İzmir, Hakkari, Mardin, Diyarbakır ve Gaziantep'te zam protestosu

İzmir'de Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) ve İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği (İPSD), elektrik ve doğalgaz zamlarını fatura yakarak ve ampul patlatarak protesto etti. Eylemde konuşan bir yurttaş oturduğu gecekondu evine 2363 lira elektrik faturası geldiğini söyledi. Yüksekova'da zamlara karşı sokağa çıkan binlerce kişi, 'Soygun var' sloganlarıyla hükümeti istifaya çağırdı.
İzmir, Hakkari, Mardin, Diyarbakır ve Gaziantep'te zam protestosu
2022-02-06 16:38:26   Güncelleme: 2022-02-06 18:09:08    

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), elektrik ve doğalgaza gelen zamlara karşı sokağa çıktı. 

Karşıyaka Gediz Elektrik önünde düzenlenen eylemde HKP ve İPSD üyeleri, 'İşsizliğe, Pahalılığa, Zama, Zulme Son!' yazılı pankart ve 'Elektrik Dağıtım-Üretim Şirketleri Devletleştirilsin', 'Elektriğe, Doğalgaza, Akaryakıta yapılan Zamlar Geri Alınsın', 'Elektrik Değil, Fatura Çarpıyor' yazılı dövizler taşıdı.

'FATURALAR ÇARPMIYOR, YAKIYOR'

İPSD İzmir Şubesi adına konuşan Nesibe Gencer, AKP iktidarının uyguladığı ekonomik politikalar nedeniyle yurttaşların yoksullaştığını, alım gücünün düştüğünü belirtti. Gencer, 'Sırça saraylarda saltanat sürenler siz emekçi halkımıza iğneden ipliğe zamlarla ölümlerden ölüm beğen diyorlar. Bu ne vicdansızlıktır, zaten kıt kanaat geçinmek zorunda kalan halkımızla, iş bulamayan işsizimizle dalga geçmektir bu. Yaşadığımız işsizlik korkusu, pahalılık kâbusu ve Covid belası yetmezmiş gibi her gün yaşadığımız facialara bir de, Elektrik faturası değil, soygunu eklendi. Sırada ne var? Bu karda, kışta kıyamette, ısınmak için kömür, doğalgaz ve akaryakıt tabii ki. Yaşamın her alanında olmazsa olmaz Elektrik faturaları sadece çarpmıyor! Yakıyor!' ifadelerine yer verdi. 

'HİZMETLERİN HEPSİ ÖZELLEŞTİRİLMİŞ'

Eylemde konuşan HKP MYK Üyesi ve İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak, Gediz Elektrik ve diğer şirketlerde vurgunlar, soygunlar yapıldığını belirtti. Elektrik şirketlerinin özelleştirmesine tepki gösteren Çolak, 'Bu ülkede vurgun ve talan düzeni kuruldu. Anayasa’da yazdığı gibi gerçekten burası Demokratik, Laik, Sosyal bir hukuk devleti ise Sosyal devlet olmanın en önemli özelliklerinden bir tanesi de elektrik gibi, doğalgaz gibi, su gibi, konut gibi, sağlık gibi, eğitim gibi temel ihtiyaçlar devlet tarafından halka sunulması gerekir. Ama saydığımız hizmetlerin hepsi de özelleştirilmiş, şirketler aracılığı ile bize dayatılıyor' ifadelerine yer verdi.

GECEKONDUYA 2363 LİRA ELEKTRİK FATURA

Eyleme katılan bir yurttaş, 'Şimdi size kendi elektrik faturamı söylüyorum 2363 lira 50 kuruş. Asgari ücretin 4250 lira olduğu bu memlekette bir gecekonduya gönderilen fatura. Bize reva görülen hayat bu. Yoksulluk sınırının 14 bin TL olduğu bir memlekette açlık sınırının 4900 TL olduğu bir memlekette bir eve 2363 lira elektrik faturası yollamak ancak sizin vicdanınıza sığabilir. Üniversitede okuyan çocuğuma yollayamıyorum ben bu parayı ev kiram bu kadar değil' diyerek tepkisini dile getirdi. 

