IŞİD'e ve PKK'ya operasyon emri verdim!

Başbakan Ahmet Davutoğlu, bugün düzenlediği basın toplantısında konuştu.
IŞİD'e ve PKK'ya operasyon emri verdim!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

İşte o konuşmadan satır başları;

Suriye'de üçüncü dalga Irak’ta da ikinci dalga operasyonları başlatma talimatı verdik. Bu operasyonlar havadan ve karadan devam ediyor. Kararlığımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Bu operasyon karar askeri yetkililer, emniyet görevlileri, Bakanlar Kurulu'nda ve Milli Güvenlik Kurulu'nda yaptığımız görüşmeler çerçevesinde hayata geçirilmiştir.

OPERASYONLARIN BİRİNCİ AMACI DEMOKRASİ

Türkiye 7 Haziran’da demokratik bir seçim yaşamıştır. Tam bu ortamda hükümet görüşmeleri sürerken nereden talimat aldıkları belli üç Terör örgütü birden harekete geçirilmiştir.

Bu operasyonların birinci amacı demokrasidir. Birinci hedefimiz demokrasimizin korunmasıdır. Suruç katliamı Türkiye ve Türk demokrasisine yönelikti. Bunun faili DEAŞ’tı. Bunun bahane ederek kaos çıkarmaya çalışan PKK ’ya. Demokrasi ve özgürlük alanları korunacaktır.

TÜRKİYE'DE YÖNETİM BOŞLUĞU


7 Haziran'dan bu yana 121 silahlı saldırı, 15 adam kaçırma gibi 281 terör eylemi yapılmıştır.

Türkiye’de sanki yönetim boşluğu varmış gibi kamu düzenini hedef almışlardır. 7 Haziran’dan bugüne kadar istifamızı vermiş ve görevi sürdürme talimatı almışsak, ülkemizin güvenliği söz konusu olduğunda siyasi geleceğimizi değil, ülkenin geleceğini düşünürüz.

'KİMİN PARMAĞI VARSA HESABI SORULUR'

Bir kez daha söylüyorum kamu düzeni söz konusu olduğunda Türkiye demokratik hukuk devletidir ve hukuk dışına çıkan herkes cezalandırılacaktır. Kimin burada parmağı varsa hepsinin hesabı sorulur. Türkiye'nin bir kuralsızlar ülkesi haline dönüştürülmesine izin vermeyiz.

Dün sabaha karşı gelen acil telefonla Erzurum’da bir köye hamile bir hanıma yardıma çıkan sağlık personeli kaçırılıyor. O sırada hamile vatandaşımız hayati tehlike geçiriyor. Biz buna göz mü yumacağız?

KILIÇDAROĞLU'NA TEŞEKKÜR EDİYORUM

Suruç olayından bu yana parti liderlerine çağrıda bulunuyorum. CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyorum. Onun dışında olumlu cevap alabildik mi?

OLAYLARI SABIRLA İZLEYEN 78 MİLYON VATANDAŞIMIZA...

Suriye ve Irak’ta ne olursa olsun Türkiye’yi tehdit etmesine izin vermeyiz

Bütün bu olayları sabırla izleyen 78 milyon vatandaşımıza; Türkiye demokratik hukuk devletidir. Bunun gereği yapılmaktadır ve yapılacaktır. Hukuk kuralları dışında kimsenin vatandaşlarımızı tehdit etmelerine baskı uygulamalarına izin verilemez. Başarılı bir seçim sonrasında Türkiye’nin boşluğa düşmemesi ve hükümetsiz kalmaması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kamu düzeni ve ekonomik istikrar sağlanmaya devam edecektir.

GÜN OMUZ OMUZA VERME GÜNÜDÜR

Siyasi partilere de mesajımız açıktır. Gün omuz omuza verme günüdür. Yeniden herkesin bir değerlendirme yapması gerekiyor. Türkiye’yi hükümetsiz bırakmayalım diyoruz bazıları "Biz bu sürecin içinde yokuz" diyor. 

Terör gruplarına mesajımız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti terörle mücadeleyi yıllardır sürdürüyor. Bütün bu suçların cezasını ödeyeceksiniz. Kimse Türkiye’yi tehdit etmeye yönelmesin.

YURTDIŞINDAKİ ÇEVRELERE SESLENİYORUM

Ve yurtdışındaki çevrelere sesleniyorum. Türkiye’nin dostluğu güçlüdür. Tahammülümüzün sınırlarını kimse zorlamamalıdır. Dost ve müttefiklerimiz bir kez daha Türkiye’nin gücünden emin olmuşlardır. Türkiye’ye hasmani düşünceleri olanlar da anlamışlardır.

