IŞİD'in katlettiği TSK üniformalı Fethi Şahin'in ailesi 4 yıllık sessizliğini bozdu, ilk kez konuştu. Şahin’in ailesi, oğullarının devlet tarafından IŞİD içine sokulduğu duyumunu aldıklarını söyledi. Aile, oğullarına şehitlik unvanı verilmediğini de söyledi.
Independent Türkçe’den Can Bursalı’nın haberi aynen şöyle:
Türkiye, 22 Aralık 2016 akşamı internete servis edilen bir video ile sarsıldı.
Videoda, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) üniforması giyen iki kişinin, radikal dinci IŞİD tarafından yakılarak infaz edildiği görülüyordu.
Görüntülerde ateşe verilen TSK üniformalı iki kişinin isimleri Sefter Taş ve Fethi Şahin'di. Olay tarihinde Taş 23, Şahin ise 26 yaşındaydı.
Görüntülerin yayınlanmasının ardından, Ekşi Sözlük, Facebook, Twitter ve Youtube'a erişim engellendi, internet yavaşlatıldı.
Resmi makamlar, görüntülerle ilgili açıklama yapmıyor, TSK üniformalı iki kişinin görüntüleri infial yaratıyordu.
Günler sonra, görüntülerle ilgili ilk açıklama, dönemin Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'tan geldi.
Siyasette ve akademide nezaketiyle tanınan Kurtulmuş, kamuoyunda ses getiren videoyla ilgili sert açıklamalar yaptı.
TSK ve bakanlık tarafından teyit edilmiş bir bilgi olmadığını ifade eden Kurtulmuş, Bazı arkadaşlar da ayaklarını denk alsınlar. Sosyal medya sorumsuzca yayın yapılacak bir yer değildir diyordu.
Görüntülerin yayınlanmasının üzerinden yaklaşık 11 ay geçtikten sonra 9 Ekim 2017'de, servis edilen görüntülerde yanarak hayatını kaybedenlerden biri olan Sefter Taş'ın ailesine, oğullarının şehit olduğu bildirildi.
Sessiz sedasız yapılan bildirim, resmi açıklama yapılmasa da, görüntüleri doğrular nitelikteydi.
Sefter Taş'la birlikte yakılan diğer isim olan Fethi Şahin hakkında ise çok fazla bilgi yoktu.
Aydınlık gazetesi, Fethi Şahin'in askerden kaçarak IŞİD'e katıldığını iddia ediyor ancak Şahin, infaz edildiği videoda jandarma istihbarat elemanı olduğunu söylüyordu.
Şehit ilan edilen Sefter Taş'ın babasının konuyla ilgili açıklamaları oldu fakat, aradan geçen 4 yılda Fethi Şahin'in ailesi sessizliğini korudu.
Fethi Şahin'in annesi Ayşe Şahin ve babası Mehmet Şahin, Konya'nın Çumra ilçesine bağlı Arıkören köyündeki evlerinde, ilk kez konuştu.
- Oğlunuz evden ne zaman ayrıldı?
Mehmet Şahin: 2015'te gitti. Ben askerlik yaptığı zamandan şüpheleniyorum. Askerden çürük raporu aldı geldi. GATA'dan kalça çıkığı gerekçesiyle çürük raporu vermişler. Öyle bir sıkıntısı vardı zaten ama başta niye aldılar askere? Burdur'da acemiliğini yaptı sonra da Tekirdağ Çerkezköy'e gitti. Jandarmaydı. 5 - 6 ay sonra niye çürük raporu verdiler, anlamıyorum.
Ayşe Şahin: Askere 2013'ün Eylül ayında gitti. 2014'ün Şubat ayında geldi.
- Evden ayrılmadan önce ne yapıyordu?
Mehmet Şahin: Karaman'da ve Konya'da çalıştı. Karaman'da fabrikada, Konya'da otogarda çalıştı. 'Çok para kazanacağım' diyerek gitti buradan. Gittikten 2 gün sonra Gaziantep'ten telefon açmış annesine.
