Güne gülerek başlamak isteriz ama bugün üzüntülü bir haber altık Cüneyt Arkın'ı kaybettik. Türk sinemasının sanatçıların hepimizin başı sağ olsun.
(Kılıçdaroğlu'nun sempozyumunda konuştuğu Türk Ocakları’nın İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu görevden alınmıştı) Dün İstanbul'da Türk Ocakları'nın düzenlediği bir toplantıya katıldım. İslam dünyasının sorunları var ve Türkiye bütün İslam dünyasına örnek olmak zorundadır. Sorunları aşan demokrasisi gelişen bir ülke algısını yerleştirmek zorundadır. Toplantıya katıldım adalet vurgusu yaptım. Sabah bir haber efendim İstanbul İl yönetimi görevden alınmış diye. Ne söyleyeyim! Bizim konuşmaya ihtiyacımız var kavgaya değil. Birbirimizi kötülemeye değil bir arada oturup güzelliği nasıl inşa edebiliriz buna ihtiyacımız var. Gerçekte anlamakta zorlanıyorum. İslam dünyasında dünya kadar sorun var ya kan akıyor İslam dünyasında. Birbirilerini öldürenler ağırlıklı olarak İslam dünyasında. İslam dünyasında kan durmasın mı, demokrasi, adalet olmasın mı? Adalet istiyorsunuz dillendiriyorsunuz tahammül edemiyorlar ya! Akıllarını yitirmiş bunlar.
Bir ipte iki cambaz oynamaz; bir cambaz düştü, diğeri de halkın iradesiyle düşecek
Adalet önemli bir kavram. İstanbul'daki toplantıda adaletin ne olduğunu da ifade etim. Devlette görev yapan ve zamanı geldiğinde de emekli olan insanların toplumda bir adaletsizlik görürse buna itiraz etme hakkı vardır. Kamu görevlisi belki konuşamaz ama ayrıldıktan sonra konuşabilir. Sabri Uzun ve Hanefi Avcı'dan bahsediyorum. Sabri Uzun İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun haksız yere görevden alınması üzerine bir tw attı yanlış yapıyorsun uz dedi. Sen misin bunu söyleyen. Arkasından Hanefi Avcı Selahattin Demirtaş'la ilgili AİHM'nin kararının uygulanması gerektiğini söyledi. Vay sen misin bunu diyen. İkisinin de rütbeleri sökülecek. Gerekçe FETÖ terör örgütüyle iltisaklı. Ya bunların ikisi de yazdıkları kitaplarla sizin yaptığınız bütün hataları sizin yüzünüze vurdular. Adaletsizliğin ulaştığı boyutu görebiliyor musunuz! Ama Sabri Uzun da Hanefi Avcı da unutmasınlar az kaldı, zaten gelecek sandık. Onlar da gayet iyi biliyorlar, onların sökülen rütbelerini aynen dikeceğiz. Bir ipte iki cambaz oynamaz. Bir cambaz düştü diğeri de halkın iradesiyle düşecek.
Ekonomik olarak da yönetemiyorlar Türkiye’yi, gerçekten batırdılar
Ekonomik olarak da yönetemiyorlar Türkiye’yi, gerçekten batırdılar. Şekerde hiçbir sıkıntımız yoktu. Durduk yere kalktılar IMF’nin talimatına uydular. Ne diye, efendim şeker pancarı üretiminde kota getireceğiz. Esiyor ya bazen dinlemeyiz falan filan onu bakmayın millete söylüyor. Öbür taraftan gelen her talimatı aynen uyguluyor. Kotayı uyguladılar şeker üretimimiz düştü. Yetmedi şeker fabrikalarını satın dediler sattılar.
Biz oy peşinde kısır bir siyaset yapmıyoruz
AK Parti iktidarı döneminde her yıl ortalama 20 bin ton çay ithal edildi. Bugüne kadar 183 bin ton ithal edildi. 434 milyon dolar para ödendi. Bu kadar parayı biz Rize'ye Artvin'e Trabzon'a verseydik ne olurdu? Bu iktidar size değil yabancı çay üreticilerine çalışıyor. Sözüm söz bize oy versinler vermesinler, biz adaletten yanayız. Kim çalışıyorsa alın teri döküyorsan ondan yanayız. iktidar olacağız Rizeli kardeşim sen de duy bunu .İktidar olacağız kaçak çayla nasıl mücadele edilir göreceksin. Sözüm var, Rize'nin meydanında kaçak çayların tamamını yakacağım. Biz oy peşinde kısır bir siyaset yapmıyoruz. Bizim için her şeyden önemli bu ülkede yaşan insanların refahı, mutluluğudur. Rizeliyi, Tarabzonluyu, Orduluyu çantada keklik görüyor. Unutma unutma bu millet artık uyandı. Milletin sesi var artık bil bunu artık!
Diyabetli çocuklar hakkındaki yeni düzenleme için teşekkür
Erdoğan beni dinlese çok şey olacak. Ama dinlemiyor ne hikmetse. Fakat arada bir de dinliyor. 3 hafta önce burada diyabetli çocuklar için daha konforlu bir yaşam sürmesi lazım. Bütün anneler bütün babalar bunu bekliyorlar çocuğun yüzü buruştuğu zaman o acıyı anne baba da hissediyor diye. Her neyse söz vermiş ben bunu yapacağım demiş. Teşekkür ederim kendisine ben, dinlediği ve diyabetli çocuklara bu katkıyı verdiği için.
Mavi Marmara
Halka doğruları söylememek gibi bir gelenekten geliyorsanız devleti sağlıklı yönetemezsiniz. Mavi Marmara'da hayatını kaybeden şehitlerimiz vardı. Uluslararası sularda Çetin Topçu ailesini ziyaret ettim. Oğlu olayı anlatırken göz yaşlarını tutamadı. Bize kimse sahip çıkmadı dedi. Onlara sahip çıkacağımızı yanlarında olacağımızı, varsa adaletsizliğin üzerine gideceğimizi, o dosyanın bizim iktidarımızda kapanmayacağını söyledik. Daha acı olanı giderken bize mi sordunuz cümlesi. Oraya gideceğini biliyorsun yeri göğü inletiyordun bunları tahrik ettin gidin dedin gemiler verdin. Hatta bazı milletvekilleri de katılacaktı ama son anda onlar vazgeçtiler. Ölenlere sahip çıktılar mı? Çıkmadılar. Ama biz sahip çıktık.