BBC'ye konuyla ilgili bilgi veren ancak adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, Perşembe akşamı arka arkaya düzenlenen iki saldırıda ölenlerin sayısının 90'a çıktığını söyledi. En az 150 kişi de yaralandı.
Reuters haber ajansının bir Taliban yetkilisine dayandırdığı haberine göre, ölenlerin en az 28'i Taliban üyesi.
Saldırının ardından tahliye çalışmaları hızlandı. Bir Beyaz Saray yetkilisine göre yaklaşık iki haftada Kabil Havalimanı'ndan tahliye edilenlerin sayısı 100 bini aştı.
ABD Afganistan'dan çekilirken düzenlenen saldırılar, ABD'nin ülkeyi işgali boyunca en fazla Amerikan askerinin hayatını kaybettiği kara saldırısı oldu. Saldırının ABD çekilirken gerçekleşmiş olması ve Taliban'ın güvenli geçişten sorumlu olduğu bölgede düzenlenmesi nedeniyle ABD Başkanı Joe Biden yoğun eleştiri altında.
Biden: Affetmeyeceğiz, unutmayacağız
Biden, saldırılar sonrası bir basın toplantısı düzenledi.
Çekilme kararının arkasında olduğunu ve 20 yıllık savaşın bitmesi gerektiğini belirten Biden, tüm yaşananların sorumluluğunu kabul ettiğini söyledi. Kabil'de çok zor bir gün yaşadıklarını belirtti ve Bu, bir süredir endişelendiğimiz ve konuştuğumuz şekilde bir terör saldırısı dedi.
Sahadaki durumun sürekli değiştiğini ve anlık olarak güncellemeleri takip ettiğini belirten ABD Başkanı, tahliye operasyonlarında çalışırken saldırıda hayatını kaybeden askerlerin diğer insanların hayatlarını kurtarmaya çalışan çok tehlikeli bir görevi sürdürdüklerini söyledi:
Bu saldırıyı düzenleyenler ve Amerika'ya zarar vermek isteyen herkes şunu bilsin: Affetmeyeceğiz, unutmayacağız. Hepinizi bulup bunun hesabını ödeteceğiz.
ABD'nin ülkeden çekilme sürecinde NATO'nun yıllardır eğittiği Afgan ordusu hızla dağılmış ve karşı koymamış; böylece Taliban 15 Ağustos'ta başkent Kabil'e girmişti. Ülkenin büyük kısmında kontrolü ele geçiren Taliban, cezaevlerindeki terör suçlarıyla hüküm giymiş suçluları da serbest bırakmıştı.
Biden, saldırganların bu hapishanelerden salıverilenlerin içinden çıkmış olabileceğini söyledi. İki saldırıyı üstlenen IŞİD Horasan grubuna yönelik operasyon düzenleme, liderlerini bulma ve hesabını ödetme sözü verdi.
Tahliye operasyonlarının da saldırılara rağmen sürdürüleceğini belirten ve son 12 saatte 7.000 kişinin tahliye edildiğini Biden, hayatını kaybeden Afgan sivillerin ailelerine de başsağlığı diledi:
Daha yapacak çok iş var ve bunu yapma kapasitemiz var. Kararlılığımızı sürdürmeliyiz.
Görevi tamamlayacağız ve askerlerimiz çekildikten sonra da Afganistan'dan ayrılmak isteyen her Amerikalıyı bulmanın yollarını bulmaya devam edeceğiz. Hepsini bulup tahliye edeceğiz.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Biden, ABD ordusu havalimanı dışında güvenliği sağlama sözü veren Taliban'a güvenerek hata mı yaptı? sorusuna Onlara kimse güvenmiyor diye yanıt verdi:
Sadece faaliyetlerini devam ettirebilmek için yani kendi çıkarları için yapmakta olduğu şeylere güveniyoruz. Söylediğimiz tarihte ülkeden ayrılmış olmamız ve olabildiğinde fazla insanı tahliye etmemiz onların çıkarına.
Taliban'dan Çarşamba günü yapılan açıklamada, Artık Afganların Kabil Havalimanı'na gitmesine izin vermeyeceğiz denilmişti.
Gün içinde ABD'nin Taliban'a, havalimanına girmelerine izin vermeleri için ABD vatandaşlığı, yeşil kartı veya ABD'lilerle birlikte çalıştığı için vizesi bulunan Afganların isim listesini verdiğinin haberlere yansıması, Taliban'a intikam listesi verildiği gerekçesiyle yoğun eleştiri almıştı.
Biden'a bu haberler sorulduğunda ABD'nin Taliban'la tahliyeler için işbirliği yapıldığını söyledi ve Evet, böyle durumlar olmuş olabilir dedi.
Kabil Havalimanı'ndaki saldırılarla ilgili neler biliniyor?
Afganistan'da yerel saatle akşamüstü sularında Kabil Havalimanı dışından iki patlama sesi geldi. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, havalimanının dışında en az iki patlama meydana geldiğini belirtti.
Kirby, patlamanın birinin havalimanının Abbey Kapısını'nın yanında, diğerinin de Baron Oteli'nin yakınlarında meydana geldiğini belirtti. İki ABD'li yetkili, en az bir patlamanın intihar saldırısından kaynaklandığını kaydetti.
