Son Dakika Haberi - İmamoğlu: Sandığa hakim olduğumuzda kimse hile yapma imkan ve cüretini bulamaz

Son Dakika Haberi - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, 28 Mayıs seçiminde görev alacak sandık görevlileri, müşahitler ve Türkiye Gönüllüleri ile Oy ve Ötesi gruplarına mensup binlerce vatandaşla, ‘Demokrasi Neferleri Buluşması’nda bir araya geldi. İmamoğlu sandık güvenliğine dikkat çekerek, "Günün her dakikasında sandığa hakim olduğumuzda, kimse hile yapma imkan ve cüretini bu-la-maz." dedi.
İmamoğlu: Sandığa hakim olduğumuzda kimse hile yapma imkan ve cüretini bulamaz
2023-05-21 14:00:04   Güncelleme: 2023-05-21 14:00:04    

Millet İttifakı’nın İstanbul bileşenlerinin de destek verdiği buluşmada konuşan İmamoğlu, “Her bir oyun, bize seçimi kazandıracak o kritik oy olduğunu bilerek hareket edeceğiz. Vatandaşımızın her bir oyu, namusumuzdur. Onun için mücadele edeceğiz. Günün her dakikasında sandığa hakim olduğumuzda, kimse hile yapma imkan ve cüretini bu-la-maz. Bulamayacak. Sizler sayesinde bulamayacak. Son ana kadar, aynı ciddiyetle görevimizin başında olacağız. Yorulmayacağız. Görevi ihmal etmek yok. Sandığı terk etmekmiş; öyle bir şey yok. Bunlar bize yakışmaz. Şikayetçi olmak yok. ‘Şu eksik, bu eksik’ demek yok. Türkiye'nin neferlerine böyle davranmak yakışmaz. Siz nefersiniz, neferiz” ifadelerini kullandı. “28 Mayıs'ta sandığı protesto etmenin, sandığa gitmemenin ve evde kalmanın maliyeti çok yüksek olacak” diyen İmamoğlu, vatandaşlara, “Asla tereddüt etmeyin. Mutlaka sandıklara gidin. Oyunuzu kullanın. Oy verirken, çok derin düşünün. Karar verirken sadece kendinizi değil, çocuklarınızı düşünün. Bu seçimde karar vermek çok kolay. Ya büyük bir değişime imza atıp, bu ülkenin eşit ve onurlu evlatları olarak, hep birlikte, demokrasi içinde, huzurla, refah içinde yaşayacağız ya da bu iktidarın kalmasına müsaade ederek, ülke olarak, hep birlikte içinden çıkılmaz -ekonomik, sosyal, eğitim- her türlü bir girdaba sürükleneceğiz. Uzun yıllar büyük bir karanlığa mahkum olacağız. Onun için asla tereddüt etmeyelim sevgili vatandaşlarım, 28. Mayıs’ta sandıkları dolduralım. Değişimin lideri, Türkiye'nin akil ve demokrat lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na oy verelim. Ülkemizin içinde sürüklenmekte olduğu bu ekonomik çöküşten, hep birlikte kurtulalım” çağrısında bulundu.

“Her biriniz, hepimiz çok iyi biliyoruz; seçimlerin hukuka uygun yapılacağına, oyların dürüstçe sayılacağına olan inanç, demokratik düzenin en güçlü temelini oluşturur” diyen İmamoğlu, “Bu inanç sarsılırsa, ülkeyi ayakta tutan bütün sistem ne yazık ki sarsılır. 28 Mayıs günü sizler, bizler, ülkemizin her tarafında görev alan o demokrasi neferleri, demokrasimizin sağlam ve ayakta kalmasını sağlayacaksınız. Onun için iyi ki varsın. Buradan ayrılırken, her birinizin sadece 28 Mayıs Pazar gününün sorumluluğu değil, aynı zamanda o güne kadar, ‘Mahallemde ne yapmalıyım? Hangi hemşehrimin elini sıkmalıyım? Hangi komşumun kapısını çalıp, bir isteğiniz var mı diye sormalıyım’ bilinciyle buradan ayrılarak evlerinize, mahallelerinize gitmenizi istiyorum” ifadelerini kullandı.

