Hiroşima'nın tanığı: Ölenler çöp gibi imha edildi

Hiroşima ve Nagasaki saldırılarının tanıkları yaşananları anlattı.
Hiroşima'nın tanığı: Ölenler çöp gibi imha edildi
2018-08-06 21:43:04   Güncelleme: 2018-08-06 21:43:04    

Bugün 6 Ağustos. Japonya'nın Hiroşima kentine ABD tarafından 73 yıl önce atom bombasının atıldığı ve 100 bini aşkın kişinin öldüğü gün. Hiroşima ve Nagasaki'ye yapılan atom bombalı saldırılarının tanıkları, yaşadıklarını Sputnik'e anlattı.

HİROŞİMA VE NAGASAKİ'YE ATOM BOMBASI ATILDI

Japonya'nın Hiroşima kentine 2. Dünya Savaşı sırasında, 6 Ağustos 1945 sabahı saat 8:15'te, tam 73 yıl önce bugün ABD tarafından 'Little boy' (küçük çocuk) isimli atom bombası atıldı.

Bombanın TNT eşdeğerinde gücü: 13-18 kiloton

80 bin kişi patlama anında hayatını kaybetti.

Hiroşima'ya yapılan saldırıdan 3 gün sonra, 9 Ağustos'ta, saat 11:02'de Nagasaki'ye 'Fat Man' (Şişko adam) isimli atom bombasıyla ikinci bir saldırı gerçekleştirildi.

Bombanın TNT eşdeğerinde gücü: 21 kiloton

Nagasaki'de ölenlerin sayısı da yaklaşık Hiroşima'daki kadardı.

Bombadan yayılan radyasyon, patlama sonrasında da her yıl insanları öldürmeye devam etti. Günümüzde Japonya'ya yapılan atom bombası saldırıları nedeniyle ölenlerin sayısı 450 bini aştı.

'ATOM BOMBASININ PATLAMASININ EN KORKUNÇ SONUCU: RADYASYON'

Hiroşima'ya atom bombası atıldığında Sadao Yamamoto 14 yaşındaydı. Kentin doğu kısmında patates tarlasını temizliyordu. Patlama anında tüm vücudunu alev aldı. Patlamanın etki alanı 2 buçuk kilometreydi.

Yamamoto "Babam patlamanın etki alanından yalnızca 680 metre uzaklıktaydı. Onu korkunç bir felaketten kurtaran evin beton duvarlarıydı. O sırada evdeydi. Evde bulunan diğerleri hayatını kaybetti. Pencerelerin yakınlarında duranlar şok dalgasıyla ölmüş" ifadelerini kullandı.

Patlamadan bir gün sonra annesi Yamamoto'dan, patlamanın etki alanından yalnızca 400 metre uzaklıkta oturan kız kardeşini görmeye gitmesini istemiş. Yamamoto "Teyzemin kocası ilk yardım istasyonuna kadar gitmeyi başarmış. Eniştemin yaralanmaması ve yanmaması bizi mutlu etmişti, ancak onu görünmeyen bir bela bekliyordu. Kısa süre sonra kanlı istifraları başlamıştı, ardından da bize ölüm haberi geldi. Çok fazla radyasyona maruz kaldığından hızla ölüme sürüklendi. Atom bombası patlamasının en korkunç sonucu radyasyon. İnsanı dışarıdan değil, içten içe öldürüyor" dedi.

'ÖLEN İNSANLARIN BEDENLERİ, ÇÖP GİBİ İMHA EDİLDİ'

Patlama gerçekleştiği zaman Reiko Yamada 11 yaşındaydı. Yaşadıkları o korkunç anları hatırlamak istemiyor, ancak bir şeylerin konuşulmadığı zaman unutulduğunun ve tekrarlanabileceğinin de farkında.

Reiko Yamada o anları şöyle anlattı:

"Bomba patladığında ben okulumun bahçesindeydim. Patlamadan 2 buçuk kilometre uzaktaydım. Nehrin diğer kıyısı tamamen yıkıntılar içindeydi. Şehrin merkezinden bizim bulunduğumuz bölgeye doğru kaçıyordu insanlar. Tüm yol insanlarla doluydu. Patlamadan sonra hiçbir tıbbi müdahale görmemişlerdi, oracıkta yolun üzerinde güneş ışıkları altında bir bir ölüyorlardı. Yol temizlenirken ölü yığınları okulumuzun bahçesinde kazılan hendekler içerisinde çöp gibi imha edilmişti. Başka okulların bahçeleri ve boş alanlarda da cesetler böyle imha ediliyordu, tüm kenti yanık et kokusu sarmıştı."

"Savaştan sonraki ilk bahar döneminde okulun bahçesine patates ekilmişti, ancak hasadı toplamaya başladıklarında çığlıklar da beraberinde gelmişti. Yerden insan kemikleri çıkıyordu, çok aç olmama rağmen o patateslerden yiyememiştim.

'KÖPRÜNÜN KENARLARINA DİZİLİ ÖLÜLER GÖRDÜK'

Nagasaki'de yaşayan Yoshiro Yamavaki de aynı yaşlardaydı. Yoshiro kente 9 Ağustos'ta atılan 'Şişko adam' bombası patladığında evdeydi.
 

Yoshiro Yamavaki "İkiz kardeşimle masaya oturmuş, akşam yemeği yiyecektik. Birden güçlü bir parlama gözlerimizi aldı. Daha sonra evi güçlü bir hava dalgası doldurdu ve evi yıkılıp döküldü. O sırada ağabeyim eve döndü, hep birlikte bir sığınağa koştuk ve babamızı bekledik. Ancak o hiç gelmedi" ifadelerini kullandı.
 

Patlamanın ertesi günü Yoshiro kardeşleriyle babasını aramaya gitmiş. Ağabeyinin çalıştığı ve bombanın patladığı yerden yalnızca 500 metre uzaklıktaki fabrikaya kadar varmışlar. Söylediğine göre, fabrikaya yaklaştıkça gördükleri manzara da daha korkunç bir hâl alıyordu.

Yoshiro Yamavaki, o anları şu sözlerle aktardı: "Köprünün kenarlarında parmaklıkların önünde yan yana dizili ölüler gördük. Ayakta dururken ölmüşler. Sanki dua ediyormuş gibi başları öne eğikti… Nehrin üzerinde cesetler yüzüyordu. Fabrikaya gittiğimizde babamın cesedini bulduk. Yüzünde sanki bir gülümseme vardı. Fabrikadaki büyükler bize babamı yakmamızda yardım etti. Babamı bir direkte yaktık, ama anneme yaşadıklarımızı, gördüklerimizi anlatamadık."

Hiroşima ve Nagasaki'ya atılan atom bombalarının fırlatılmasıyla, dünyada nükleer silahlar askeri amaçlarla ilk kez kullanılmış oldu. Bu saldırılar insanlığı korkuya boğdu. Bu trajedi sadece Japonya için değil, tüm insanlık için tarihin en korkunç sayfalarından biri.

Siyasi amaçlar yüzünden neredeyse yarım milyon insan kurban edildi. Bu amaçlar Sovyetler Birliği'ni Japonya ile savaşa sürüklemek, Japonya'yı da İkinci dünya Savaşı'nda pes etmeye zorlamaktı. Tamamen yeni olan bu silahların güçleri gösterilerek ayrıca Sovyetler Birliği ve tüm dünya da korkutulmak isteniyordu.