Başvuruların çoğunluğunu yaylalar, dere yatakları ya da kenarlarındaki kaçak yapılar oluşturuyor. Rize’de meydana gelen selde gündeme gelen dere yatağına inşa edilen 7 katlı binanın sahibi de ‘İmar Barışı’na başvuranlar arasında.
İmar Barışı’na, 2 hafta önce Rize’de meydana gelen sel ve heyelanda Kömürcüler köyünde gündeme gelen, dere yatağına inşa edilen 7 katlı binanın sahibi de başvurdu. Mustafa Yazıcı, 25 yıl önce 3 katlı inşa ettiği, ardından ise ilave katlarla 7 kata çıkan dere yatağındaki binası için başvurusunu yaptı. Yazıcı, gerekli izinleri aldığını öne sürerek binasında kaçak kat bulunmadığını savundu.
YAĞMA VAR KAMU YARARI YOK
Doğal ve Tarihî Değerleri Koruma Derneği Başkanı, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Öğretim Üyesi Dr. Coşkun Erüz, İmar Barışı ile birlikte şehirlerde ve köylerde kişilerin imara sokamadıkları, kendi arazileri üzerindeki hatalı yapıların mevzuata uygun şekilde hukuka uygun hale getirilmesinin amaçlandığını belirtti. Dr. Erüz, Fakat görülen şu ki; iş çığrından çıktı. Devletin malı olan arazileri bir şekilde yağmalayan, işgal edenlerin bu yağmaladıkları alanları hukuki olarak kendine mal etmesinin yolu açıldı. Burada kamu yararı kesinlikle söz konusu değil. Kamu yararı milletin ortak haklarının korunmasıdır. Anayasa’nın 156’ncı maddesi, ‘İnsanların eşit olması gerekir ve temiz bir çevrede yaşama hakkına sahiptir’ diyor. Kıyıları, yaylaları bu şekilde bozan, tahrip eden insanlara bu hakkı veriyor olmak, hukuki adıyla İmar Barışı fakat toplumsal barış değil” dedi.