"28 Mayıs'a 0-0 başlayacağız"

“14 Mayıs seçimlerinin çok net bir sonucu var” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

“Bu hükümet, milletimizden güven oyu alamamıştır. Nokta. Güven oyu alamadı. Bu seçmen iktidara, bütün kullandığı imkanlarına rağmen, bütün baskıcı tavrına rağmen, iftiralarına, yalanlarına rağmen ‘Dur bakalım’ dedi. ‘Dur, seni seçmiyorum’ dedi. Özetle; ilk tur bir çeşit yarı final maçı gibiydi. Şimdi elenenler elendi, finale iki kişi kaldı. Finalde, bu iki liderin yarıştığı ortamda, aslında ben diyorum ki; bu iki liderin yanı sıra bir süreç sorgulanacak, bir sistem sorgulanacak. Ve o sistemin gidişini isteyenler, bu süreçte inşallah -size de coşkulu selamlarını getirdim- Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na oy verecek. Bu önümüzdeki önemli final maçında kim ne yapmış, ne etmiş, hiç önemi yok. Kim kaç puan almış, onun da önemi yok. Bu yepyeni, sıfırdan bir maç. 28 Mayıs'a 0-0 başlayacağız. Vatandaşlarımız, o gün ortaya koyacağı ve su şu son bir haftada ortaya koyacağı performansa göre değerlendirme yapacak. Asıl kararını 28 Mayıs'ta verecek. Milletimiz, iktidarı kime vereceği konusunda yeni ve çok önemli bir değerlendirme yapacak. İkinci turun anlamı budur. Yani asıl seçim haftaya, final maçı haftaya.”

“Yeni bir seçimdir 28 Mayıs, 14 Mayıs'ın devamı değildir. Dünyanın hiçbir yerinde seçmenler, ikinci turda ilkindekiyle aynı kararı vermiş değiller. Tercihler değişebiliyor. Tercihler farklı sonuçlar verebiliyor. Onun için bir kere daha düşünmek daha önemli. Yeniden değerlendirme imkanına sahip olmak önemli. Seçim sonuçlarında önemli değişiklikler, bu vesileyle olabiliyor. O bakımdan bu önümüzdeki bir hafta, hepiniz için, hepimiz için, burada olmayan, Millet İttifakı'na gönül vermiş her vatandaşımız için çok önemli. Yani ilk tura bakarak ‘Öndeyiz’ ya da ‘Eyvah gerideyiz, kaybettik’ demek yanlıştır. Doğru olan nedir? İlk turdan ders aldık. Ona göre bu süreçte ne gerekiyorsa yapacağız demektir. Bizler, Türkiye'nin değişim isteyen tüm güçleri olarak, o dersi sonuna kadar aldığımızı düşünüyorum. Ve şunu söyleyeyim. Ana husus şu: Bir kirletme politikası uygulanmıştır. Bir yalan ve iftira politikası uygulanmıştır. Ve bu politikaya karşı edebimizle, ahlakımızla, evet biraz suskun kalmışızdır ama bizler, artık onların yaptığı gibi yalanı, iftirayı konuşmayacağız. Bizim ahlakımız, ona müsaade etmez. Ama yalanlarına, iftiralarına net cevaplar vereceğiz. Onlara haddini bildireceğiz. Onun için 28 Mayıs'a, unutmayın, çok daha güçlü gidiyoruz.”

"Aslanlar gibi diri ve hazır, umutlu ve inançlı olacağız"

“Bu çerçevede en önemli görevlerimizden birini, sandık hakimiyetini sağlamak en önemli konu. Bakın, oylara sahip çıkmaktan söz etmiyorum. ‘Sandık hakimiyeti’ diyorum. Bu çok daha önemli. Çok daha geniş boyutlu bir kavram. Sandığa hakim olmak, seçimden önce başlayan bir süreçtir. Her dakikası mühimdir. Sizler, aynı zamanda mahallelerinizdeki sorumlu insanlarsınız. Seçim gününe kadar yürütülecek çalışmalarda göreviniz olduğunu lütfen unutmayın. Bu görevlerinizi en iyi şekilde yaptığınız zaman, sandık hakimiyetini bugünden kurmaya başlamışsınız demektir. Bu hakimiyeti devam ettirebilmek için, seçim sabahı herkesten önce hazır, uykusunu almış, morali yüksek, yüzü güler yüzlü şekilde sandık başında olmak demektir. Hep birlikte bunu yapacağız mı? Sandık kurulunun oluşumunda varlığımızı, ağırlığımızı, sürece olan hakimiyetimizi, kurallara olan hakimiyetimizi orada hissettireceğiz. Sandık kurulu üyemizle, yedek üyemizle, müşahitlerimizle, okulun önünde bilişim sorumlularımızla, hukuk sorumlularımızla, bir takım edasıyla, demokrasi neferi edasıyla, en erken biz olacağız. Tamam mı? Aslanlar gibi diri ve hazır, umutlu ve inançlı olacağız. En erken ve en güçlü biçimde sandığın başında olacağız ki, işlerin sıkı tutulduğunu görüp anlasınlar. Varsa bir avuç kötü niyetli insan, onlara asla fırsat vermeyeceğimizi, asla onlara müsaade etmeyeceğimizi net olarak görsünler. Bunu göstereceğiz, tamam mı?”