Eyleme katılan yurttaşlar, 'Zam, Zam, Zam, Ucuzluk Ne Zaman?', 'Elektrik Zammı Geri Alınsın', 'Doğalgaz Zammı Geri Alınsın', 'Akaryakıt Zammı Geri Alınsın' sloganları eşliğinde yanlarında getirdikleri faturaları yakarak ve ampulü patlatarak zamların geri alınmasını talep etti.

HAKKARİ'DE YÜRÜYÜŞ

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde binlerce yurttaş sokağa çıktı. Yurttaşlar Yüksek elektrik faturaları başta olmak üzere temel ihtiyaçlara yapılan zamları protesto etti. 

Yurttaşlar, 'Soygun var', 'Hükümet istifa', 'Soyguncu Tedaş' sloganlarıyla Nedim Zeydan Caddesi'nde yürüyüşe geçti. Vangölü Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (VEDAŞ) önüne kadar yürüyen yurttaşlar, burada bir süre alkış ve sloganlarla protesto eylemlerini sürdürdü.
Polis, VEDAŞ binasını ablukaya aldı. 

Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde de dün binlerce kişi sokaklara çıkarak zamları protesto etmişti. 

Gaziantep’te elektrik zamları ve düşük ücretler protesto edildi

Birgün'den Muzaffer Türkmen'in haberine göre Gaziantep’te Birleşik Tekstil, Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) çağrısıyla işçiler elektrik zamlarına ve fabrikalarda açıklanan ücret zamlarına karşı Balıklı Parkı’nda eylem gerçekleştirdi.

BİRTEK-SEN Kurucu Başkanı Mehmet Türkmen yaptığı konuşmada, AKP'nin emek düşmanı politikalar izlediğini belirtti.

Türkmen, neoliberal politikalarının gereği olan zamları eleştirip, işçi sınıfının dağınık, örgütsüz oluşunun patronların en büyük avantajı olduğunu, bu olumsuzluğun kırılması için sendikalı, örgütlü mücadelenin şart olduğunu dile getirdi.

Bazı işçiler ve emekliler ödeyemeyecekleri tutarlardaki elektrik faturalarını yaktı.

'Hükümet İstifa' sloganın atıldığı eylem, çevreden de ilgi gördü.

MARDİN'DE POLİS MÜDAHALE ETTİ

Mardin Kızıltepe Özgürlük Meydanı’nda bir araya gelen kitle, ellerinde dövizler ve elektrik faturaları taşıdı. Elektrik faturalarına isyan eden bazı yurttaşlar, faturaları meydanda ateşe vererek, tepkilerini gösterdi. 'Tayyip istifa', 'Devlet istifa', 'DEDAŞ istifa', 'Kahrolsun DEDAŞ' ve 'Biji Aşitî' sloganları atan kalabalık zamların geri çekilmesini istedi. Bir süre meydanda bekleyen on binler bir süre sonra Dicle Elektrik binasına doğru yürümek istedi. Çevik kuvvet polisinin engeli sonucu göstericiler yönünü Hastane Caddesine çevirdi. 

Göstericiler Musa Anter Caddesi, Kilise Caddesi ve Hastane Caddesini trafiğe kapatarak yürüyüşlerini sürdürdü. Hastana Caddesi üzerinden İpekyolu'na gitmek isteyen kalabalığı polis engelledi. Hastane Caddesi üzerine yer yer polisler kitle arasında arbede yaşandı. Kalabalık polisin müdahale anonsları üzerine zırhlı araçlara taş atmaya başladı. Yapılan müzakerelerde göstericiler taş atmayı durdururken, yetkili isimlerin bölgeye gelerek, soruna çözüm üretmesi istendi.

