İsviçre vicdani retçi Halil Savda’yı Kıbrıs’a sınır dışı ediyor

Vicdani retçi, insan hakları aktivisti Halil Savda, 20 Haziran Cuma akşamı gözaltına alındığı İsviçre’den Kıbrıs’a gönderiliyor.

Twitter hesabından bugün öğleden sonra “Zürih polisi beni şu anda Larnaka-Kıbrıs'a deport ediyor” mesajını paylaşan Savda, daha sonraki mesajında da “Larnaka'ya Deport ediliyorum. Uçağın kapısında bekliyorum. Daha içeri almadılar. Birazdan uçağa alacaklar. Herkes çok uğraştı. Çaba gösteren herkese çok teşekkürler” dedi.

Savda sabah saatlerinde attığı tweet’te de avukatlarının deport (sınır dışı) kararına itiraz edeceğini belirtmişti.

Ne olmuştu?

Türkiye’deki hakkında çıkarılan tutuklama kararı ve açılan davalar nedeniyle Kıbrıs’a iltica eden Halil Savda, 20 Haziran Cuma akşamı Kıbrıs’tan gittiği Zürih Havalimanı’nda gözaltına alındı. 

Özgür Manşet’te yer alan habere göre, İsviçre polisi Savda`nın İsviçre`ye girmesine engel olarak, İsviçre Göçmenlik Sekreterliği’nin (SEM) “Kovid-19`un Avrupa Birliği üyesi ülkelerin birisi veya birden fazlası için genel kamu düzeni, yerel güvenlik, kamu sağlığı veya uluslararası ilişkiler açısından tehlike teşkil etmektedir” kararını gerekçe gösterdi.

Savda ise, SEM`in 15 Haziran itibari ile Schengen ülkeleri ve AB üyesi olan Kıbrıs ve Romanya gibi ülkeler ile kısıtlama olmaksızın seyahat olanağı tanıdığını hatırlatarak şunları dedi:

“Kıbrıs ve diğer AB üyesi ülkeler İsviçre`ye seyahat edebiliyor. Ancak benim girmem engellendi. Gerekçe olarak diyorlar ki `Senin İsviçre`ye girmen ülkemiz ve AB için tehlikeli`. Ancak diğer Kıbrıs ve AB vatandaşları İsviçre`ye girebiliyorlar. Onların girmesi tehdit oluşturmuyor mu?”

“Zürih havaalanında bir tür rehin alınmış durumundayım. Seyahat belgelerim ve kimlik kartım BM Mülteci Komiserliği Kararları uyarınca Kıbrıs Hükümeti tarafından verildi. İsviçre devleti bu sözleşmelere taraf.

“Geçtiğimiz iki yıl boyunca defalarca İsviçre`ye seyahat ettim ve ilk defa böyle bir uygulama ile karşılaştım. Bu uygulama İsviçre polisinin mülteci karşıtlığının bir ürünü mü? Doğrusu buna `Hayır` diyemiyorum.”