- Gitmeden önce engel olmaya çalışmadınız mı? Nereye gittiğini sormadınız mı?
Mehmet Şahin: Sorduk, sormaz olur muyuz? Kocaman 20 - 25 yaşında oğlan. Önüne geçtik, dinlemedi. Gitmeden önce bildiremedik de, nereye bildireceksin gideceğim deyince.
Ayşe Şahin: Sınırı geçeceğim dedi. Çalışıp, para kazanıp geleceğim dedi. Bir daha haber alamadık. 2015'in Mart ayıydı. 5 sene sonra geleceğim dedi.
- IŞİD'e katılacağından şüphelenmediniz mi?
Mehmet Şahin: IŞİD gibi bir şeyden bahsetmedi.
- IŞİD'le ilgili paylaşımlarda bulunduğu iddia ediliyor. Örgüte sempatisi mi vardı?
Mehmet Şahin: Namaz bile kılmazdı, bilmezdi. Alkol kullanırdı.
- Siyasi görüşü var mıydı?
Mehmet Şahin: Aşırı milliyetçiydi. En son Devlet Bahçeli'ye de kızmaya başlamıştı. Bizim köyden aşırı dinci çıkmaz. Geçmişte, burası sol ağırlıklıydı. Sonradan belediye seçimleriyle milliyetçi çizgiye kaydı.
- Eğitim durumu nasıldı?
Ayşe Şahin: Lise mezunuydu. Denizli'ye üniversite okumaya gitti ama bitiremeyip geri döndü.
- Sınırı geçeceğini söyleyince ne yaptınız?
Mehmet Şahin: Hemen karakola gidip bildirdik. Önlemini alın dedik. Sonra yanma olayını gördük.
- Karakola bildirdikten sonra sizinle irtibat kuran olmadı mı?
Mehmet Şahin: Adamlar benden haber bekliyor. Savcılık, 'Bilgin var mı?' diye bana soruyor. Ben utanıyorum. Yanma olayından sonra bile biz muhtarla gidip kendimiz ifade verdik. Kimse arayıp sormadı. Siyasiler bile umursamadı. Numan Kurtulmuş açıklama yaptı, 'Akıbeti belli değil' dedi.
Mehmet Şahin: İnfazcısı yakalandı. Devlet öğrenmez mi bunu? Yaktın mı yakmadın mı diye sormaz mı? Sefter Taş'a şehitlik verildi. Bana da bildir, oğlum öldüyse bana da 'Oğlun şehit oldu' de, şehitlik ver. Hiçbir şey söylenmedi bana. En son 3 - 4 ay önce savcılığa gittim, 'Haber alırsan bize de bildir' dediler.
- Siz aradınız mı oğlunuzu?
Mehmet Şahin: Gaziantep'e gidip Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) komutanıyla görüştük. Oğlumla aynı koğuşta kalmışlar ama sonra o kurtulmuş. Benim oğlumu da kurtaracaklarmış, karşılığında 10 tane IŞİD'li rehin istemişler. Takas yapacaklarmış. Önce Allah'a sonra bana güvenin dedi ama sonra o yanma görüntülerini gördük.
- Askerlik yaptığı zamandan şüpheleniyorum dediniz...
Mehmet Şahin: Muhbirdi deniyor. Devlet, IŞİD'in içine adam sokmuş deniyor. Yanında silah yakalatmış. Buradayken öyle silaha falan merakı da yoktu.
- Döneceğini düşünüyor musunuz? Umudunuz var mı?
Mehmet Şahin: O görüntüler çıktıktan sonra 2 kere kalp krizi geçirdim ben. Bir açıklama yok hala. Gözümüz yolda, belki yalandır, belki çıkar gelir diye bekliyoruz.
Ayşe Şahin: Her günüm ağlayarak geçiyor. Elimden bir şey gelmiyor.