HUKUK - 'İyi hal indirimi benim de vicdanımı rahatsız ediyor'

HUKUK - Adalet Bakanı Bozdağ, "İki yakınını öldüren birisine ben iyi hal indirimini anlamakta zorlanıyorum. Yargıtay’ın özellikle kadına karşı şiddet konusunda yol göstericiliğine Türk yargısının, hepimizin ihtiyacı var. ‘Amasız, lakinsiz, tereddütsüz, kararlı bir şekilde’ bu meselenin üzerine bizim gitmemizin şart olduğuna yürekten inanıyorum" dedi.
'İyi hal indirimi benim de vicdanımı rahatsız ediyor'
2022-03-16 22:37:22   Güncelleme: 2022-03-16 22:37:22    
Adalet Bakanı Bozdağ, kadına yönelik şiddetin sebeplerinin tüm yönleriyle araştırılması ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu üyelerini Bakanlık merkez binasında kabul etti.
Komisyon Başkanı Öznur Çalık, hazırladıkları raporu Bakan Bozdağ’a takdim etti. Adalet Bakanı olarak verilen yanlış kararların kendisinin de vicdanını rahatsız ettiğine vurgu yapan Bozdağ, daha doğruyu arama hakkının herkese ait olduğunu belirterek, “Hukukun kendi içindeki yanlışlıkları düzeltecek yeteri kadar mekanizması vardır. Eğer bu mekanizmalar sağlıklı işlerse hiçbir yanlışlık hayat bulamaz. Bu işleyişlerde aksamalar olursa yanlışlıklar yapılabilir, hayat bulabilir. TCK’nın ‘iyi hal’ diye halk arasında bilinen takdiri indirim sebeplerinin uygulanması toplumumuzda infiale yol açmaktadır. Zaman zaman ortaya çıkan hadiseler ve bu hadiseler nedeniyle verilen kararlar insanımızın vicdanını sızlatmaktadır. Adalet Bakanı olarak bu kararlar benim de vicdanımı rahatsız etmektedir. Elbette bu konudaki ortaya çıkan kararlara dair bizim de söyleyeceğimiz sözler olacaktır. Çünkü daha iyiyi, daha doğruyu arama hepimizin hakkıdır” dedi.

'Amasız, lakinsiz üstüne gitmemiz şart'

İyi hal indirimi hakkında konuşan Bakan Bozdağ, Yargıtay’ın özellikle kadına karşı şiddet konusunda yol göstericiliğine herkesin ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Bozdağ, kız kardeşi ve boşandığı eşini öldüren kişinin iyi hal indiriminden yararlanmasını eleştirerek, “Birisi daha önce kız kardeşini öldürüyor, daha sonra da boşandığı eşini öldürüyor ve iyi hal indiriminden yararlanıyor. Hadi diyelim ilk derece mahkemesi öyle takdir etti, Yargıtay’ın bu takdiri değerlendirmesi lazım. Burada iyi hal indirimi hakikaten uygulanır mı uygulanmaz mı? Şu anda TBMM’nin gündeminde muhtemelen gelecek olan teklif içinde konan iyi hal indirimine ilişkin sınırlayıcı kuralların sağlıklı uygulanması da ancak Yargıtay’ın yol göstericiliği çerçevesinde mümkün olacaktır. İki yakınını öldüren birisine ben iyi hal indirimini anlamakta zorlanıyorum. Hiçbir gerekçe beni buna ikna edemez. İki tane can gitmiş. Yargıtay’ın özellikle kadına karşı şiddet konusunda yol göstericiliğine Türk yargısının, hepimizin ihtiyacı var. ‘Ama, lakin’ biz demediğimiz gibi diyenleri de dinlemeyeceğiz. Dinlediğimiz sürece de biz bu sorunu çözemeyiz. ‘Amasız, lakinsiz, tereddütsüz, kararlı bir şekilde’ bu meselenin üzerine bizim gitmemizin şart olduğuna yürekten inanıyorum. AK Parti iktidarları döneminde pozitif ayrımcılık da dahil Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) kadınları kendi içinde ayrıştıran pek çok kavram vardı. Bunların hepsini hukukumuzdan temizledik. Cezaların artırılmasını sağladık, pek çok adımı attık ama gördük ki gelinen noktada bunlar hedefimize ulaşmaya tek başına yetmiyor” diye konuştu.

Komisyonun Bozdağ'a sunduğu rapor

Raporda, 17 ana başlık altında 42 tespit ve 547 öneriye yer verildi. Kadına şiddetin nedenlerinin tüm yönleriyle araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu'nun hazırladığı 912 sayfalık raporda sorunlar tespit edilerek, çözüm önerileri sıralandı.
Meclis Başkanlığına sunulan raporda kadına şiddetin toplum vicdanında derin yaralara neden olduğu belirtildi. Raporda, küresel çapta her üç kadından birinin eş-akrabalık ilişkisi bulunan ya da bulunmayan erkekler tarafından fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik açılardan şiddete maruz kaldığı bilgisine yer verildi. Kadına şiddetin yalnızca hukuk ve kolluk tedbirleriyle çözülemeyeceği, çok boyutlu, karmaşık olgu olan bu şiddet türüyle mücadelenin çok yönlü yaklaşım ve disiplinler arası çalışmayla özel stratejiler geliştirilmesini zorunlu kıldığı vurgulandı. Kadına yönelik şiddet görüntülerinden en çok rahatsız olunan program türlerine bakıldığında ilk sırada dizilerin bulunduğu belirtilen raporda, dizilerde kadına şiddet konusunun işleniş biçiminde ciddi bakış açısı değişikliğine gidilmesi istendi.

Raporda yer alan bazı öneriler şöyle:
 
Toplumda ve şiddet mağdurlarında, şiddetle mücadelede oluşturulan mekanizmalar ve tedbir kararlarının ‘mağdur için yeterince koruma sağlamayacağı’ algısının oluşması engellenmeli.
 
Hukuk fakültelerinde öğrencilerin konuya ilişkin uzmanlaşmalarına katkı sağlamak ve farkındalıklarını artırmak için Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, uygulaması ve kadın hakları dersi müfredata konulmalı.
 
Muhtarlara kadın erkek fırsat eşitliği, kadına şiddetle ve erken yaşta evliliklerle mücadele konularında eğitimler verilmeli.
 
7 gün 24 saat hizmet sunan ayrı bir ‘Acil Şiddet Hattı’ kurulmalı.
 
Kadınlara ait cep telefonlarına yeni kurulacak olan Acil Şiddet Hattı ve KADES başta olmak üzere başvuru mekanizmaları hakkında bilgilendirici SMS'ler gönderilmeli.
 
Cinsel suç mağdurlarına yönelik ülke genelinde yeterli düzeyde hizmet veren ‘Kadın İzlem Merkezleri’ oluşturulmalı.