1 Eylül Dünya Barış Günü’nde İHD Genel Merkezi’nde bir araya gelen esir asker ve polis aileleri, savaşın bir an önce son bulmasını ve PKK’nin elindeki esirlerin serbest bırakılmasını istedi. Aileler adına konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesi ile Türkiye’de devam eden savaşın sona vermesi ve barışa giden yolun inşa edilmesi amacıyla bir kez daha barış çağrısı yapmak gerekmiştir. Alıkonulan asker ve polislerin aileleri ile birlikte bu çağrıyı yapıyoruz. Esirler bırakılsın” dedi.
Türkiye’de, 24 Temmuz 2015 tarihinde silahlı çatışmaların yeniden başlaması ile birlikte PKK/HPG tarafından alıkonulan sivil ve güvenlik personeli konusunun yeniden kamuoyunun gündemine geldiğini belirten Türkdoğan, “Geçmiş dönemde insan hakları örgütlerinin çabaları sonucu alıkonulan kişilerin tamamı sağ salim teslim alınmış ve ailelerine kavuşturulmuştur. Temmuz, Ağustos 2015 döneminde alıkonulan 20 gümrük memuru İHD tarafından 8 Eylül günü Irak Federe Kürdistan Bölgesinde, PKK/HPG’ den teslim alınarak Türkiye’ye getirilmiş ve ailelerine kavuşturulmuştur. PKK/HPG tarafından yolların kesilip, yol kontrolleri yapıldığı sırada alıkonulan asker ve polisler ise hala serbest bırakılmamıştır” diye konuştu.
İsim isim alıkonulanlar
PKK’nin elindeki asker ve polisler hakkında bilgi veren Türkdoğan, “24 Temmuz 2015 günü Diyarbakır-Bingöl karayolunda polis memuru Vedat Kaya, 28 Temmuz 2015 günü Diyarbakır-Bingöl karayolunda polis memuru Sedat Yabalak, 13 Ağustos 2015 günü Diyarbakır-Lice karayolunda uzman çavuş Hüseyin Sarı ve Er Sedat Sorgun ile Süleyman Sungur, 18 Eylül 2015 günü Dersim-Erzincan karayolunda astsubay Semih Özbey, 2 Ekim 2015 günü Dersim-Pülümür karayolunda Er Müslüm Altuntaş ve Er Adil Kavak, 12 Aralık 2015 günü Şırnak merkezde uzman çavuşlar Sedat Vardar ve Ferdi Polat alıkonmuşlardır. Ancak, PKK’nin kamuoyuna yaptığı açıklamalarda 13 kişinin bu şekilde alıkonulduğu belirtilmiştir. Bu durumda öncelikle bu kişilerin kimlik bilgilerinin ve görüntülerinin kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
“Deklarasyon sürecine geri dönülmeli”
Alıkonulan kişilerin aileleri ve yakınlarının İHD ile Mazlum Der’e başvurularının olduğunu dile getiren Türkdoğan şunları söyledi:
“Bu kişilerin serbest bırakılması ve teslim alınması amacıyla daha önceden genel merkezlerimiz ve şubelerimiz tarafından çok sayıda açıklamalar yapılmıştır. Mart 2013 yılında başlayan ve yaklaşık iki buçuk yıl süren çatışmasızlık sürecinin PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı ve insan hakları örgütlerinin arabuluculuğu ile alıkonulan asker ve polislerin serbest bırakılması ile başladığını belirtmek isteriz. Alıkonulanların serbest bırakılması ile birlikte kalıcı çatışmasızlığın sağlanması bakımından tahkim edilmiş bir ateşkesin zorunlu olduğunu ve böylece bir daha bu tip olayların yaşanmayacağını belirtmek istiyoruz. Türkiye’nin bir an önce 28 Şubat 2015 tarihli deklarasyon sürecine geri dönerek barış ve çözüm sürecini yeniden başlatması gerektiği kanaatindeyiz. Bunun için de öncelikle İmralı Adası’ndaki yüksek güvenlikli hapishanede tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve yasal haklarından yararlandırılması gerekmektedir. Bununla birlikte Hükümetin Kürt siyasetçilere yönelik yürüttüğü gözaltı ve tutuklama furyasına son vererek siyaset kurumunun itibarını zedelemekten vazgeçmesi ve Kürt siyasetini ötekileştirmemesi gerekmektedir. PKK/HPG’nin elinde tuttuğu asker ve polislerin can güvenliğinden sorumlu olduğunu, ailelerin ve demokratik kamuoyunun alıkonulan kişilerin serbest bırakılması isteğini dikkate alması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor ve bu kişileri teslim alabileceğimizi belirtiyoruz.”
“Hükümet de elinden geleni yapmalı”
“Hükümetin de kendi vatandaşlarının özgürlüğü ve güvenliğinden sorumlu olduğunu, bu kişilerin serbest bırakılması için elinden geleni yapması gerektiğin, İnsan Hakları örgütlerinin girişimlerini desteklemesi ve bu konuda kolaylaştırıcı bir rol oynaması gerektiğini kamuoyu önünde önemle belirtiriz. KCK’nin 20 Ağustos ve Kürt siyasetçilerin 31 Ağustos tarihli çağrıları dikkate alınarak savaşın son bulması ve yeni bir barış sürecinin başlayabilmesi için PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmelerin başlatılmasının alıkonulanların serbest bırakılmasına da katkı sunacağını bir kez daha vurgulamak isteriz. Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı kapsamında alıkonulanların serbest bırakılması gerektiğini hak örgütü olarak bir kez daha ifade ediyoruz.”