Kılıçdaroğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Biz cahil dediğimiz zaman mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir" sözünü hatırlattı.
Öte yandan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın kendisine yönelik, "Madem ülke ve milletin geleceğinde sorumluluk almak istiyorsun, öyleyse hodri meydan. Gücün yetiyorsa, yüreğin varsa, kendi özgür iradenle hareket edebiliyorsan seçimlerde çık karşımıza; birikimlerimizi, vizyonlarımızı, projelerimizi, heyecanlarımızı yarıştıralım" çıkışına da yanıt verdi. "Her yerde, her ortamda, vizyonsa vizyon, tarihse tarih, bilgiyse bilgi, kültürse kültür, çık karşıma seninle açıkça konuşalım. Korkma Erdoğan korkma" diyen Kılıçdaroğlu, "27,5 yıl devlete hizmet ettim. Kul hakkı yiyen birisi kul hakkı yemeyenin karşısına çıkamaz. İşin temelinde bu var. Olur tek başına gelemezsin. Bakanlarını al. bakan yetmez, danışmanlarınız yetmez. Danışman yetmez prompter'ını da al. Neyi alırsan al çık karşıma. Hodri meydan diyorum" sözlerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na adaylık çağrısında bulunmuş; “Buradan Sayın Kılıçdaroğlu'na çağrı yapmak istiyorum; madem kendine güveniyorsun, madem ülke ve milletin geleceğinde sorumluluk almak istiyorsun, öyleyse hodri meydan. Gücün yetiyorsa, yüreğin varsa, kendi özgür iradenle hareket edebiliyorsan seçimlerde çık karşımıza; birikimlerimizi, vizyonlarımızı, projelerimizi, heyecanlarımızı yarıştıralım. Bırakalım kararı millet versin. Yok eğer aday olmak istiyor, ama birilerinin tehdidine, şantajına, telkinine maruz kalarak bunu ilan edemiyorsan da korkma. AK Parti’nin 20 yılda sağladığı huzur, adalet, hak, özgürlük iklimi, her bir vatandaşımız gibi senin de en büyük güvencendir” diye konuşmuştu.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Bizim kişisel bir hırsımız yok. Biz bu ülkenin kalkınması için Türkiye'de huzurun olması için mücadele eden bir partiyiz. 85 milyon kardeşimiz duysun hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonu kucaklayacağız. Bütün karamsarlığına rağmen güzel imzaların da atıldığı bir Türkiye'deyiz. İstanbul Barosu seçimleri yapıldı, ilk kez bir kadın İstanbul Baro Başkanı oldu. Filiz Faraç. Kendisini kutladım ama önemli olan şu bütün CHP'nin kendisini kutladığını ifade etmek için de buradan tekrar kendisini kutluyorum.
"Gezici mahkemelerine de son vereceğiz"
Adaleti yeniden inşa etmek istiyoruz. Gezici mahkemeler istemiyoruz. Kimin davası nereye düştü. Oradaki hakim vicdanı ile karar verecek. Sarayın istediğine göre değil. O zaman gezici mahkemeyi değiştirelim oradaki hakimleri alalım yeni bir heyet tayin edelim, çünkü saray onun mahkum edilmesini istiyor. Bu gezici mahkemelerine de son vereceğiz. Adalet neredeyse onu arayıp bulacağız. Yargıç mı? Yargı dünyasına eğileceğiz.
"Demokrasi tarihimizin onurlu bir sayfası olan Gezi'ye buradan selam göndermek boynumun borcudur"
Gezi aileleri burada onlara da hoş geldiniz diyorum. Allah aşkına Gezi olayları TC devletinin, TC vatandaşlarının haksızlık karşısında yükselttikleri bir sestir. Ve bu ses bir bayraktır ve bu bayrak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bayrağıdır, demokrasi, adalet bayrağıdır. Milyonlarca gencimizin adalet istediği bir bayrak, bir sözdür o Yargılanıyorlar arkadaşlarımız. Yurt dışından geldiler bazıları. 13. Ağır Ceza Mahkemesi bir soru bile sormadı. Özellikle geçmişte AK Parti'ye oy verenlere sesleniyorum, MHP'ye oy verenlere sesleniyorum, hakim bir tek soru dahi sormuyor. İki bir tek tanık bile dinlemiyor. Üç, bir delil var mı yok mu bunu bile araştırmıyor. Vicdan sahibi olanların vicdanına havale ediyorum bu duruşmayı. Ama ahdimdir ne olursa olsun bedeli ne kadar ağır olursa olsun bu ülkeye adaleti ya getireceğim ya getireceğim. Ortası yok bu işin. Vera'yı babasıyla buluşturacağım, ahdim var. Gerçekten de bizim demokrasi tarihimizin onurlu bir sayfası olan Gezi'ye buradan selam göndermek de benim boynumun borcudur.
