Mahkemenin eşine ödemesi gerektiği hükmettiği nafakayı yatırmadığı için cezaevine giren, daha sonra AK Parti’nin meblağı ödemesiyle serbest bırakılan Eliaçık’ın açıklamaları şöyle:
Ne düşünüyorsunuz?
Kapanmasında çok fayda var. Kadın cinayetlerini önleme adı altında bunların yürüttüğü faaliyetlere dikkat ediyorsunuz herhalde.
Nelere tanık oldunuz?
Sosyal medyada yapmadıkları iş yok.
Mesela?
Birçok yerde gündem oluşturuyorlar gruplar halinde.
Sizi rahatsız eden ne oldu?
İstanbul Sözleşmesi'ni getirmeye çalışıyordular. Toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan bir sözleşmedir ve erkeği kadından ayırmak zorunda bırakacaklar bunlar. Daha doğrusu geyliği savunacaklar.
O tarihte İstanbul Sözleşmesi yürürlükteydi. Bu dernek getirmiş değil.
Osman Kavala'nın kurduğu dernekler, kardeşim. İsmail bey, siz bu işleri bilen insanlarsınız.
Nafaka davasından ötürü mü bu şikâyette bulundunuz?
Boşanma davamda cinsiyetçi yasalarla karşı karşıya kaldığımdan, haklı olan davamda haksız bulunduğumdan, çocuklarımın dahi hakkını savunamaz pozisyona getirildiğimden, insan olarak yeryüzünde zulme uğradığımdan dolayı...
Eş ve sevgili şiddetine uğrayan ve koruma talep eden binlerce kadının imdat çığlığına kulak vermeyen İçişleri Bakanlığı, nafakasını ödemediği için tutuklanan Ahmet Eliaçık'ın deli saçması dilekçesini işleme koyarak, Türkiye'nin en saygın mücadele örgütlerinden biri olan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'ni kapatmak için dava açtı” diyerek tepki gösteren Saymaz, devamında şu görüşlerini dile getirdi:
Şaşırtıcı mı? Asla. İstanbul Sözleşmesi'ni, oy ve siyasi destek karşılığında tarikatlara ve cemaatlere diyet olarak veren AK Parti, kadın katillerinin yüzünü güldürmüştü. Bu kez de kadın cinayetlerini değil, ona karşı mücadele edenleri durdurmak istiyor. Ahmet Eliaçık, bu kavgada partisini destekliyor. Gel gör ki şu günlerde başı hayli darda... Nafakasını yine ödeyemiyor. İkinci eşinden de ayrıldığı için mahkeme masrafı var. Borcu birikti. 'Zulüm' arşı titretiyor!”