Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nın ardından Meclis'teki makamında Parlamento muhabirleriyle bir araya gelerek, sorularını yanıtladı.
Gazetecilerin, bir daha grup toplantısı yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, Meclis'te olmayacağını, daha önce yaptıkları gibi dışarıda çiftçilerle, esnafla buluşacaklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, İngiliz, Amerikan basını sizi, 'Türkiye'nin sakin gücü, Türkiye'nin Gandi'si' diye tüm dünyaya duyurdu. Ne hissediyorsunuz? sorusuna, şöyle karşılık verdi:
Türkiye'nin çok sorunu var. Göreve talip olmak, aynı zamanda sorunlara talip olmak demektir. Ben bütün bu sorunların kısa sürede çözüleceğine inanan birisiyim. İyi bir çabayla, iyi bir emekle bu sorunların tümü çözülebilir. Güven vermek gerekiyor. Toplum çok ayrıştı. Toplumu bu atmosferden çıkarmak gerekiyor. Karşılıklı güveni inşa etmek gerekiyor. Siyaset kurumuyla vatandaş arasında da bir güvensizlik oluşmuş belli bir zaman dilimi içinde. Onun da kalkması lazım. Siyasetçinin halkına, halkın da siyasetçiye güvenmesi lazım. Etik değerleri güçlü olan bir siyaset anlayışı, ahlaki değerleri güçlü olan bir siyaset anlayışının Türkiye'ye gelmesi gerekiyor.
Sakinliğini nasıl koruduğuna dair soruyu Kılıçdaroğlu, Elbette ki tartışmalar doğaldır. Tartışma olmayan bir yerde hayat olmaz. Tartışmalar olacak. Bütün mesele tartışmadan sonra tokalaşmasını bilmektir. Sorunu çözüyorsanız bir sorun kalmıyor. diye yanıtladı.
Dördüncü kez deprem bölgesine gideceğim
İzleyeceği yol haritası ve destek için her partiyi ziyaret edip etmeyeceği sorulan Kılıçdaroğlu, önce deprem bölgesine gideceğini kaydetti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, henüz tarihin belli olmadığını ancak dördüncü kez bölgeye gideceğini belirterek, şimdi barınma ve su gibi farklı sorunların da olduğunu anlattı.
Koşulların iyi olmadığını ve bir an önce iyileştirilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Depremzedelerin sorunlarının dillendirildiği bir ortam olması gerekiyor, benim görevim de o sorunları dillendirmek, siyasal iktidarın görevi de o sorunlara çözüm üretmek. Ama şu ana kadar sağlıklı bir çözüm üretildiğini görmüyoruz. Çadırdan tutun, müdahaleye kadar pek çok alanda sorun var. Bir eşgüdüm eksikliği var, koordinasyon yok. diye konuştu.
Konuyla ilgili sorunları çözmek için bir çalışmaları olup olmadığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, çalışmalarının bulunduğunu, konuyla ilgili jeofizik uzmanlarını, mimarları, mühendisleri dinlediklerini aktardı.
Onların da farklı bir pencereden baktığını anlatan Kılıçdaroğlu, Bizim aklımıza gelmeyen, çevre mühendisinin aklına gelebiliyor. Bunların bütüncül bir anlayışla ele alınıp çözülmesi lazım. dedi.
Depremzedeler için bölgede yapılacak evlere dair dair değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
Benim şahsi kanaatim, evleri yıkılanlardan 5 kuruş istemeye hiç kimsenin hakkı yok. Yapılacak bu binaların teslim edilmesi lazım onlara. Çünkü binanın yapımına izin veren kamu, denetleyen kamu, kat izni veren kamu, suyu, elektriği, doğal gazı bağlayan kamu, depreme dayanıklı olduğuna dair raporu veren kamu. Yıkıldıysa o zaman sorumlusu vatandaş değil. Bütün yetkiler onlara ait. Vatandaş gecekondu, kaçak bina yaptıysa eyvallah. Ama yoksa, o zaman kamu sorumluluğunu bilmeli ve baroların da bu konuda adım atması lazım.
Endişem yok
Deprem bölgesinde seçimin sağlıklı gerçekleştirilmesine dair endişe taşıyıp taşımadığına ilişkin bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, bir endişesi bulunmadığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, sandık başında her partinin bir temsilcisi bulunacağına işaret etti.
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, Deprem bölgesinden ayrılan 3 milyonluk bir kitle olduğundan bahsediliyor. ifadesi üzerine, dönüşlerin olup olmayacağını basın mensupları gibi kendilerinin de izlediğini belirtti. Kılıçdaroğlu, Yüksek Seçim Kurulunun, depremzedelerin oylarını nerede kullanacağına dair bir karar alıp almayacağını da izleyeceklerini bildirdi.
Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili Cumhur İttifakı üyelerinden tebrik telefonu alıp almadığına dair soru üzerine de Hayır. yanıtını verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra Parlamento muhabirleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.