EKONOMİ - İstanbul'un arsa değeri 2 yılda yüzde 149 arttı

EKONOMİ - İstanbul'da 2018'de 9.4 trilyon lira olarak ölçülen arsa değeri, 2020 sonu itibarıyla yüzde 149'luk artışla 23.4 trilyon liraya ulaştı. Arsa değeri en yüksek ilçelerin başında 28 bin 270 liralık ortalama metrekare fiyatıyla Şişli gelirken, Şişli'yi, 27 bin lirayla Beyoğlu ve 22 bin 746 lirayla Beşiktaş takip etti.
İstanbul'un arsa değeri 2 yılda yüzde 149 arttı
2021-06-10 14:08:33   Güncelleme: 2021-06-10 14:08:33    

İstanbul'un arsa değeri 2020 sonu itibarıyla 23.4 trilyon liraya (2.7 trilyon dolar) ulaştı.

Emlak bilgi bankası Tapusor.com'un 'İstanbul'un Arsa Değeri' başlıklı araştırmasına göre, İstanbul'un arsa değeri hem TL hem de dolar açısından artmaya devam ediyor.

Toplamda 5 bin 343 kilometrekare büyüklüğe sahip İstanbul'da, değer ataması mümkün olmayan yollar ve göller gibi satışı gerçekleştirilemeyecek alanlar hesaplama dışı bırakıldığında araştırmaya konu olan alanın büyüklüğünün 4 bin 543 kilometrekare olduğu görülüyor.

İl genelindeki 39 ilçenin ve tüm mahallelerin dahil edildiği araştırmaya göre, 2018'de 9.4 trilyon lira olarak ölçülen İstanbul'un arsa değeri, 2020 sonu itibarıyla yüzde 149'luk artışla 23.4 trilyon liraya ulaştı.

Söz konusu değer dolar bazında 2.5 trilyon dolardan 2.7 trilyon dolara ulaştı.

En pahalı arsalar Şişli ve Beyoğlu'nda

Araştırmaya göre, İstanbul'un arsa değeri en yüksek ilçelerin başında, 28 bin 270 liralık ortalama metrekare rakamıyla Şişli geliyor. Fulya, Teşvikiye, Mecidiyeköy ve Halaskargazi gibi mahallelere ev sahipliği yapan Şişli'nin değeri yüzde 35'ten fazla arttı.

Şişli'yi, 27 bin lirayla Beyoğlu, 22 bin 746 lirayla Beşiktaş, 19 bin 600 lirayla Kadıköy, 18 bin 400 lirayla Bakırköy, 15 bin 326 lira ortalamayla Zeytinburnu takip ediyor.

Arsa fiyatları en pahalı 10 ilçe sıralamasında Kağıthane 13 bin liralık ortalamayla yedinci, Fatih 11 bin 912 lirayla sekizinci, Bayrampaşa 11 bin 575 lirayla dokuzuncu, Küçükçekmece 9 bin 209 lirayla onuncu basamakta yer alıyor.

Güngören ve Esenler'de arsa kalmadı

Söz konusu araştırmanın 2018 sonuçlarında ilk sırada yer alan Kadıköy, aradan geçen sürede Şişli ve Beyoğlu'ndaki fiyat artışlarının gerisinde kalarak dördüncü sıraya geriledi.

Ortalama arsa değerleri Beyoğlu'nda yüzde 21, Beşiktaş'ta yüzde 25 civarında artış gösterdi.

İstanbul'da arsa ticaretinin yoğun olduğu ilçeler Silivri, Çatalca, Arnavutköy, Şile, Büyükçekmece, Beykoz, Tuzla, Ümraniye, Beylikdüzü ve Pendik olarak sıralandı.

Yapılaşmasını tamamlayan Esenler ve Güngören'de ise neredeyse boş arsa kalmaması dikkati çekti.

Rapora göre, arsa yatırımları son dönem gayrimenkul piyasasını önemli oranda etkiledi. Özellikle kırsal ve tarımsal nitelikli arsa ve tarlalarda salgın etkisiyle yaşanan talep artışı fiyatlara yansıdı.

Bu durum özellikle arsa kategorisindeki gayrimenkullerin yukarı yönlü hareketini tetikleyen en önemli faktör olarak ön plana çıktı.

