İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Büyükçekmede’de geçmişte yaşanan su baskınları, sel ve taşkınları sona erdirecek projenin temelini attı. İstanbul’un 39 ilçesine eşit hizmet ulaştırma gayretinde olduklarına vurgu yapan İmamoğlu, “Hizmetlerimize en güçlü şekilde devam edebilmemiz için, milletimizin huzur içerisinde, barış içerisinde, adil, eşit hizmet alabilmesi için, her yerde geçerli olan o bir avuç insanın aklının yerine, milletin aklının hakim olması için gece gündüz çalışacağız. Bu aksiliklerin tamamen sona ermesi için; Büyükçekmece'de, Beylikdüzü'nde, Büyükşehir’de kazandığımız gibi, milletçe iktidarı da hep birlikte Kazanacağız ve Türkiye'de her şeyin çok güzel olması için, çok mücadele edeceğiz” dedi.
Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde yaşadığı trajikomik bir anıya konuşmasında yer verdi. “Gürpınar Stadı, dolgu alanıdır ve dolgu alanları geçmişte alınan bir kararla büyükşehir belediyelerinin uhdesindedir” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Gürpınar Stadı'nın yapılması, Beylikdüzü Belediyesi uhdesinde kalması ve orada sportif hizmetler yapılması noktasında bir mücadele vermiştik. Stadın da bir kısım tesisleri Büyükçekmece sınırlarında kalıyordu. O zaman bizim, Büyükçekmece-Beylikdüzü Belediyesi arasında yazışmalar yaparak, işi hukukuna ve kurallara uygun hale getirip yapmaya dönük hareketlerimiz, hamlelerimiz olmuştur. Günün sonunda o zaman siyasi iradeyi tahakkümü altına almış bir avuç insan, ‘Stadı vermeyiz de vermeyiz’ diye bir mücadelenin içine girdiler. Stadı kime vermiyorlar biliyor musunuz? Beylikdüzü Belediyesi'ne ya da Büyükçekmece Belediyesi'ne vermiyorlar. Çeşitli mazeretlerle, kurum ve kuruluşları da bu anlamda kullanıyorlar. Günün sonunda karar aldık: Biz oraya, hakkımız olan bir biçimde, usule ve kurala uygun bir biçimde zabıtamızla gideceğiz ve stadı devralıp, halkımızın hizmetine sunacağız. Çünkü bir tarafında bir avuç insan düğün, bayram yapıyor; bir tarafında da tarafında da kafasına göre stadı kullanan bir ekip. Oraya zabıtamızla gittiğimizde, karşımızda kimi gördük biliyor musunuz? Yüzlerce Büyükşehir zabıtasını gördük. Niye? ‘Giremezsiniz’ dediler bize. Birileri için Büyükşehir zabıtası oraya yığıldı. Bu bahsettiğim yaklaşık 5 yıl önce. Bize derhal yazı yazdılar. Dediler ki, ‘Burası Beylikdüzü ya da Büyükçekmece Belediyesi'nin değildir. Büyükşehir Belediyesi’nindir. Onun için giremezsiniz. Biz de bu kullanıcılara müsaade ediyoruz.’ Ne oldu. Biz de gittik 2019’da kazandık seçimi, Büyükşehir’in de sahibi olduk.”
Trajikomik hikâyenin burada noktalanmadığını aktaran İmamoğlu, “Bu sefer de ne diyorlar biliyor musunuz? ‘Burası Milli Emlak’ındır. Burayı Büyükşehir’e de vermeyiz.’ Yazışıyoruz, ediyoruz. Yetmiyor, mahkemeyi kazanıyoruz. Milli Emlak Genel Müdürü'nü arıyorum. 2 defa. Ben bu konulara muhatap olmam. Ama arıyorum. Gülmek ve onlara üzülerek bu duygularımı aktarmak için arıyorum. Hala cevap verecekler. Teslim etmemek için, mahkeme kararını bile uygulayamıyorlar; uygulamıyorlar. Bu konuyu 2 hafta önce Sayın Valimize de aktardım. ‘Bu konu size kadar gelsin istemezdim ama İstanbul'un Milli Emlak Müdürü, burayı İBB’ye niye teslim etmez, hangi akılla’ dedim. Ben de şimdi halkın huzurunda şikayet ediyorum. Gürpınar Stadı'nı, halkımıza sosyal tesisler olarak hizmet etmesi için; yüzme havuzunda çocuklarımızın yaz spor okula gitmesi için, stadında bir avuç insanın ne çevirdiğini bilmediğimiz birtakım eylem ve iş faaliyetlerinde bulunmasın, orada spor okullarında spor faaliyetlerinde bululunması için, hukukun ve kanunun, mahkemenin verdiği yetkiyle, burayı teslim almamıza hangi duyguyla engel oluyorsunuz? İstanbul Milli Emlak Müdürlüğü, Milli Emlak Genel Müdürlüğü… Kime şikayet ediyorum? İstanbul Vali’sine şikayet ediyorum. Şehircilik Bakanlığı’na şikayet ediyorum. Derhal bu yanlışı düzeltin” dedi.