"Vatandaşımızın her bir oyu, namusumuzdur"

“Sandığa hakim olmak, moral ve enerji olarak, iç disiplin ve ciddiyet itibariyle, üstün olmak demektir. Bilgisiyle, özverisiyle, organizasyon yeteneğiyle üstün olmak demektir. Baştan sona, bütün sürecin doğru ve hukuka uygun yürümesine hep birlikte odaklanmak zorundayız. Kendi içimizdeki bilgilendirme ve iletişimi hızlı ve etkili biçimde sağlayacağız. Sandık hakimiyetini bir saniye bile zaafa asla uğratmayacağız. Tek bir oyun bile boşa gitmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Çünkü, onların bildiği gibi değil, konu bizim bildiğimiz gibi. Unutmayın; seçim bir oyla bile kazanılır. Bir oya, gözünüz gibi bakacaksınız, tamam mı? Her bir oyun, bize seçimi kazandıracak o kritik oy olduğunu bilerek hareket edeceğiz. Vatandaşımızın her bir oyu, namusumuzdur. Onun için mücadele edeceğiz. Günün her dakikasında sandığa hakim olduğumuzda, kimse hile yapma imkan ve cüretini bu-la-maz. Bulamayacak. Sizler sayesinde bulamayacak. Son ana kadar, aynı ciddiyetle görevimizin başında olacağız. Yorulmayacağız. Görevi ihmal etmek yok. Sandığı terk etmekmiş; öyle bir şey yok. Bunlar bize yakışmaz. Şikayetçi olmak yok. ‘Şu eksik, bu eksik’ demek yok. Türkiye'nin neferlerine böyle davranmak yakışmaz. Siz nefersiniz, neferiz.”

"Onlar bize sökmez"

“Biz, doğru bildiğimiz yolda ve sonunu düşünmeden yola çıkmış, inançlı insanlarız. O gün sandıklarda bir milyon kişi olacağız. Bizi sadece ne yenebilir biliyor musunuz? Kendi yılgınlığımız, kendi karamsarlığımız. Başka hiçbir güç yenemez. Onun için karamsarlığa, yılgınlığa yer yok. Unutmayın; bu ülkeye demokrasi getirmekten hiç kimse bizi alıkoyamadı, koyamayacak. Kimse bizim mücadele azmimizi ve irademizi yenemedi, yenemeyecek. Bizler, bu ülkenin demokratları ve vatanseverleri, asla vazgeçmeyeceğiz. Biz, onların o bir avuç insanın ciğerlerini biliyoruz. Biliyoruz değil mi? 2019’dan biliyoruz değil mi? O bir avuç insanın sandık başı numaralarını da biliyoruz. Onların Anadolu Ajansı numaralarını da biliyoruz. Onlar bize sökmez. Onun için biz onların hakkın ve haklının değil, bazı kişilerin, kurumların, güçlünün yanında olduğunu biliyoruz. Hepsini biliyoruz. Ama onlar da bizim gücümüzü biliyorlar. Biz bunu yaşadık, yaşattık. Nasıl yaptık? Hep birlikte yaptık. Partilerimizle yaptık, parti yöneticilerimizle yaptık, gönüllülerimizle yaptık, üyelerimizle yaptık. Ve herkesle yaptık; yapmaya devam edeceğiz. Karar vermiş bir milletin önünde hiçbir gücün duramayacağını, onlar da biliyorlar. Sandıklara sahip çıkmak ne demekmiş? Çuvallar üzerinde nasıl uyunurmuş? Her türlü hileye rağmen seçim nasıl kazanılırmış; 31 Mart'ta, 23 Haziran'da onlara gösterdik. Yine gösteririz. Yine göstereceğiz. Hayaller paylaşmak için burada değiliz. Sandık organizasyonunun tam ve eksiksiz olması için buradayız.”

