Eğitim Sen'in basın metnini okuyan Fadime Kaplan, Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiği gerekçesiyle açığa alındı. Evrensel'de yer alan habere göre Veliler ve eğitimciler duruma isyan ederken “Öğretmenlerimiz, çocuklarımız travma yaşıyor, onlar neyle uğraşıyor” dedi.
Ankara, cumartesi sabahı büyük bir katliama tanıklık etti. Sadece yürüyüşe katılanlar değil, tüm Ankara halkı katliamın travmasını yaşıyor. Özellikle okul öncesi ve ilkokullarda görevli öğretmenler, öğrencilerinin olaya tanıklık etmeseler bile yaşanan ortamdan olumsuz etkilendiklerini söylüyor Eğitim Sen'in çağrısıyla o gün yürüyüşe katılan yüzlerce öğretmen de büyük zorluklar yaşıyor.
Öğrenci ve öğretmenlerin yaşadığı bu duruma ilişkin ne Milli Eğitim Bakanlığı, ne de İl Milli Eğitim Müdürlüğü herhangi bir adım atmış değil. Gönüllü psikolojik destek veren kurum ve kişiler ise henüz sadece yaralı yakınları ve yaşamını yitirenlerin aileleriyle ilgilenebiliyor.
ÖĞRETMENE JET SORUŞTURMA
Öğrenci, öğretmen ve veliler devletten bu konuda yardım beklerken, devlet katliamı lanetleyenlere soruşturma açmakla uğraşıyor. Mamak'ta bulunan Ali Kuşçu İlkokulu'nda öğretmenlik yapan Fadime Kaplan, 12 Ekim Pazartesi günü sendikası Eğitim Sen'in çağrısıyla greve çıktı. Yine sendikanın hazırladığı basın metnini okul önünde okudu. Açıklamanın hemen ardından Kaplan, karakola ifade vermeye çağrıldı. Karakolda, bir velinin Cumhurbaşkanı'na hakaret edildiğini iddia ettiği, bu nedenle hakkında soruşturma başlatıldığı ifade edildi. Bu da yetmedi, öğretmen Kaplan soruşturma gerekçesiyle açığa alındı.
VELİLER TEPKİLİ
Patlamanın etkilerini yakından hisseden öğrenciler şimdi bir de öğretmenlerinden ayrı kalmanın şokunda. Duruma tepki gösteren veliler, “Öğretmenlerimiz, çocuklarımız travma yaşıyor, onlar neyle uğraşıyor” diyorlar. Öğretmenin görevine dönmesi talebiyle imza toplayan veliler, Eğitim Sen ile birlikte cuma günü okul önünde basın açıklaması yapacak.
'DESTEK BEKLEDİK, SORUŞTURMA GELDİ'
Konuyla ilgili görüştüğümüz Eğitim Sen Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Sultan Saygılı, “Büyük bir travma yaşanıyor. Öğretmenler, öğrenciler çok zor günler yaşıyor. Gelsinler okulları görsünler. Biz Milli Eğitim Bakanlığı'ndan öğrencilerimiz ve öğretmenlerimize yardım etmelerini beklerdik. Öğretmenlere psikolojik destek vermelerini beklerdik. Ama onlar öğretmenlere soruşturma açıyor. Bu kabul edilemez bir durum. Arkadaşımız derhal görevine iade edilmeli” diye konuştu.
ONLAR CAN KURTARDI, BAKANLIK FİŞLEDİ
Katliamın ardından greve çağrı yapan kurumlar arasında Türk Tabipleri Birliği (TTB) de yer alıyordu. Sağlık Bakanlığı'nın ise greve katılan hekimleri fişlediği iddia edildi. Bakanlığın, Ankara'da greve katılım beklenen işyerlerinde hekimlerin görev başında olup olmadıklarını denetleyip imza aldığı belirtiliyor. Uygulama greve katılmayan hekimlerden bile tepki gördü. TTB kortejinde yer alan hekimler, patlama anında hemen yaralılara müdahale ederek facianın boyutlarının daha da büyümesine engel olmuşlardı.
“Fişleme” girişimlerini sorduğumuz TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden Şener ise AKP Hükümeti'nin Sağlık Bakanlığı eliyle, sağlıkçıların aldığı tüm grev kararlarında bu fişlemeyi yaptığını söyledi. “Biz de arkadaşlarımızı serbest bırakıyoruz, kendi kararlarıyla katılıyorlar. Sonradan soruşturma açıldığında da TTB olarak hukuki destek veriyoruz” dedi.