Başbakan Ahmet Davutoğlu, Afyonkarahisar ve Eskişehir mitinglerinde muhalefet yüklendi; İşte o açıklamalar;
‘27 Mayıs ihtilalinde CHP neredeydin’ dedim, Kılıçdaroğlu cevap veriyor, ‘İnönü darbecilere mektup yazmıştı’ diyor. Mektup yazmışmış. Biz mektup yazmayız. Darbecilerin karşısında dimdik dururuz. Kılıçdaroğlu’na meydan okuyorum. Bana İnönü’nün mektubundan bahsetmesin, ‘darbeyi lanetliyorum, Başbakan’a katılıyorum. 27 Mayıs darbesine karşıyız’ desin, diyemez. Bunların zihniyeti darbeci.
Kılıçdaroğlu, şimdi de İsrail’de niye elçimiz yok diyor. Be ey gafil, biz Mescid-i Aksa’ya postal ile girenle dost olmayız. Her yere elçi gönderdin. Sen İsrail ile dost ol. Biz olmayız. CHP ile HDP CHDP olsun eş başkanları da Kılıçdaroğlu ile Demirtaş olsun. Biz zulmetmeyenlerle dost oluruz, zulmedenlerle dost olmayız. Miraç günü Mescid-i Aksa esaret altında oldukça bu topraklardan İsrail’e dost çıkmayacak. Bu Kılıçdaroğlu’nun fikri değil, yanında dış politika bilirim diyen birkaç kişinin fikri. O bilmez. Yürekleri yetiyorsa İsrail’e sorsunlar. İsrail’in tüm tuzaklarına rağmen BM’de Filistin adına konuşan tek İslam ülkesi dışişleri bakanı bendim.
Eline bir kağıt vermiş. ABD’den gelen reklamcı. Bir aydır aynı kâğıdı okuyor. Ya sayı saymayı bilmiyorsun ya da dayak yemedin. Öyle dayağı kastetmiyorum. ‘Türkiye’de bin liranın altında para alan 8 milyon emekli var’ diyor. Emekli maaşları bizim dönemimizde 4 kat arttı. Devamlı şunu söylüyor; ‘Türkiye’de 17 milyon kişi 200 liranın altında yaşıyor’ diyor. Nerede yaşıyor bu? Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 10 bin 700 dolar, dolar. Matematik bilmiyor.
8 milyon kişi bin liranın altında ise ispat et ben seçime bile gitmiyorum, istifa etmeye razıyım. Yalancı bu. Yüzü kızarmıyor. Eğer bu yalansa söylediği her şey yalan. Daha istatistik verirken yalan söyleyenin vaatlerine inanılır mı? ABD’den gelen reklamcı, ‘Sen yalan söyle yeter’ diyor. ‘Milletçe alkışlıyoruz’ diye reklam yaptılar iki günde bitti. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Böyle reklamcının mumu da çabuk söner. Bizde yalan gördünüz mü?
Eskişehir Havalimanı’nın adını ‘Hasan Polatkan Havalimanı’ yapıyoruz. Ta ki inen her uçak, gelen her yolcu, giden her yolcu, Türk demokrasi tarihinin bu aziz şehidine hürmet etsin, Fatiha bağışlasın.”