Benzer trajikomik hikâyelerin hala devam ettiğini kaydeden İmamoğlu, “Ne yapacağız biliyor musunuz? Biz, gidip Ankara'yı da teslim alacağız. Bu başka düzelmez. İktidar değişmeden, bu işler düzelmez. Dolayısıyla hizmetlerimize en güçlü şekilde devam edebilmemiz için, milletimizin huzur içerisinde, barış içerisinde, adil, eşit hizmet alabilmesi için, her yerde geçerli olan -ama Büyükçekmece'de ama Beylikdüzü'nde ama İstanbul'da ama Ankara'da- o bir avuç insanın aklının yerine, milletin aklının hakim olması için gece gündüz çalışacağız. Bu aksiliklerin tamamen sona ermesi için; Büyükçekmece'de, Beylikdüzü'nde, Büyükşehir’de kazandığımız gibi, milletçe iktidarı da hep birlikte kazanacağız ve Türkiye'de her şeyin çok güzel olması için, çok mücadele edeceğiz. Biz, bunun var olması için, bunun oluşabilmesi için, işte Küçükçekmece'de, işte Beylikdüzü'nde, işte Büyükçekmece'de çok başarılı olmak zorundayız. Dolayısıyla benim de Büyükşehir’de çok başarılı olmam lazım ki, milletin iktidarı var olsun. Hep beraber bu başarıyı elde etmek için de gece gündüz, 7/24 çalışmaya var gücümüzle devam edeceğiz” diye konuştu.
İBB olarak, 39 ilçenin tamamına eşit hizmet ulaştırma gayretinde olduklarına vurgu yapan İmamoğlu, “Şimdi burada, Büyükçekmece'de çok değerli bir hizmetin başlangıcındayız. Ama bilin ki, aynı hizmeti İstanbul'un her noktasında yapıyoruz. Şehrin birçok noktasında, her yağmurda, 21. yüzyılda, dünya kenti İstanbul'a hiç yakışmayan görüntüleri yaşadığımızı hepimiz biliyoruz ve buna şahitlik ettik. Geçmişte sadece şahitlik etmedik, aynı zamanda ne yazık ki can kaybı yaşadık. Ne yazık ki tarifsiz mal kaybı yaşadık. Bu bakımdan İstanbul'da göreve gelir gelmez, İSKİ yönetimi ile beraber oturup, konuştuğumuz konuların başında, bu görüntüleri nasıl bertaraf ederiz görüşmesi geldi. 100’e yakın noktada sel yaşanan, su taşkını yaşanan bölgeleri tespit ettik. Ve tamamına yatırım yapmak konusunda karar aldık” bilgisini paylaştı.
İSKİ’nin yaşanan ekonomik krizden en çok etkilenen kurumlardan biri olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Sanki İSKİ'ye bazı kaynaklar gökten yağıyormuş gibi; örneğin, elektriği sanki bedava alıyoruz, sanki her gün zam yapılan akaryakıtı biz zamsız alıyormuşuz gibi, İSKİ'yi bu anlamda mağdur eden Meclis’teki çoğunluğunu ne yazık ki negatif olarak kullanmalarına rağmen, biz bu yatırımlarda geri durmadık, yolumuza devam ettik. Ve farkında mısınız? Yaklaşık bir yılı aşkın süredir İstanbul'da, inanın küçük büyük, her yağmurda çok utanç verici, can sıkıcı görüntüler yaşarken, artık yaşanmıyoruz. Bunu başaran İSKİ'deki bütün yol arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. Ellerine sağlık” dedi.
“Şehirler, altyapılarıyla insanları mutlu ederler” diyen İmamoğlu, örnek olarak Ayamama Deresi’ndeki ıslah çalışmalarını verdi.