Diyarbakır'da 26 Ekim günü IŞİD'in hücre evlerine yapılan operasyonda polis memurları Sadık Özkan ve Gökhan Çakıcı yaşamını yitirdi. Operasyon sonrası hazırlanan tutanakta çatışma sonrasına ilişkin çarpıcı bilgiler yer aldı. DHA'dan Felat Bozarslan'ın haberine göre, Nihat Turan kontrolündeki bir hücre evinin bodrumunda Özbek ve Tunuslu 15 intihar eylemcisinin barındığı ve içeride bomba düzeneği bulunan çok sayıda tüp bulunduğu yönünde istihbarat alındığı vurgulanan tutanakta, canlı bombaların operasyon sırasında patlatmak üzere bomba düzenekli hücum yelekleri hazırladığı kaydedildi. Tutanakta olay günü Huzurevleri Mahallesi 53'üncü Sokak 2 numaralı adresin çevresinde saat 03.15 sıralarında operasyon için çevre güvenliği alındığı belirtilerek, özel harekat ekibinin dış kapıyı defalarca çaldığı ve uyarı yaptığı vurgulandı. Bahçe içindeki kapının koç başı ile açılmaya çalışıldığı belirtilen tutanakta şu ifadelere yer verildi;
"Bu sırada içerideki şahıs tarafından kapı açılarak, el bombası atılmış, patlama ile özel harekat görevlisi Sadık Özkan ağır yaralanıp yere düşmüş, saldırıyı bertaraf etmek ve direncini kırmak amacı ile kapı yoğun ateş altına alınmıştır. Bu sırada ikametin üst katında şiddetli patlama meydana gelmiştir. Duvarın yıkılması sırasında, uzun namlulu silah ve el bombalı saldırı yapılmış, yaralı polis güvenli bölgeye çekilmek istenmiş, ancak mümkün olmamıştır. Yoğun saldırı yapılan bölgeye baskı ateşi ile karşılık verilmiş ve ikametin bahçe kapısına doğru geri çekilerek, tekrar baskı ateşine devam edilmiştir. Duvarı siper yaparak ateş eden polis memuru Gökhan Çakıcı başından aldığı silah yarası ile yaralanarak yere düşmüştür."
Yaralı 2 polis ekip aracı ile hastaneye götürüldü
Tutanakta, polislerin yaralanması üzerine telsizle ambulans istendiği belirtilirken, "Talep edilen 112 ambulans ekipleri bulunduğumuz bölge yakınına 5-10 dakika sonra intikal etmiş, ancak güvenli bölgede olmasına rağmen yaralı personeli almadan bölgeden ayrılmıştır. Gökhan Çakıcı'nın durumunun ağır olması, aşırı kan kaybetmesi ve 112 ambulans ekibinin olay yerine intikal edip, yaralı meslektaşı almaması nedeni ile kendi imkanlarımızla (ekip aracı) ilk müdahale yapılacak hastaneye sevki sağlanmıştır" denildi.
İlk saldırıda yaralanan ve hücre evi önünde yatan polis memuru Sadık Özkan'ın güvenli bölgeye alınması için zırhlı aracın bahçeye girdiği belirtilen tutanakta, ağır yaralı polisin zırhlı araç ile çıkarılarak ekip otosu ile hastaneye gönderildiği belirtildi.
"Canlı bombayım"
Çatışmanın saat 06.00 sıralarına kadar devam ettiği kaydedilen tutanakta, "Elinde tabanca olan bir şahıs ikamet içinden koşar vaziyette çıkarak "Hepiniz öleceksiniz, Allahu Ekber" diye bağırarak görevlilerin bulunduğu yöne doğru ateş etmiştir. Saldırıya anında karşılık verilmiş, şahıs isabet eden mermilerle bir kaç metre önümüze şuursuz bir şekilde düşmüştür. Bu esnada ikinci örgüt mensubu çıkarak, 'Ben canlı bombayım, cihat için buradayım, hepinizi cehenneme göndereceğim kafirler' diye bağırarak koşar vaziyette gelirken etkisiz hale getirilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
Çatışmada 3 özel harekât görevlisinin yaralandığı belirtilen tutanakta, ambulans talep edildiği ve bir süre dakika beklendiği belirtildi. Tutanakta, çatışma bölgesine ambulans gelemeyeceğinin bildirilmesi ve kan kaybeden yaralı polislerin hayati tehlikeleri olmasından dolayı, zırhlı araçlarla hastaneye sevk edildikleri belirtildi.