Kılıçdaroğlu: Demokrasi şehitleri için daha yüksek bir aylık veriyorlar; şehitler arasında ayrım olur mu?

Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada 'Bizim büyükelçiyi çağırdılar İsrail’de düşük tabureleri bir yere oturttular. Hiçbir tepki gelmedi. İnönü ne yaptı? Lozan’ı hedef alıyorlar.' dedi.
Kılıçdaroğlu: Demokrasi şehitleri için daha yüksek bir aylık veriyorlar; şehitler arasında ayrım olur mu?
2020-08-11 06:40:55   Mettre à jour: 2021-09-05 00:13:37    

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İsrail komandoları tarafından 9 Türk vatandaşının öldürülmesiyle başlayan Mavi Marmara krizinin İsrail'le imzalanan mutabakat ile çözülmesi hakkında "Türkiye’de kıyamet kopmuştu. Her cuma namazı sonrası bütün camilerde eylem vardı. Geçmişte o eylemleri yapanlara soruyorum. Sizde vicdan var mı? Memleketin itibarını İsrail’e 12 milyon dolara sattılar" dedi. 

15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında hayatını kaybedenler için özel bir düzenleme yapıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Demokrasi şehitlerine daha yüksek bir aylık veriyorlar. Ama peki diğer şehitlerimizin yakınlarına ne olacak? Şehitler arasında ayrım olur mu? Şehitler arasında ayrım olur mu? Birisi gidip dağlarda, ovalarda şehit düşmüş. Öbürü Meclis bombalanırken o da orada demokrasi ve özgürlüğü savunmak için şehit düşmüş" diye konuştu. 

Partisinin grup toplantısında partililere hitap eden Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"Bir, CHP iktidarında hiçbir şeker fabrikası özelleştirilmeyecek. Her işçimiz işinin başında çalışacak. İki, 1998’den beri 3 bin 300 geçici işçi çalışıyor şeker fabrikalarında. Onlara sözüm söz, CHP iktidarında 1998’den bu yana kadro bekleyen işçimize kadro vereceğiz. Kadrolu, sendikalı çalışacaklar. Üç, şeker pancarı üretimine sonuna kadar destek vereceğiz. Üniversiteler açıldı, bir kısmı açılıyor. Ama çocuklarını üniversiteye gönderen anne ve babalar yurt sorunuyla yine karşı karşıyalar. 14 yıldır yurt sorununu çözemediler. Şimdi kıyameti koparıyorlar, vay senin çocuğun cemaat yurdunda kaldı. Memur oldu, hâkim oldu, savcı oldu, neden o yurtta kaldın diye atıyorlar. CHP iktidarında yurt sorunu en geç bir yıl içinde çözülecek. 14 yılda yapamadılar, bir yılda yapmazsam başbakanlığımda siyaseti bırakacağım.

"Ben merak ediyorum. Çıkıp diyorlar ki Türkiye’nin dertlerini çözdük. Hangi derdini çözdüler, merak ediyorum. İşsizliği çözdün mü, hayır yok. 6 milyon işsizimiz var. İşsizlik oranı yüzde 10,2. Bir de umudunu kesenler, onları dahil edince 19,4. Genç işsizlik yüzde 25, 26. Hangi sorunu çözdünüz Allah aşkına siz? Çocuklarınızın sorunlarını çözdünüz, bir eli yağda, bir eli balda. Peki üniversiteyi bitiren gariban vatandaşın sorununu çözdünüz mü? Nereye gitsem ceplerim kağıtla doluyor. İşsizim diyor. Anneler, babalar huzursuz. Gelelim, efendim kişi başına gelir arttı. Peki borç, borç da attı. Kişi başına gelir, 2002’den bu yana torpil yapalım 5 kat arttı diyelim. Sadece kredi kartı ve tüketici kredisi borcu nereden nereye geldi? 

"Gelir 4,7 kat, borcu 60,5 kat arttı. Oranı hesaplamakta zorlandık. Oran yüzde 6 bin 650. Bir Allah’ın kulu çıkıp anlatsın. Geçiyorum, borç arttı. Borç artarsa ne olur? Faiz ödenir. Vatandaşın bankalara ödediği faiz, 2008’le 2016 Temmuz arasını veriyorum. 251 milyar 303 milyon lira vatandaş bankalara faiz ödedi. Hiçbir gerekçe üretmeye hakları yok. Tek başınıza yönetiyorsunuz, 14 yıldır. Mazeret üretmeye hakkınız yok. O nedenle bekliyoruz. Vatandaşın derdini çözdün, çözdün. Hep beraber bu düzene isyan etmek zorundayız. Halktan yana, insandan yana bir düzen.

"Büyüme nasıl olur? Bilgiyle olur. Okurken önce inanamadım ama gerçek maalesef. Bilimsel araştırma kuruluşlarının kalitesi. 2014’te Türkiye 64’üncü sırada. 2016’da 103’üncü sıraya geriliyor.  Nedir bu üniversitelerin hali?

"2002’de terörsüz bir Türkiye aldılar, şimdi Türkiye terör batağında. Son 6-7 ayda 500’ün üzerinde şehidimiz var. Terör örgütüyle masaya oturan kim? Bunların her vatandaşımın kendi vicdanına sorması lazım. Eskiden bir PKK terörü vardı. Şimdi IŞİD terörü, en son da FETÖ terörü çıktı. İyi de bunları yaratanlar kim? 14 yıldır iktidarda olan, memleketi yöneten sensin. Terörü önleyeceğim diye getirdiğin her kanuna da destek veren CHP. Buyur önle, vali, kaymakam, emniyet, ordu emrinde. Niye engelleyemiyorsun? Niye faturayı anneler çekiyor?

