İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık’a yapılan silahlı saldırıya ilişkin, Hiçbir hukuki ceza verilmediği zaman yarın sokakta insanlar gezemez hale gelir, nitekim öyle. Bir başka şey daha olur, bu devran döndüğü zaman, bu konunun arkasında durup hukuku işletmeyenler benzer durumlarla karşı karşıya kalırlar, Türkiye kabile devleti haline döner... Olayların önünün kesilmesi için yapanın yanına kar kalmaması gerekiyor dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Zonguldak'ta esnaf ziyaretinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
YARIN SOKAKTA İNSANLAR GEZEMEZ HALE GELİR
Bir gazetecinin Trabzon Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık’a yapılan silahlı saldırı hakkında düşüncelerini sorması üzerine Akşener, şunları söyledi:
Sabah Belediye Başkanımızla konuştuk Allah’tan bir şey yok. Tam olarak ne olduğuna dair kendisinin bir fikri yoktu ama Türkiye’de bunlar çok olağan hale geldi, asıl sorgulanması gereken budur. Bu faillerin bulunup 'neydi'nin cevabının alınmadığı bir Türkiye’de yaşıyoruz. Benim evim basıldı, failleri beraat etti. Sayın Kılıçdaroğlu linçe uğradı faali berat etti böyle bir Türkiye’de Yomra Belediye Başkanımızın kurşunla karşılaşması çok çok çok vahim bir hadisedir. Allah korumuş canına bir şey olmamış.
İYİ Parti Genel Başkanı olarak ve eski İçişleri Bakanı olarak söyleyeceğim şey şudur; hem hakimlere hem savcılara hem kolluk güçlerinin yöneticilerini, siyasilere sesleniyorum her bir vukuat, linç, baskın, haksızlık hukuki olarak ortada bırakıldığı zaman takipsizlik verildiği zaman hiçbir hukuki ceza verilmediği zaman yarın sokakta insanlar gezemez hale gelir, nitekim öyle. Bir başka şey daha olur, bu devran döndüğü zaman, bu konunun arkasında durup hukuku işletmeyenler benzer durumlarla karşı karşıya kalırlar, Türkiye kabile devleti haline döner. Dolayısıyla devlet insanlığının devleti yönetmenin ciddiyetinin önde olması gerekiyor. Ben bugün Türkiye’yi yönetenlere sesleniyorum bu tür olayların önünün kesilmesi için yapanın yanına kar kalmaması gerekiyor”
BEŞ KURUŞ ALAMAZSINIZ, BU İHALEYE GİRMEMENİZ GEREKİYOR
Kanal İstanbul projesine 26 Haziran tarihinde başlanacağının hatırlatılması üzerine Akşener şu açıklamayı yaptı:
İstanbul’a ihanettir pek çok ihanet yapıldı bu ülkenin doğasına, insanlarına sonra çıkılıp özür dilendi Allah’ım beni affet milletim beni affet ama bu Kanal İstanbul, bu af dilemelerinin çok ötesinde olur. Orada attığınız her adım geri dönülemeyecek derecede zarar verecektir. O nedenle Çarşamba günkü grup konuşmamda söylediğim gibi bu ihaleye girecek yerli yabancı herkese sesleniyorum, bu iktidar sandıkta vatandaşın oylarıyla seçimle gidiyor dolayısıyla beş kuruş alamazsınız. Bu ihaleye girmemeleri gerekiyor. Bu İstanbul’a da ihanettir, Türkiye’ye de ihanettir. İşte Marmara Denizi'nin şu anda müsilaj denilen korkunç bir doğa problemi ile karşı karşıya kalması gibi. İstanbul’a bunun yapılmasını müsaade etmeyeceğiz.”
BİZ SEÇMENİN SESİYİZ; SEÇMEN ERKEN SEÇİM İSTİYOR
Erken seçim sorusuna ilişkin de Akşener şunları söyledi:
Seçmen erken seçim istiyor. Yani biz seçmenin sesiyiz muhalefet böyle bir şey halkın avukatı demek. Biz geliyoruz seçimlerde bize diyorlar ki, biz sizi, avukatımız seçtik bekleyin bakalım. İktidara da diyorsunuz ki, hadi bizi yönetin. Biz vatandaşın avukatı olarak aynı zamanda iktidarı denetleyen, yönlendiren size dair talepleri ileten bir pozisyondayız. Siz bana diyorsunuz ki, seçmen diyor ki, 'Seçim isteyin dayanamıyoruz artık.' Kulak üstüne yatılıyor, pek çok iddia var, bugün benim kulağıma bir hanımefendi eğildi dedi ki, Atilla Uras’ın kızını izlemiş, 'Tankla otelin bahçesine girilmiş ve bir evim var ben şimdi onu gördüm birileri gelip de evimi elimden alırlar mı?' diye sordu bana. Böyle bir sistemde Türkiye’yi yönetenler hukukuyla idaresiyle mutlaka ve mutlaka bu korkuların bu endişelerin hem müsebbiplerini kenara koymak zorundalar hem de bu endişelerin ortadan kalkması için somut hukuki adaletli adımlar atması lazım bunu yapmadıkları için vatandaş seçim istiyor, bize diyorlar ki, bunu seslendir.”