"Hepimiz, yeni bir geleceğe adım atacağız"

Vatandaşlardan gelen “Ceketi çıkar” talebini karşılıksız bırakmayan İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Ben, o günkü ceketi zaten hiç giymedim, merak etmeyin. Bu memlekete demokrasi gelene kadar da giymeyeceğim. Size söz. Makam mevki meselesi değil bu iş. Ne yapılması gerekiyorsa, onu yapacağız. Onun için buradayız. 14 Mayıs'ta sandık başında yaşadığımız ne sorun varsa, bugünden çözeceğiz. Bugün burada sizlere dağıtacağımız bazı mamuller var. O mamulleri alın, okuyun. Sandık görevlilerine, buraya gelemeyenlere ulaştırın. Her bir maddeyi dikkatle okuyun. Demokrasi neferleri olarak, ödevimize çok ama çok çalışalım sevgili dostlar. Sevgili gençler, hanımefendiler, beyefendiler; seçimi kazandığımızda göreceksiniz, bu millet rahat bir nefes alacak. Hepimiz, yeni bir geleceğe adım atacağız. Bu iktidardan kurtulmak zorundayız. Bu bir avuç dışında, herkes mutlu olacak, göreceksiniz. Herkese iyi gelecek. 28 Mayıs gecesi seçimi kazandığımızda, millet kazanacak. Size söz. Bana gelip, ‘Nasıl başardınız’ diye sorulduğunda, ben de onlara ne diyeceğim biliyor musunuz? ‘Bana sormayın. Sandık başında tarih yazan demokrasi neferlerine sorun’ diyeceğim. Aslan yürekli gençlere, kararlı, dirayetli, gözü pek vatanseverlere, yurtseverlere sorun…”

"28 Mayıs’ta sandıkları dolduralım"

“Birkaç cümleyle de ülkemizin diğer bölgelerine, dört bir yanındaki vatandaşlarıma seslenmek istiyorum. Biz bugün İstanbul'u konuşuyoruz. Ama aynı zamanda bütün ülkemizin hazırlıklı olması lazım. Değerli vatandaşlarım, sevgili hanımefendiler, gençler, her yaştan, her köyden, her ilçeden, kasabadan, şehirden kıymetli seçmenler… 28 Mayıs'ta sandığı protesto etmenin, sandığa gitmemenin ve evde kalmanın maliyeti çok yüksek olacak. Asla tereddüt etmeyin. Mutlaka sandıklara gidin. Oyunuzu kullanın. Oy verirken, çok derin düşünün. Karar verirken sadece kendinizi değil, çocuklarınızı düşünün. Çocuklarınızın, gençlerinizin sesinin kızılmasını istemiyorsanız, geleceğe umutla bakmasını istiyorsanız, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, güçlü bir şekilde milletin evlatlarıyla yol yürümek istiyorsanız, gerçekten bu seçimde karar vermek çok kolay. Ya büyük bir değişime imza atıp, bu ülkenin eşit ve onurlu evlatları olarak, hep birlikte, demokrasi içinde, huzurla, refah içinde yaşayacağız ya da bu iktidarın kalmasına müsaade ederek, ülke olarak, hep birlikte içinden çıkılmaz -ekonomik, sosyal, eğitim- her türlü bir girdaba sürükleneceğiz. Uzun yıllar büyük bir karanlığa mahkum olacağız. Onun için asla tereddüt etmeyelim sevgili vatandaşlarım, 28. Mayıs’ta sandıkları dolduralım. Değişimin lideri, Türkiye'nin akil ve demokrat lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na oy verelim. Ülkemizin içinde sürüklenmekte olduğu bu ekonomik çöküşten, hep birlikte kurtulalım. Hepinize buraya geldiğiniz için teşekkür ediyorum. İyi ki sizin yol arkadaşınızım. İyi ki birlikteyiz. Nice demokrasi zaferlerine, milletimizin kazanacağı zaferlere, bir avuç insanın kaybedeceği zaferlere hep birlikte koşalım. Her şey çok güzel olacak. 28 Mayıs'a hazır mıyız? Biz de hazırız. Yolumuz açık olsun.”

İmamoğlu ile birlikte; CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı, DEVA Partisi İstanbul İl Başkanı Erhan Erol, Demokrat Parti İstanbul İl Başkanı Ekrem Eray Arda, İYİ Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Serkan Akkirman, Gelecek Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı Furkan Övündür, milletvekilleri Turan Taşkın Özer, Suat Özçağdaş, Cemal Enginyurt Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ve Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel de “Demokrasi Neferleri Buluşması”na katılarak, vatandaşların coşkusuna ortak oldu.