'İstanbul'da arsa ve konut fiyatları ülke ortalamasının üzerinde'

Gayrimenkul Yurt Dışı Tanıtım Derneği (GİGDER) ve Nevita Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal, İstanbul'un gayrimenkul fiyatları açısından hak ettiği değeri hala yakalamadığını belirterek, "İstanbul, Avrupa'nın ve dünyanın önde gelen şehirleri ve metropolleri ile kıyaslandığında gayrimenkul yatırımı açısından hala çok cazip" dedi.

İstanbul'un ülke GSYH'sindeki payının yüzde 30.7 olduğunu, dış ticarette çok önemli bir konumda bulunduğunu, ulusal ve uluslararası şirketlerin çok büyük çoğunluğunun merkezinin ve üretim üssünün bu kentte yer aldığını anlatan Akbal, "İstanbul'un ülke ekonomisi açısından ne kadar önemli olduğu herkesin malumu. Her geçen gün önemini artıran İstanbul'un yıldızı, uluslararası finans merkezi sayesinde daha da parlayacak" diye konuştu.

Akbal, İstanbul'un ekonomik, kültürel ve coğrafi anlamda sahip olduğu önemin bu kentteki gayrimenkul fiyatlarına direkt yansıdığını kaydederek, "Bu nedenle hem arsa hem de konut fiyatlarının en yüksek ortalamaya sahip olduğu illerimizin başında İstanbul geliyor. Ülke geneline göre değerler yüksek olsa da artmaya devam edeceği görüşündeyiz" açıklamasında bulundu.

'Dünya ve Avrupa kentlerine göre cazip'

Faruk Akbal, İngiltere merkezli küresel gayrimenkul danışmanlık şirketi Knight Frank tarafından dünya çapında 56 ülke ve bölgenin değerlendirildiği Küresel Konut Fiyat Endeksi'nin ilk çeyrek verilerinin yayınlandığını dile getiren Akbal, şu bilgileri verdi:

"Mart 2021 sonu itibarıyla konut fiyatlarının yıllık bazda en çok değerlendiği ülkenin Türkiye olduğu görüldü. 12 aylık dönemde yüzde 32'lik artışla listenin ilk sırasında ülkemiz yer aldı. Rapora göre yüzde 16.5'lik enflasyon düşüldükten sonra bile konutta net değer kazancının yüzde 16'ya yakın olduğu görülüyor. Avrupa'da ise konutlar ortalama yüzde 8 civarında değerlendi. Tüm bunlara rağmen, döviz kurundaki volatilite sebebi ile ülkemizde gayrimenkul edinmek oldukça ucuz. Henüz Avrupa rakamlarına yakın bile değiliz."

Akbal, İstanbul'da konut ortalama metrekare fiyatı 462 euro iken, Paris'te 11 bin 613 euro, Londra'da 10 bin 797 euro, Münih'te 8 bin 442 euro, Madrid'de 2 bin 630 euro, Lizbon'da 3 bin 346 euro, İtalya Bolzano'da ise 3 bin 41 euroya kadar yükseldiğini söyledi.

Faruk Akbal, "Dolayısıyla Knight Frank'ın son raporu, İstanbul ve Türkiye'den gayrimenkul almanın hem yerliler hem de yabancılar için çok cazip olduğunu ortaya koyuyor" diye konuştu.

'Yüksek talep İstanbul'daki her metrekarenin değerini daha da artırıyor'

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, İstanbul'un yüzyıllar boyu sahip olduğu jeopolitik konumundan dolayı dünyanın gözbebeği olduğunu söyledi.

Küreselleşen dünyada, gelişen ve değişen ekonomi ve siyasetin sonucu İstanbul'un önemini bir kat daha artırdığını dile getiren Durbakayım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Doğu ve batı kültürleri arasında köprü vazifesi gören İstanbul, aynı zamanda finans, kültür ve turizmin başkenti. İstanbul'un bu konumu kaçınılmaz olarak ulusal ve uluslararası bir göç yaşanmasına yol açıyor. Yurt içi ve yurt dışı konut satışlarında İstanbul liderliği elden bırakmıyor. Ancak İstanbul'daki toprak arzı sınırlı olduğu için ekonomideki arz-talep kanunu işlemeye başladı. Sınırlı toprak, arsa, bina ve konut arzına karşılık sürekli artan yüksek talep İstanbul'daki her metrekarenin değerini daha da artırıyor. Atalarımızın 'İstanbul'un taşı toprağı altın' özdeyişi, gerçeğe dönüştü."