Kendinizle çıkar mıydınız?

Sosyal medyada sorulan 'Kendinizle çıkar mıydınız?' sorusu ilginç sonuçlar yarattı. Herkesten kurtulabilirsiniz ama kendinizden kurtulamazsınız...
Kendinizle çıkar mıydınız?
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

Sosyal medyada sorulan "Kendinizle çıkar mıydınız?" sorusu tartışma yarattı. Habertürk'ten Gizem Sevinç Selvi tartışmaları analiz etti. İşte o analiz;

Geçen hafta sosyal medyada fink atarken gözüme çarpan post’la resmen irkildim, bir üşüme geldi. Soğukkanlılığımı korudum ve devam ettim. Tam olarak şöyle diyordu: “Would you date you?” (Meali: Kendinle çıkar mıydın?) Bu sorunun altında tam 14 bin 69 beğeni, 16 bin paylaşım ve binlerce yorum vardı, tam bir hengâme. Tek tek saymak zor olurdu ama tabloya kabaca bakıldığında şaşırtıcı bir biçimde kadınların ezici çoğunluğunun “Tabii ki çıkardım, daha iyisini mi bulacağım!”, erkeklerinse “Kesinlikle hayır, sıkıcı ve pasif bir tipim ben” minvalinde cümleler kurduğunu fark etmek zor olmadı.

Bu yeni bir mesele değil elbette. Vaktiyle bu isimle, yani “Would You Date You?” diye bir kitap bile yazılmış. 1998’de muhtemelen bu akımın ilklerinden olan ve binlerce Katolik müzmin bekârı evlendiren online flört sitesi “Ave Maria Singles”ın kurucusu Anthony Buono yazmış üstelik! Buono, katıldığı bir televizyon programında hayli zamansız tespitlerde de bulunmuş. Mesela “Evlenmek ve mutlu olmak isteyen ama doğru insanı bulamayan kişi için çetin bir mücadele ortamı var. Ama ilginçtir, herkes yalnız olduğu için ya Tanrı’yı ya karşısındakini suçluyor, böyle binlercesini gördüm! Eğer onlardan biriyseniz dürüst olun, kendinize baktığınızda çözülmemiş tonla şeyin orada durduğunu göreceksiniz!” diyor.

İLİŞKİ KARMANIZI AÇIK EDEN SORU

Konuyu biraz didikleyince Huffington Post yazarı, televizyoncu ve yaşam koçu Dougal Fraser’ın konu hakkında yazdıklarını bulmak da zor olmadı. Fragel da hemen hemen benzer biçimde, sonu hüsranla biten ilişkilerin ardından hâlâ umutsuzca aşkı arayan danışanlarından söz ediyor: “Bir gün o kadınlardan birine ‘Kendine sevgili olur muydun?’ diye sordum: ‘Yani hayatta tam olarak senin durduğun yerde duran; aynı fiziksel ve finansal şartlara sahip ya da aynı politik duruşa, dini inançlara sahip biriyle?” Soru gerçekten soğuk terler döktürecek cinsten ama sıkı durun. Çünkü ilişki karmanızın dünü, bugünü, yarını bu sorunun cevabında olabilir!

‘YOLDA GÖRSEM SELAM VERMEM’

Dougal Fraser, “Kendisini yolda görse selam vermeyeceklerin sayısını görseniz şoka girersiniz” diyor. Peki insanlar neden kendileriyle çıkmak istemezler? Bu yanıtı veren kişilerin bahaneleri hemen hemen ortak. Bu kişiler yoğunlukla kendilerinden daha çekici, kariyerinde daha iyi bir noktada olan, daha genç, fiziksel olarak daha “düzgün” ve daha zengin bir partner peşinde. “Aslını isterseniz” diyor “Bu Fraser, bu yanıt kendinizle ve hayatınızı sabote eden özgüven problemiyle yüzleşmeniz için iyi bir başlangıç olabilir”. Uzmanlara göre duygusal, finansal ve spiritüel olarak sürekli sizi destekleyen biriyle olmak, sonunda “ihtiyaç sahibi ve bunaltıcı” bir imaj çizmenize neden olabilir. “Bunun pek seksi bir durum olmadığı ortada” diyor Fraser ve ekliyor: “Bu tür bir ilişki ancak ‘bağımlı ilişki’ olarak anılabilir. Halbuki gerçek bir ilişki size hayatın her alanında başarı getirir, güvensizliklerinizi törpülemez.”

RUH EŞİNİZİ ARAMAYI BIRAKIN

Bitmedi. Eğer hâlâ iflah olmadan elmanın diğer yarısını, biricik ruh ikizinizi arıyorsanız kusura bakmayın ama çok beklersiniz. Ben değil, Dougal söylüyor. Aslında mesele basit: Siz zaten mevcut halinizle elmanın yarısı falan değilsiniz, tamamısınız. “Mükemmel ruh eşiniz sizi tamamlamayacak, çünkü siz zaten tamamsınız. Kendi bütünlüğünüzü fark etmek için daha fazla enerji harcayın. Böylece ister istemez etrafa ne kadar ‘arzulanabilir’ olduğunuzun sinyalini de vereceksiniz...” Denemesi bedava!

‘KENDİMDEN İYİSİNİ Mİ BULACAĞIM?’

Gelelim malum soruyu sorduğum tüm kadınların dahil olduğu, ego patlaması yaşayan “Kendimden iyisini mi bulacağım?” grubuna. Kanlı canlı örneklerini bitişikteki “yan masa” kutusuna saklıyor ve başlıyorum... “Yanıtınız ‘Evet’ ise bravo” diyor Fraser. “Gezegene ne kattığınızın farkındasınız ve bunu diğerlerinin de fark etmesi kaçınılmaz!” Başladığımız gibi Bay Anthony Buono’yla bitirecek olursak, “Gerçek aşkın ve evliliğin temeli iki insanın biricikliği ve bu kimyadan doğan ilişkinin biricikliğidir. Onu görür ve ‘Evet, ömrümün geri kalanını geçirmek istediğim insan bu’ dersiniz” diyor Buono. “Eğer sürekli beklenti halinde ve bencil olursanız evlilik sizin için oldukça zorlaşır. Kendini kaybolmuş hisseden çok insan var. Gelecekteki eşinize çekici görünmek istiyorsanız olduğunuz gibi davranmalı, varoluşunuzdan mutluluk duymalısınız; çünkü aşk, sürekli almaktan daha fazlası”...

ERKEK AŞKTA KENDİNİ ARAR MI?

Deniz Gamze Atıcı, 2011’de bu sorudan hareketle yazdığı “Nar” adlı ilk romanını yayımlamış. Dolayısıyla bu soruyu ona sormak elzemdi, açıp sordum. “İnsanın en kıymetli ilişkisi kendisiyle kurduğu. Herkesten kurtulabilirsiniz ama kendinizden kurtulamazsınız” diye başladı. “Bu yüzden kendinizle aranızı iyi tutmanız gerek. İnsan kendini daha iyi tanıdıkça ve kendisiyle iyi vakit geçirmeyi öğrendikçe bunu yapmayı öğreniyor. Tıpkı sevdiğiniz biriyle kurduğunuz ilişkide olduğu gibi”...


Vehaber Menu