Yıldırım, “Irak hükümeti ne derse desin, DEAŞ’a karşı mücadele ve demografik değişikliklere izin vermemek için bölgedeki varlığımız devam edecektir. Türkiye hakkında ileri geri laflar etmek, Irak hükümetinin haddine değildir” diye konuştu.
Meclis’ten geçen sınır ötesi harekat tezkeresi ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Musul’a kimse giremez” sözlerinin ardından Irak’la Ankara-Bağdat hattı daha da gerilmişti.
Irak meclisi Musul yakınlarındaki Başika’da bulunan birliği nedeniyle Türkiye’yi ‘işgalci’ ilan etmeye hazırlandığını açıklamış, Ankara, Irak meclisinin kararını ‘şiddetle protesto edip’ kınamıştı.
IŞİD karşıtı koalisyonda görevli ABD’li komutanı albay John Dorrian ise Irak topraklarında bulunan Türk askerinin koalisyon güçlerine dahil olmadığını söyleyip “Türk ordusu izinle gelmemiştir ve illegaldir” demişti.
Irak Başbakanı Haydar El Abadi de Irak topraklarında bulunan Türk askeriyle ilgili “Türklerin macerasının bölgesel bir savaşa dönüşmesinden korkuyorum” ifadesini kullanmıştı.
Son olarak da ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, “Irak’ta yapılması planlanan operasyonlar Irak hükümeti önderliğinde olacak. Türk askerinin bu operasyonlarda yer alıp almayacağıysa Irak yönetimine bağlı” demişti.
‘Irak hükümeti, Bağdat ne söylerse söylesin…’
Türkiye’nin yanıtı Başbakan Yıldırım’dan geldi.
Yıldırım işadamlarına seslenirken şunları söyledi: “Türkiye ile 350 kilometreden fazla hududu olan ve 30-35 senedir ülkemizin başını ağrıtan PKK terör örgütünün barındığı Irak’ta, Irak merkezi yönetimi bugüne kadar hiçbir tedbir almazken ve 63 değişik ülkeden burada terörle, DEAŞ’la mücadele adıyla askeri unsurlar bulunurken bütün bunları bir kenara bırakıp Türkiye’nin oradaki varlığına takılması abesle iştigaldir. Bunun hiçbir şekilde iyi niyetle izahı yoktur. Irak hükümeti, Bağdat ne söylerse söylesin, bölgedeki DEAŞ’la mücadele için, bölgedeki demografik yapının zorla değiştirilmemesi için Türk varlığı orada kalmaya devam edecektir.”
‘Haddi değil’
Bizim amacımız daha fazla insanlık dramının yaşanmaması, daha fazla kan akmaması ve bölgedeki oldu bittilerin önüne geçilmesidir. Irak’ta mahli olmayan birçok ülke orada dolaşırken, tarihi derinliğiyle bölgede her zaman olmuş Türkiye hakkında böyle ileri geri laflar etmek, Irak hükümetinin haddi değildir.”