Kılıçdaroğlu: Herkes perişan vaziyette ama sarayın sesi bile çıkmıyor

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Engelliler Çalıştayı çıkışında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Herkes perişan vaziyette ama sarayın sesi bile çıkmıyor. Ülke neredeyse sahipsiz bir konumda. Ben bu ülkeyi seven, çaba harcayan, bayrağımızın özgürce dalgalanmasını isteyen vatanına bağlı bütün kesimleri yol arkadaşım olarak kabul ettim ve onlara çağrı yaptım diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'da gerçekleşen Engelliler Çalıştayı sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Dün grup toplantısındaki konuşmasında yaptığı çağrıya ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin çözülemeyecek sorunu yoktur ama bu iktidar, var olan tek kişilik hükümet bu sorunu çözemez, kapasitesi, bilgisi, birikimi yok. Bu sorunun çözülmesinin tek yolu var demokratik yollarla sandığın gelmesi. O nedenle bütün arkadaşlarıma söyledim. Eğer bunu istiyorsanız yol arkadaşı olmak istiyorsanız buyurun gelin beraber yürüyeceğiz. Eğer 'Hayır biz mevcut durumundan memnunuz' diyorsanız yolunuz açık olsun, ayrılın bizden dedim.

Geniş kitleleri yanıma çekmeye, sözcüsü olmaya, dertlerini Mısır'daki saray sultan duydu saraydakinin de duymasını istedim bunun için yaptım. dedi.

Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

Herkes perişan vaziyette ama sarayın sesi bile çıkmıyor. Ülke neredeyse sahipsiz bir konumda. Ben bu ülkeyi seven, çaba harcayan, bayrağımızın özgürce dalgalanmasını isteyen vatanına bağlı bütün kesimleri yol arkadaşım olarak kabul ettim ve onlara çağrı yaptım. Bizim vatanını satanlarla kavga etmemiz lazım dedim. Bu laf doğru. O zaman ben bunu seslendirmek, söylemek zorundayım.

İnanabiliyor musunuz bir davadan beraat ediyorsunuz, aynı dava tekrar açılıyor bu sefer müebbete mahkum ediliyorsunuz. Böyle bir Türkiye'yi siz ister misiniz? Ben istemem. Bunun için yurttaşlarımı uyarmak zorundayım.

Ciddi bir sorunumuz var. Ekonomiye, iç politikaya, dış politikaya bakın. Arkadaşlar bana söyler misiniz milyonlarca çocuğun karanlığa mahkum edildiği ülkede ben ne konuşayım? Ben ne söyleyeyim? Bu çocuklar acaba okula nasıl gidiyorlar, nasıl besleniyorlar, nasıl banyo yapıyorlar düşünen var mı? Ben o dramı yaşadım ve o konuşmayı yapmak benim hakkım. Ben bütün vatandaşlarımın sorunlarına sahip çıkmak zorundayım. Türkiye'nin çözülemeyecek sorunu yoktur ama bu iktidar, var olan tek kişilik hükümet bu sorunu çözemez, kapasitesi, bilgisi, birikimi yok. Bu sorunun çözülmesinin tek yolu var demokratik yollarla sandığın gelmesi. O nedenle bütün arkadaşlarıma söyledim. Eğer bunu istiyorsanız yol arkadaşı olmak istiyorsanız buyurun gelin beraber yürüyeceğiz. Eğer 'Hayır biz mevcut durumundan memnunuz' diyorsanız yolunuz açık olsun, ayrılın bizden dedim.

Geniş kitleleri yanıma çekmeye, sözcüsü olmaya, dertlerini Mısır'daki saray sultan duydu saraydakinin de duymasını istedim bunun için yaptım.