Kaftancıoğlu’ndan Yeni Akit’e: Bir yayın kuruluşu bile demek istemiyorum, ahlaksızca süreçler yürütüyorlar

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, TELE1’de Gökmen Karadağ’ın sunduğu 'Açıkça' programına konuk oldu. Kaftancıoğlu şunları dile getirdi:

'O bomba patlatılıncaya kadar hiç mi bir şey yoktu' sorusu vatandaş olarak aklıma geliyor

Ne hikmetse İçişleri Bakanı Amerika’nın taziyesini kabul etmiyor, bir gün sonra Cumhurbaşkanı taziyesini kabul etti. Burada iç kamuoyunda sizce Cumhurbaşkanı’ndan haberi olmadan açıklama yapılabilir mi?  Bu kadar yürek yemiş olacağını düşünmüyorum. O zaman pek mümkün değilse o zaman İçişleri Bakanı iç kamuoyuna dönük söylüyor. Bir terör olayında dahi, kendi iç siyasi söylemleri ilginç. Vatandaş olarak takılan bir şey var aklımda.

Bir yayın kuruluşu bile demek istemiyorum, Genel Başkanımızın sözlerini ilişkilendirip ahlaksızca süreçler yürütüyorlar

Taksim’in göbeğinde 40 dakikada gezen kişi bunu yapıyor, sonrasında her şey çorap söküğü gibi çıkıyor. 'O bomba patlatılıncaya kadar hiç mi bir şey yoktu' sorusu vatandaş Canan olarak aklıma geliyor. Bu durumlar siyaset yapılacak bir şey değildir. Sorumlulukla ortak hareket edilmesi gereken durumlardır. CHP olarak bu sorumlulukla hareket ediyoruz. Ne yazık ki terör olayından sonra sanki tek sebebi İBB’nin koyduğu banklar olduğunu söyleniyor. Bir yayın kuruluşu bile demek istemiyorum. Genel Başkanımızın 'Kasım ayını bekleyin' sözlerini ilişkilendirip ahlaksızca süreçler yürütüyorlar.

Bant daraltma yapılan akşam, VPN kullananlara soruşturma açılacağı söylendi. Böyle bir durum olmaz ama olursa da şaşırmam. Bant daraltma yapan BTK Başkanı da taziye mesajı paylaşmıştı.

Onların kötülükleri ne olursa olsun akıl hep galip gelir

Bugünün iktidarını, iktidardaki kötülük olarak tabir ediyorum. Demokrasiye inananların aklı ve ahlakı var. Onların kötülükleri ne olursa olsun akıl hep galip gelir. Vatandaşlarımızdan bir şey istirham edeceğim. Ben CHP İstanbul İl Başkanı olarak CHP’ye oy verin bile demiyorum. Ama önümüzdeki seçimlerde akıl, adalet ve eşitliğin nerede olduğunu hissediyorsanız verin.

Bir ülkede oyların çalınabileceğini; yargı yoluyla değişeceğini biliyor ve konuşuyor olmak çok üzücü

Çalma kelimesi ne kadar açık. Bir ülkede demokratik seçim sonuçlarının oyların çalınabileceği ve yargı yoluyla değişeceğini biliyor ve konuşuyor olmak çok üzücü. Unutulmayan bir şey var. Teknolojinin her nimeti iyiler için de var kötüler için de var. Ne yaparlarsa yapsınlar önlemler her zaman alınabilir. İnternet kesildi diyelim, vatandaş kendisine güvensin. Birinci önemli olan ıslak imzalı tutanaklardır. En kötü senaryo da o ıslak imzalı tutanaklar olduğu sürece seçimin kaderi değişmeyecek.

Seçime girdik, arada 10 puan fark oldu. Nasıl çalacaklar? Vatandaş kaygısını gidermek için kendisine sorsun, öyle bir farkla sonuçlar çıkacak ki değil interneti dükkanı kapatsalar da sonuçlar değişmeyecek. Her gün sokaktayız vatandaş bu seçimde bu iktidara sandıkta hadlerini bildirmeye, emekli etmeye hazır.

Cumhur İttifakı ile hiçbir yakınlığımız olamaz

Bir kere Millet İttifakı, belirli ilkeler ışığında kurulmuş, Altılı Masa’da o ilkelerle çalışan; 85 milyon için kurulmuş olmuş. Vakti zamanın Erdoğan’ın Bahçeli ve Soylu’ya söylediği şeyleri söylemeye yüzüm kızarır. Akşener, parti kurulmaya başlandığı zaman MHP’nin ve Erdoğan’ın söylediği şeyler. Cumhur İttifakı dediğimiz yapılar ise tamamen çıkar ve rant için her şeyi yapabilecekleri bir durum.

Bugün Akşener’e olan çağrısını böyle yorumlamak lazım. Cumhur İttifakı ile hiçbir yakınlığımız olamaz. Ama bugün Erdoğan’a veya küçük ortağına deseler ki ‘Sizin o koltukta kalabilmeniz için Canan Kaftancıoğlu’na çağrı yapıp buraya gelirse 50 sene daha kalırsınız’ deseler emin olun yarın Kaftancıoğlu güzellemesi yapacak kadar sürdürebilecekleri bir yapı. Neden oluyor biliyor musunuz? Dertleri o koltukta kalmak. O koltukta kalsalar, vatandaşa hizmet etseler, demokrasiyle 100 sene kalsınlar.

Adalet yürüyüşüne gelince, milyonların katıldığı duygusunu ortaklaştırdığı, adalet şemsiyesi altında herkesin yan yana durabildiği… Hakikaten Genel Başkanımızın ön görüsü ile gerçekleşen bir yürüyüştü. O nedenle korktukları için 'teröristler yürüdü' diyorlar. Gezi direnişinden korktukları için 'camide içki içtiler' yalanını savundular. Ekonomideki beceriksizlerini perdelemek için patates soğancıyı terörist ilan ettiler. Topluma söyleyecek sözünü kalmadıysa, otoriter rejimde böyledir bir düşman yaratmak gerekir. O düşman dediklerine işiniz geldiğinde yanına alırsınız. İlke ve ahlakın olmadığı erde bunlar çok anlaşılır. 

Korktukları için 'teröristler yürüdü' diyorlar, Gezi direnişinden korktukları için 'camide içki içtiler' yalanını savundular, ekonomideki beceriksizlerini perdelemek için patates soğancıyı terörist ilan ettiler; topluma söyleyecek sözünü kalmadıysa, otoriter rejimde böyledir bir düşman yaratmak gerekir.