Bu noktasal bir operasyon değildir, süreçtir.

SORU: Barzani ile olan görüşmeden aldığınız mesajları neler? İncirlik’in kullanımı konusunda takvim var mı?

Dün NATO genel sekreteri ile güvenlik konularını konuştuk. Bugün sayın Barzani  ile görüşmemiz oldu. Cumhurbaşkanımız ve benim temaslarım sürecek. Barzani ile 1 saat konuştuk. Barzani Türkiye’nin operasyonlarının haklı nedenlere dayandığı ifade ettiler. Teröre karşı Türkiye ile beraber çalışmaya hazır olduklarını, işbirliği ile katkı sağlayacaklarını ifade ettiler. Temasların sürmesine karar verdik.

Mutabakat açıklandı. Şu ana kadar yürütülen operasyonlar bu mutabakattan bağımsızdır. Şimdi önümüzdeki günlerde bu mutabakatın nasıl uygulanacağıyla ilgili olarak düzenlemeler yapılacak.

SORU: Çözüm süreci bitti mi? Yarın ki yürüyüş iptal oldu gerekçesi var mı? AK Parti TBMM çağrısına gidecek mi?

Çözüm süreci milli birlik kardeşlik süreci gibi değişik dönemlerde sürdürülen süreç bizim için tarihidir. 

2013 Mayıs'ında Türkiye’deki silahlı unsurların Türkiye’yi terk etmesi sürecine gelinmişti. Muhatabımız da sadece bir kesim değim bütün vatandaşlarımızdı. Bakın 2015’in Temmuz'undayız. Bırakın ülkeyi terk etmeyi gittikçe silahlanarak çözüm sürecini istismar eden bir yola girdiler. Sabırla, sürekli bu unsurlara Türkiye’ye terk etmeleri çağrısında bulunduk.

Bu unsurlar bir taraftan baskıları artırarak demokratik seçimlere müdahale etmeye cüret gösterdiler diğer taraftan Suriye’deki süreci kullanarak farklı üsluba yöneldiler. Çözüm sürecini istismar eden kim olursa olsun tutumumuzu açıkça ortaya koyacağız.

Polisimiz ensesinden vurularak şehit edilecek, HDP yetkilileri bunu kınama cesareti bile gösteremeyecek. Dün uçaklarımız Kandil’i vurdu. Kim aynı mesajı vermeye kalkarsa karşılığını görecek.
 

SORU: İstanbul'daki yürüyüş...

Toplantı ve gösteri yapma hakkına herkes sahiptir. Daha izin ve düzenleme talebi olmaksızın insanları yürüyüşe davet etmek…

O anda güzergâhta yaşanacak trafik vs. gibi bütün sorumluluk valilik ve emniyetteyken kimse tek taraflı olarak şurada yürüyeceğiz çağrısında bulunamaz. Bugün sosyal medya farklı bir grup karşı güzergâhta yürüme talebinde bulunursa ne olacak.

İstanbul’da bellidir. 8 nokta tespit edilmiştir. Gitsinler orada barış içinde toplansınlar. Güvenlik güçlerimiz güvenliklerini sağlayacak. Ama şunu söylüyorum hiçbirinin elinde silah ve maske olmayacak. Yüzüne maske takan eline silah alan terör eylemi gerçekleştirmek için harekete geçmiş demektir. Polisimizi şehit edenler yüzleri maskeleri unsurlardır. Toplantı ve gösteri hakkı vardır. Gösterilen yerlerde barış içinde toplanabilirler. 

Dün Meclis Başkanımız'la görüştük. Olağanüstü toplantı talebine olumlu yaklaşıyoruz. Muhtemelen Çarşamba günü yapılacak. Bilgilendirme yapacağız. Orada bir deklarasyon çıkarsa memnuniyet duyar, "Kapalı kulaklar açıldı" deriz.

SORU: Üçüncü dalganın kapsamı nedir?

Üç terör örgütünün de DHKP-C’nin de Kandil’de ne yaptığını biliyoruz. DHKP-C ile PKK arasındaki işbirliğinin de farkındayız. Bu örgütlerin depoladığı bütün silahlar Türkiye’ye yönelik kullanmayı planladıkları bütün silahlar yok edilene kadar sürer.