İlerleyen saatlerde konuşan ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie, saldırılarda 12 Amerikan askerinin öldüğünü, 15 askerin yaralandığını aktardı. Roket saldırısı gibi yeni saldırılara dair tehdidin devam ettiğini söyledi.
Bir süre sonra yaralanan bir askerin de hayatını kaybettiği duyuruldu, böylece sayı 13'e yükseldi.
BBC'ye konuşan bir sağlık yetkilisi de ilk aşamada en az 60 sivilin saldırılarda yaşamını yitirdiğini açıklamıştı. Bu sayı daha sonra 90'a yükseldi.
Saldırıların ardından çevreden yeni patlama sesleri de geldi. Bunların ise ABD ordusunun geride bıraktığı mühimmatın kontrollü olarak patlatılması sebebiyle olduğu açıklandı.
ABD'de Biden'ın Afganistan'dan çıkış stratejisini sert dille eleştiren uzmanlar, gazeteciler ve siyasiler, saldırılarda Taliban'ın da payı olabileceğine dair yorumlar yapıyordu.
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki ise saldırılarda Taliban'ın sorumluluğu ya da haberi olduğuna dair ellerinde bir kanıt olmadığını; tahliyelerin zamanında bitirilmesi için Taliban'la işbirliğinin devam etmesi gerektiğini söyledi. Biden da basın toplantısında, saldırılardan sorumlu olduğuna inandıkları IŞİD ile Taliban arasında bir işbirliği olduğuna dair ellerinde bir bilgi olmadığını söylemişti.
Kabil Havalimanı, Taliban'ın kontrolü devralmasının ardından ülkeden tahliye edilenlerin akınına uğramıştı. Ülkelerin tahliye operasyonları da havalimanından kalkan uçaklarla gerçekleşiyordu. Havalimanının dışında ve buraya giden yollarda ise Taliban'ın çok sayıda kontrol noktası bulunuyor. ABD ve İngiliz askerleri, havalimanı içinde tahliye operasyonları sürerken güvenliği sağlıyor.
Saldırıyı IŞİD üstlendi
IŞİD'in Horasan grubu, Telegram kanalından açıklama yaparak saldırıyı üstlendi.
Açıklamaya göre bir intihar eylemcisi Afgan ve ABD güçleri yakınlarında üzerindeki bombayı patlattı.
Bir Taliban yetkilisi ise patlamada çok sayıda örgüt mensubunun yaralandığını bildirdi.
Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, Twitter'da yaptığı açıklamada, Kabil Havalimanı dışındaki intihar saldırısını kınadı.
Mücahid, çifte patlamanın ABD kontrolündeki bölgede gerçekleştiğini söyleyerek, İslami Emirlik Kabil Havalimanı'nda sivilleri hedef alan bombalı saldırıyı kınıyor dedi.
Taliban sözcülerinden Suhail Shaheen ise örgütün halkın korunması ve güvenliğiyle yakından izlediğini ileri sürdü.
Türkiye Milli Savunma Bakanlığı'nın Twitter hesabından yapılan açıklamada da Kabil Havaalanı dışında iki patlama olmuştur. Birliğimizde herhangi bir hasar, zayiat yoktur denildi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, korkunç bir terör saldırısı olarak tanımladığı saldırının ardından mümkün olduğunca fazla kişinin tahliye edilmesinin ilk öncelik olduğunu söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bir açıklama yayımlayarak saldırıları kınadı ve tahliye operasyonlarını yapanların kahramanlığını selamladı.
İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, korkak teröristlerin kendilerini durduramayacağını söyledi.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de saldırıyı kınadı.
Tahliye uçuşları durdurulmuştu
İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nin terör saldırısı tehdidi bulunduğunu açıklamasının ardından, dört ülke Kabil Havalimanı'ndan tahliye uçuşlarını durdurmuştu.
Kanada, Belçika, Hollanda ve Danimarka tahliye uçuşlarına son vermişti.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, İngiliz uçaklarına binme hakkı bulunan kişilerin çoğunun ülkeden çıkartıldığını söylemişti.
Kabil Havalimanı, Taliban'ın kontrolü devralmasının ardından ülkeden tahliye edilenlerin akınına uğramıştı. Ülkelerin tahliye operasyonları da havalimanından kalkan uçaklarla gerçekleşiyordu.
Çok sayıda kişi beklemeye devam ediyor
Saldırı uyarılarına karşın, Taliban yönetiminden kaçmayı uman çok sayıda kişi Kabil Havalimanı dışında bekliyordu.
Afganistan'daki NATO misyonu 31 Ağustos'ta sona eriyor.
ABD başta olmak üzere birçok ülke, Afganistan'daki vatandaşlarını ve Taliban'ın yönetimde olmadığı yıllarda kendileri için çalışan Afganları bu tarihe kadar tahliye etmek için çalışıyor.
Bu sırada havalimanına girişlerde güvenli geçiş sağlama konusunda Taliban'la işbirliği yapılıyor.
Kabil Havalimanı'nın güvenliğini şu an büyük oranda 5800 Amerikan ve 1000 İngiliz askeri sağlıyor.