 

Bir süre sonra polis kitleye biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Polisin müdahalesi üzerine kalabalık ara sokaklara dağılarak eylemi sürdürdü. Çok sayıda kişinin gözaltına alındığı belirtildi.

ANKARA'DA DA KADINLAR YÜRÜDÜ

Emek Partili kadınlar Ankara’da eşit, özgür ve şiddetsiz bir yaşam için birçok ilçede basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, 'Her mahallede, iş yerinde, okulda, yurtta, sokakta hep birlikte inşa edeceğimiz yerel birlikler ve mücadele araçlarıyla gücümüzü ve mücadele kararlılığımızı bu düzeni değiştirmek için kullanmanın zamanıdır. Karartılan geleceğimizi aydınlatmak için birleşerek, ortak taleplerimiz için her alanda her yerde halk ittifakında bir araya gelerek eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşamı birlikte kazanacağız. Kadınlar kazanacak' denildi.

Ahmed Arif Parkında yapılan açıklamada konuşan Emek Partisi Çankaya İlçe Örgütü yöneticisi Ayla Eyüboğlu, çalışma ve yaşam koşullarının her geçen gün ağırlaştığını belirtti. Yoksulluk, işsizlik, enflasyon, güvencesizlik ve  gelecek kaygısının tüm halk kesimlerini sardığına dikkat çeken Eyüboğlu, 'Kadınlar ve çocuklar için her şey daha ağır yaşanıyor. Bunca yokluk ve yoksullukla beraber toplumsal şiddet de artıyor. Kadınların zaten yaşamakta olduğu şiddet yanı sıra vahşileşiyor. Baskılara, yasaklara, kutuplaşma siyasetine hız veren iktidar, kadın düşmanı politikalardan, kazanılmış hakları gasp etmekten de geri durmuyor. İstanbul Sözleşmesinin feshinden sonra şimdi de sıra nafaka hakkı dahil diğer bütün kazanım ve haklara geldi' dedi.

Kadınların yaşadığı her düzeyde şiddetin münferit değil, politik olduğunu söyleyen Eyüboğlu, 'Varolan şiddetin, nefret suçlarının, hedef göstermenin, cinsel yönelim ayrımcılığının suç sayılacağı, cezalandırılacağı bir hukuk sistemi istiyoruz. Semtlerde, işyerlerinde ücretsiz, nitelikli, yaygın çocuk bakım yuvaları, kreşler olsun,  yaşlı bakımevleri açılsın istiyoruz. Çocuk ve yaşlı bakımı kadınların değil merkezi ve yerel iktidarların görevidir. Kadınların hayatı bir parça olsun iyileştirilecekse, eşitlik konuşulacaksa buralardan başlansın istiyoruz' dedi.

Örgütlenme, siyaset yapma, toplantı, gösteri ve yürüyüş yapma hakkı, basın, ifade özgürlüğü, sendikal hak ve özgürlükler, toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki engellerin kalkacağı acil bir demokratikleşme süreci ile mümkün olacağını söyleyen Eyüboğlu, 'Siyasetten bürokrasiye atanmışlar, kayyımlar değil halkın seçtiği, gerektiğinde geri çağıracağı, ücretlerinin kalifiye bir işçi maaşı kadar olacağı seçilmişler olsun istiyoruz. Yani halk iradesi esas olsun istiyoruz.Eşit haklar temelinde Kürt sorunu çözülsün, inanmama hakkı da dahil  inançlara özgürlüğü benimseyen gerçek bir laik-demokratik  yaşam, eğitimden sağlığa nitelikli, bilimsel, parasız ve anadilinde kamu hizmeti istiyoruz. Her yurttaş doğumdan ölüme hak ve özgürlükleri ile güvenceli yaşasın istiyoruz. Milyonların ortak taleplerinin hayata geçmesi halkın ihtiyaçlarını esas alan  ekonomi politikaları ve bütçeyle, hak ve özgürlüklerin güvenceye alındığı demokratik bir siyasal rejimi kurmakla mümkün' dedi.

