Son olarak yaptığı kına gecesiyle gündeme gelen oyuncu İpek Tanrıyar, Posta'dan Alev Gürsoy Cimin'in sorularını yanıtladı.
Cimin'in bazı soruları ve Tanrıyar'ın bunlara verdiği yanıtlar şöyle:
- Tekrar evlenmeye sıcak bakıyor muydun?
Boşandığım gün adliyeden çıkarken bile “Tekrar evlenmeliyim” dedim. Tüm ilişkilerime acaba evlenir miyim gözüyle bakmışımdır. Evlilik güzel şey çünkü. Ne kadar badire atlatmış olsam da önceki evliliğimde, evliliğin kendisi çok güzel. “Evlilik kumardır” derler. Deneyeceğiz ve göreceğiz. İnşallah güzel olur.
- Çocuk istiyor musun?
Biraz zamanı var. Acelem de yok. Şu an 39 yaşındayım. Yumurtalarımı 35 yaşımda dondurmuştum. İlk iki yıl evliliğimizin tadını çıkarmak istiyoruz. Sonrasında tüp bebek yöntemiyle ikiz düşünüyorum.
- Evlendikten sonra çalışacak mısın?
Ben ne koca, ne evlat için kariyer bırakan bir kadın olmayacağım. Hiçbir kadın da olmamalı. Kadın işini bırakmamalı. Bir kadının istediğini yapıp istediğini söyleyebilmesi için kendi parasını kazanması gerek. Ölene kadar çalışacağım.
- Karşındaki insana hizmet etmek konusu senin için problem değil mi?
Ben sevdiğim her insana hizmet ederim. İnsan eşine hizmet etmez mi? O bana eder, ben ona? Terliğini de götürürüm, meyvelerini bile ayıklar, soyar, dilimlerim. Ev işini severim. Ben evime de bakarım, işimi de yaparım.
'AH O SOSYAL MEDYA YOK MU'
- Kınadaki şatafat için “Bu kadar gösterişe ne gerek var” diyenler oldu.
Ne alaka? Kimseye gösteriş yapmadık. Ayrıca cebimden 1 lira harcamadım. Sevdiğim arkadaşlarımın hepsi bir şeyler yaptı. Murat dünyanın en şanslı adamı. Cebinden şu ana kadar 1 lira para çıkmadı. O kadar duygulandım ki, 23 yıllık meslek hayatımda demek çok güzel dostlar kazanmışım. Ayrıca insan bir kere evleniyor. Bu organizasyonda cebimden para çıksaydı yapmazdım. Ah o sosyal medya yok mu,o sosyal medya!
Sevmiyorsun galiba?
Linç de linç. Hepsine gülüp geçiyorum. Türk kadınını aşağılayan bir görüntü değil o. Etek öptüm ama Cumhuriyet’i çok net temsil eden bir kadınım. Osmanlı’ya El Fatiha. Osmanlı eskide kalmış. Biz şov yaptık sadece. Murat’ı görünce, “Hoş geldin Sülüman” dedim. Padişah gibi duruyordu adam karşımda. Kıyafet devrimi olmasaydı, biz o yaşantıya devam ediyor olsaydık, insanlar bunu konuşur muydu?İki kere Umre’ye gittim. Ona da demediklerini bırakmamışlardı. Ne yaparsam laf ediyorlar. Size ne? Umre’den döndükten üç gün sonra davete katıldım, içkimi de içtim. Bu benim yaşam tarzım. Ben böyleyim. Cahil toplumlarda demokrasi çok tehlikeli bir şeydir. Belli bir gelişmişlik seviyesi yoksa herkes demokrasiyi kendi işine geldiği gibi anlar.