasında etkin olduğu düşünülen eski Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse'nin kaç girişli olduğunu da İlker Başbuğ söyleyebilir.

'O 22 yılda atılan FETÖ'cü sayısı sadece 400'de kalmıştır'

Yani FETÖ'nün TSK'ya sızmaya ve yükselmeye başlaması, AK Parti iktidarından 20 yıl önce başlayan bir süreçtir. Sizin gibiler 'irtica' diyerek AK Parti iktidarından önceki 22 yılda TSK'dan binlerce kişiyi dindar olduğu için ordudan atarken, o 22 yılda atılan FETÖ'cü sayısı sadece 400'de kalmıştır.
Peki FETÖ'cüler, adli müşavirlikten emir subaylığına, personel başkanlığından atama dairelerine kadar TSK'nın en önemli kadrolarını doldururken siz ne yaptınız? Ellerinde içki, kollarında başı açık eşleri, evlerinde Atatürk portreleri var diye ayakta uyudunuz.

'FETÖ'cü siteler bile sizin demeçlerinizi çarşaf çarşaf yayınlarken, bir durup düşünmeyecek misiniz?'

Erdoğan'ı bırakın, bu millet neden darbeci olduğunuza inandı ve o davaları destekledi? E-muhtıradan iki ay sonra Ergenekon soruşturmasıyla başlayan sürece dönüp baktığınızda çuvaldızı bırakın, iğneyi bile kendinize dokundurmayacak mısınız? Hadi dokundurmadınız, bir de sadece sizi değil, bu ülkeyi FETÖ'den kurtaran lideri mi suçlayacaksınız? FETÖ'cü siteler bile sizin demeçlerinizi çarşaf çarşaf yayınlarken, bir durup düşünmeyecek misiniz?

'NATO'culara geçit yok'

Lafı hiç uzatmayacağım: NATO'culara geçit yok. Biz Türkiyeliyiz, Türkiye'deniz. Bunun ne demek olduğunu FETÖ'cü Amerikancılara öğrettiğimiz gibi gerekirse Atatürk maskesi takan NATO'culara da öğretiriz. Anadilimiz Türkçe ama anladığınız dil neyse o dilden.