Murat Karayalçın Parkında yapılan açıklamada konuşan EMEP Yenimahalle İlçe Başkanı Nursel Oktay, 'Ekonomik krizle birleşen pandemi koşullarının emekçiler üzerindeki yıkıcı etkisi artarak sürüyor. Artan yoksulluk bir avuç sermayedarın dışında kalan tüm halk kesimlerinin çalışma ve yaşam koşullarını her gün ağırlaştırıyor, kadınlar ve çocuklar bu sonuçları çok daha ağır yaşıyor. Ağır ekonomik sorunların üstüne, kur dalgalanmaları, peşi sıra gelen temel tüketim mallarına zamlar alım gücümüzü düşürüyor. Yoksulluğun en şiddetli yaşandığı bu dönemde olmayan olanaklarla evin ihtiyaçlarını giderme görevi kadınların üzerine artı bir yük olarak binmiş durumda' dedi.

Kadınların hak edilen hayatın sandıktan çıkmayacağını, kimse tarafından  hediye edilmeyeceğini iyi bildiğini söyleyen Oktay şöyle konuştu, 'Ufacık bir gelişme bile hep mücadele ile olurken, ülkede siyaseti kamplaştıranlar, bize sadece oy veren ekonomi-politika ve ülke yönetiminden anlamaz muamelesi yapanlar insanca bir yaşamın önündeki engellerdir. Eşit özgür ve şiddetsiz hayatın yolu mücadeleden geçiyor. Halkın örgütlü ve birleşik gücüyle yürütülmesi gereken bu mücadelede kadınlar ise en önemli öznelerden. Her mahallede, iş yerinde, okulda, yurtta, sokakta hep birlikte inşa edeceğimiz yerel birlikler ve mücadele araçlarıyla gücümüzü ve mücadele kararlılığımızı bu düzeni değiştirmek için kullanmanın zamanıdır. Karartılan geleceğimizi aydınlatmak için birleşerek, ortak taleplerimiz için her alanda her yerde halk ittifakında bir araya gelerek eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşamı birlikte kazanacağız. Kadınlar kazanacak.Ülkenin dört bir yanında insanca yaşanacak bir ücret talebiyle mücadele eden işçilere Emek Partisi Yenimahalle İlçe Örgütü olarak dayanışma ve selamlarımızı gönderiyoruz. Zafer direnen emekçinin olacak' dedi.

EMEP Ankara İl Başkanı Şükran Doğan, 'Biz kadınlar,eşitsizliklerden , öldürülmekten, tacizden, tecavüzden, şiddete uğramaktan artık bıktık. Can derdiyle yaşamak istemiyoruz. Sokakta, evde, işyerinde tacize,mobbinge uğramaktan artık bıktık. Kadın katillerinin adliyelerden bırakılmasından bıktık. İşsizliğin, yoksulluğun olmadığı bir ülke istiyoruz. Her şeyden daha ne kadar kısabiliriz diye korkarak yaşamak istemiyoruz. Elektiriki, doğalgaz su faturalarımıza bakarak yaşamak istemiyoruz. Market market dolaşmak bizi kurtarmıyor. Eşitsizler en çok kadınları ve kız çocuklarını etkiliyor. Yaşamlarımızın kıymetsiz olmasını iradelerimizi yok sayılmasını istemiyoruz. Bu düzenin artık yok olmasını istiyoruz. Biliyoruz ki mücadelemizi yükseltmekten geçiyor bunun yolu. Halk ittifakının örgütlenmesinden geçiyor' dedi.

