Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), İran istihbaratı adına casusluk ve adam kaçırma davasının sanıklarından, daha önce açığa alınan cumhuriyet savcısı Davut Yılmaz'ın meslekten çıkarılmasına karar verdi.
HSK İkinci Dairesi, hakkındaki iddialar nedeniyle daha önce tedbiren geçici olarak meslekten uzaklaştırılan savcı Yılmaz'ın durumunu görüştü.
Daire, Davut Yılmaz'ın meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
İhraç kararı, Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 69. maddesinin son fıkrasına göre alındı. Kanun'un 69. maddesi, Disiplin cezasının uygulanmasını gerektiren fiil suç teşkil etmezse ve hükümlülüğü gerektirmese bile mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte görüldüğü takdirde de meslekten çıkarma cezası verilir. hükmünü içeriyor.
16 tutuklu sanık arasında
Davut Yılmaz, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, İran istihbaratının bazı muhalif isimleri Türkiye'den kaçırma planlarına yardımcı oldukları iddiasıyla 16 sanığın yargılandığı davanın tutuklu sanıkları arasında bulunuyor.
Yılmaz, hakkındaki iddialar nedeniyle, 8 Şubat'ta tedbiren görevden uzaklaştırılmış, uzaklaştırma kararı ikinci kez uzatılmıştı.
İran istihbaratı adına casusluk ve adam kaçırma davasının iddianamesinde, Yılmaz'ın suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçundan 4 yıldan 8 yıla kadar, kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan 5 yıldan 24 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Ne olmuştu?
Davut Yılmaz, HSK tarafından 8 Şubat 2022'de açığa alınmış ve daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında yakalanmıştı. İran istihbaratının Türkiye'de gerçekleştirmeye çalıştığı muhalif kaçırma operasyonu Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) radarına takılmış, geçtiğimiz Şubat ayında By Sağlam Savunma Sanayi şirketi sahibi İhsan Sağlam ve açığa alınan savcı Davut Yılmaz'ın aralarında bulunduğu 16 şüpheli tutuklanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından açılan davada sanıkların, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç örgütüne üye olma, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme, cebir tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırılmaları istenmişti.
Davut Yılmaz için 23 yıldan 42 yıla kadar, İhsan Sağlam için de 24 yıldan 52 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edilmiş, diğer 14 sanık için de değişik oranlarda hapis cezaları öngörülmüştü.
İddianameye göre savcı Davut Yılmaz 2019-2022 yılları arasında 3 ayrı İranlı rejim muhalifinin kaçırılmasında ve kaçırılma girişiminde Sağlam'la işbirliği yaptı. Yılmaz'ın, kamu otoritesinin imkanlarından faydalanarak örgütlü bir yapı oluşturduğu, bu yapının içerisinde Metin Ergün, Mehmet İyigün isimli eski polis memurları ile hiyerarşik bağ kurdu.
İddianamede, Yılmaz'ın bu eylemlerini yurt dışı internet hattını kullanarak gizlilik içerisinde yürüttüğü, kamu görevini kullanarak örgütün hareket alanını genişlettiği anlatıldı.
İddiaya göre, savcı Yılmaz, örgütün önüne çıkan yasal ve bürokratik engellerin kolayca aşılmasını ve ortadan kaldırılmasını sağlıyordu. Kaçırılması planlanan ancak kaçırılamayan koruma altındaki eski İran Deniz Kuvvetleri Subayı Mohammed Rezaei'nin gizli bilgileri 30 Ağustos 2019'da Savcı Davut Yılmaz tarafından UYAP'a giriş yapılarak elde edildi ve İran istihbaratına ulaştırıldı.
Yılmaz, İran istihbaratıyla kurduğu güvene ve menfaate dayalı ilişki ile kendisine verilen operasyonel faaliyetleri organize etti. Kurduğu suç örgütünü yöneterek milli güvenliği ve kamu düzenini tehdit edecek nitelikteki gizli bilgileri casusluk amacıyla temin etti ve örgüte iletti. Yılmaz'ın, İranlı muhalifleri kaçırma amacıyla kendi adına kayıtlı lüks marka kiralık aracına Adalet Bakanlığı logolu ve çakar sistemi kurdurduğu saptandı. Yılmaz'ın, yöneticileri İran Askeri İstihbaratı Dış Operasyonlar Müdürü Seyed Mehdi Hosseini'yi adliyedeki makamında ağırladığına iddianamede dikkat çekildi.