"Sadece terör mü, hayır. Doş politikada da çuvalladık. Mısır bizim kadim dostumuz. Ortak tarihimiz var. Hangi gerekçeyle düşman ilan ediyoruz. Suriye’yle... Binlerce, milyonlarca insan hayatını kaybetti. 3 milyona yakın mülteci var. Aileler perişan vaziyetteler. Sorumlusu kim? Akan Müslüman kanının sorumlusu kim? Bir sorsun kendisine.

"İsrail’le kavga ettiler, sonra tıpış tıpış gittiler. İsrail’in her dediğinin altına imzayı bastılar. 9 vatandaşımız uluslararası sularda öldürüldü. Dediler ki 'Gazze ablukası kalkmadan asla barış olmaz.' Abluka aynen devam ediyor. 9 vatandaşın açtığı davaları geri çekeceksiniz. O zaman kanun çıkaracaksınız dediler. Bizimkiler o kanunu da çıkardılar. Bunu CHP yapsaydı, Türkiye’de kıyamet kopmuştu. Her cuma namazı sonrası bütün camilerde eylem vardı. Geçmişte o eylemleri yapanlara soruyorum. Sizde vicdan var mı? Memleketin itibarını İsrail’e 12 milyon dolara sattılar. 

"Bizim büyükelçiyi çağırdılar  İsrail’de düşük tabureleri bir yere oturttular. Hiçbir tepki gelmedi. İnönü ne yaptı? Lozan’ı hedef alıyorlar. Toplantının yapıldığı salona girer. Bütün başkanların sandalyeleri aynı, kendisine küçük sandalye. “Niye bu sandalye böyle?” “Aynı ebatta sandalye bulamadık” derler. Salonu terk eder. “Aynı ebatta sandalye bulunca gelirim” der. Atatürk’ün büyük Nutuk’unun 50 sayfasını okusalar bilecek. Eskiden Türkiye bütün Ortadoğu’da başvurulan bir ülkeydi. Bugün dışlanan bir Türkiye var. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı BM’de boş sıralara konuşmamalı. Ortadoğu’nun en önemli ülkesi Türkiye. O salon boşsa, oturup şu soruyu sormamız gerekiyor. Türkiye’yi bu hale kim getirdi? Buradan bütün Arap kardeşlerime sesleniyorum. Sizinle ortak tarih birliğimiz var. Ortak inançlarımız var. Akrabalıklarımız var. CHP iktidarında bütün Arap dünyasını kucaklayacağız, sorunların çözülmesi için elimizden gelen barış katkısını sonuna kadar yapacağız. Arap halklarıyla kardeş olacağız.

"Türkiye bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. Soru şu, ABD’de, Japonya’da, Hollanda’da olmaz da Türkiye’de niye oluyor? Çünkü oralarda tam demokrasi var. Baskıcı bir yönetim yok. Darbenin ilacı yok. Meclis tarih yazdı. Genel Kurul’a giden ilk CHP’lileri darbeye karşı onurlu duruşuyla yürekten kutluyorum.

"Şu soruyu da her vatandaşın sormasını isterim. 240 şehidimiz oldu, sorumlusu kim? Demokrasi şehitleri için özel bir düzenleme yaptılar, onlara daha yüksek bir aylık veriyorlar. Ama peki diğer şehitlerimizin yakınlarına ne olacak? Şehitler arasında ayrım olur mu? Şehitler arasında ayrım olur mu? Birisi gidip dağlarda, ovalarda şehit düşmüş. Öbürü Meclis bombalanırken o da orada demokrasi ve özgürlüğü savunmak için şehit düşmüş. Ben emin olun anlamakta zorlanıyorum. Biz bunları söyleyince “Vay efendim siz Yenikapı ruhuna ihanet ediyorsunuz” diyorlar. FETÖ dedikleri Fethullah Gülen örgütünü kim büyüttü. Bunu iyi anlamazsak darbe girişimini zaten anlayamayız. Diyorlar ki, Sayın Cumhurbaşkanı 3 Ağustos 2016’da. Ve şu cümleyi herkesin dile getirmesini isterim. “Bir ortak yanımız vardı” diyor. Aynı menzile giden farklı yollardan biri olarak gördüğümüz bu yapı diyor.

"(2004’teki MGK kararını göstererek) Ne demek haberim yok? Bal gibi haberin vardı. Bu karar 2013’te bir gazete tarafından yayımlandı. Bunun üzerine Erdoğan’ın danışmanı çıktı, “O MGK kararı yok hükmünde” diyor. Nasıl oluyor da yok hükmünde? Bu işin siyasi sorumlusu Türkiye Cumhuriyeti’ni 10 yıldır yönetenlerdir. Ben bunu açıklayınca havuz medyasından bazıları yazı yazıyor. “Efendim, Kılıçdaroğlu o dönem ne söyledi?” Aynen okuyorum. Yayımlanan bir MGK belgesi var. İktidarın ikiyüzlü politika izlediğini gösteriyor. Düne kadar neler söylüyordu. Bir siyasetçinin temel kuralı halkına yalan söylememek olmalıdır. Bunu bile fark etmiyorlar. Sanıyorlar ki, biz de onları destekliyorduk. Biz doğruyuz, doğruları söyleriz. Halka yalan söylemeyiz. Peki bunlar oldu da faturayı kim ödedi? Gariban vatandaşlar. Askeri okullarda ailelerini okutan aileler burada."