Emek Partisi Mamak İlçe binası önünde yapılan açıklamada, 'Yoksulluğun, işsizliğin, enflasyonun bu kadar arttığı. güvencesizliğin, gelecek kaygısının tüm toplumu sardığı bu koşullarda toplumsal şiddetin arttığı gibi kadına yönelik şiddet de vahşileşiyor' dedi. Kadınların hakları ve hayatları arasına sıkıştırılmak istendiğini söyleyen, 'Siyasal alanda da iktidarın baskılarının, yasakların arttığı, kutuplaşma siyasetinin toplumsal ilişkileri derinden zedelediği, kadınların kazanılmış haklarının tek adam yönetiminin ihtiyaçlarına göre gasp edildiği bir dönemdeyiz. İstanbul Sözleşmesinden çıkılması, nafaka hakkı dahil pek çok hakkın yok edilme sinin hedeflenmesi, çocuk evlilikleri teşvik ve meşrulaştırma politikaları kadınların içinde bulunduğu cendereyi daha da sıkıştırıyor. Böyle gitmez.Değiştirebiliriz.. Karartılan geleceğimizi aydınlatmak için birleşmek, ortak taleplerimiz için her alanda her yerde halk ittifakın da bir araya gelmek tek çözüm yolu' denildi.

Siyasetten bürokrasiye halkın seçtiği temsilcilerin görev aldığı, seçilmişlerin geri çağrılması hakkının halkta olacak bir yönetimin mümkün olduğu belirtilen açıklamada, 'Seçilmişlerin ücretlerinin kalifiye işçi ücretleri baz alınarak belirlendiği, halk iradesinin esas olduğu bir yönetime ihtiyacımız var. Sendikal haklardan, örgütlenme ve siyaset. hakkına, ,basın ifade, toplantı, gösteri, yürüyüş hakkına kadar pek çok demokratik hak ve siyasi özgürlüklerin güvenceye alındığı demokratikleşme süreci acil bir ihtiyaç. Kürt sorunun eşit haklarla çözüldüğü, inanç özgürlüklerini esas alan laik bir düzen, eğitimden sağlığa, istihdama pek çok kamu hizmetinin yeniden düzenlendiği bir yapılanma şart. Şiddete karşı mücadelede sığınaklardan başvuru merkezlerine kadar, yerel yönetimleri de kapsayan pek çok idari düzenleme şart. Bu yetmez, yasalarda yer alan cezaların uygulanması için bile kadınların ayrıca mücadele etmesi gerekiyor bugün. Bu durum değişmeli. Şiddeti, nefret suçlarını teşvik eden her eylem ve söylemin suç sayıla cağı hukuk sistemi oluşturulmalı' denildi.

Bütün bunlar halk için, halkın ihtiyaçlarına göre şekillenecek ekonomi politikaları ve bütçeyle, hak ve özgürlüklerin güvenceye alındığı demokratik bir siyasal rejimi kazanmakla mümkün olduğu ifade edilen açıklamada, 'Bunun yolu mücadeleden geçiyor. Bu mücadele halkın örgütlü ve birleşik gücüyle yürütülmesi gereken bir mücadele. Eşitlik, özgürlük, şiddetsiz bir yaşam mücadelesiyle kadınlar bu mücadelenin en önemli özneleri.Kadınlar bugüne kadar elde ettikleri en ufak bir kazanımın bile mücadeleyle olduğunu hayatin pratiği ile deneyimlediler. Karşılaştığımız güncel sorunlara karşı mücadele kararlılığını ve gücümüzü bu düzeni değiştirmekten yana kullanmanın zamanı geldi. Bu mücadele ortaklığında yer alabilecek siyasi partiler, emek ve meslek örgütleri, inanç grupları, kadın hareketi, gençlik inisiyatifleri, platformları, üretici köylüler, çevre hareketinin merkezinde olacağı bir halk ittifakı ve ortaklaşılan taleplerle beslenecek mücadele platformuyla kazanıma gidecek yolun önü açılabilir. Kadın hareketinin ortak mücadele alanlan ve her mahallede, iş yerinde, okulda, yurtta, sokakta hep birlikte inşa edeceğimiz yerel birlikler ve mücadele araçlarıyla eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşamı birlikte kazanacağız. Kadınlar kazanacak' denildi.