Bu uygulama, cihaza herhangi bir şey yüklemediğinizde ya da cihazı aktif hale getirmediğinizde dahi çalışıyor.
Telefonunuzun yerini bir harita üzerinde gösterdiği gibi, ayrıca cihaz mesela koltuğun minderlerinin altında kaydıysa, yerini kolay tespit etmek için en yüksek sesle çalmasını da sağlayabiliyorsunuz.
Apple cihazları da Androidlerin Google'dan takip edilebildiği gibi iCloud'a (iCloud.com) giriş yapılarak takip edilebilir. Orada "Find My phone" (Telefonumu bul) özelliğini görebilir ve hesabınıza bağlı tüm cihazları kontrol edebilirsiniz.
Ama aklınızda tutumanız gereken şey bu yöntemin sadece Apple cihazınızla iCloud'a giriş yapmanız halinde çalıştığı.
Windows telefonlar için de bu hizmetin aynısı söz konusu. Yine bu durumda da cihazdan giriş yapmış olmanız gerekiyor.
Tüm bu yöntemlerde cihazınızın açık olması ve internete bağlı olması gerekiyor.
Lookout isimli uygulama pili bitmiş dahi olsa Android bir telefonun yerini tespit edebiliyor. "Sinyal parlaması" (Signal Flare) isimli bir teknolojiyi kullanan uygulama cihazın en son internete bağlandığı noktayı not ediyor. Dolayısıyla en azından telefonunuzun yerine dair kabaca bir fikir edinebiliyorsunuz.
Eğer makineniz çalındıysa, içinde bulunan dijital fotoğrafta yer alan metadata vasıtasıyla cihazı takip etmenin bir yolu var. Bu metadata "exif data" deniyor. Bu makineyle çekilmiş bir fotoğrafı stolencamerafinder.com sitesindeki arama kutusunun içine sürükleyip bıraktığınızda, bu site fotoğrafın içine saklanmış "exif datayı" internette arıyor.
Eğer bu datayı bulabilirseniz makinenin çekmiş olduğu fotoğrafların nerede çekildiğini dahi regex_info/exif.cgi sitesinde bulabilirsiniz.
Ancak emniyet görevlileri ihtiyacınız olan bilgileri edindiğinizde hırsızlarla kendi kendinize iletişime geçmemeniz, bilgileri polisle paylaşmanız konusunda uyarıda bulunuyor.
BBC TÜRKÇE