"Bu devlete Allah rızası için bir tek fabrika dahi yapmadılar"
Bu fabrikanın önünde bir toplantı yaptım. Sendika temsilcisi de geldi pancar ve tütün üreticileri de geldi. Hepsine söz verdim. Şunu söyledim; '20 yıldır AK Parti hükümetlerinin yaptığı bir tek fabrika var mı?' Mesela gübre fabrikası, mesela şeker fabrikası yaptın mı? Şimdi bütün çiftçilere söylüyorum, gübreyi alıyorum pahalı diyorsun, gübre fabrikasını niye yapmıyorlar diye soracaksın? Bu devlete Allah rızası için bir tek fabrika dahi yapmadılar. Ama yapılanların tamamını sattılar ve yediler.
Açık ve net söylüyorum AK Parti iktidarları yeni bir fabrikayı yapabilecek düşünceye sahip değiller. Onlar tam anlamıyla bir yıkım ekibidirler. Her şeyi yakıp yıktılar. Bütün fabrikaları!
Ulusal Süt Konseyi tepkisi
"Öyle bir tablo var ki Ulusal Süt Konseyi yaptılar, güzel. Süt fiyatını belirleyecekler. Ama bu konseyin başındaki kişinin fabrikası var. Yani ne kadar ucuza süt alırsa o kadar ucuz alacak. Fiyatı artırmıyor bir türlü. O zaman süt üreticilerine benim bir çift sözüm var. Neden bu konseyin başında süt üreticilerinden biri yok da fabrika sahibi var? Sözüm söz kim o işin erbabıysa o konseyin başına süt üreticilerinden birini getireceğiz başına.
Milli Eğitim Bakanlığı'na çağrı: O 22 okulun arsalarını bize verin, size bir yıl içerisinde o okulları yapıp teslim edeceğiz
"Sivas Anadolu'nun tarihi. Sivas'ın 1233 köyü var. Köy sayısı açısından Türkiye'de bir numara. Ve Sivas Tokat gibi göç veren bir kent. İnsanlar büyük kentlerin varoşlarında iş arıyorlar. 22 okul 2020 Temmuz ayında yıkılmış. Şimdi 2022 yılındayız. Hâlâ ihalesi yapılmış değil. Sivaslı kardeşlerime söyledim, Milli Eğitim Bakanlığı'na da açık çağrı yaptım, şimdi yeniden çağrı yapıyorum. Bu 22 okulun arsalarını bize teslim edin, size bir yıl içerisinde o okulları yapacağız, donanımızı yapacağız her şeyi mükemmel olacak ve o okulları Milli Eğitim Bakanlığı'na teslim edeceğiz. Yapamıyorlar. Biz iktidar değiliz ama yapıyoruz. 20 okulu yapmayı beceremeyen bir iktidar TC devletini sağlıklı yönetebilir mi?
İktidara: Dünyayla yarışmak bunların haddi değil
"Dünyayla yarışmak bunların haddi değil. Dünya ile yarışmak için senin katma değeri yüksek ürün üretmen lazım, senin üniversitelerinin bilgi üretmesi lazım. Demir Çelik Fabrikası Sivas'ta, binlerce kişinin gelir kaynağı. Şimdi bu fabrikayı aldılar bir mafyaya teslim ettiler. Mafya ile bunların araları çok iyi biliyorsunuz. Özellikle de uyuşturucu mafyasıyla. Şunu söyledim. Allah nasip eder de iktidar olursak göreceksiniz bu fabrikaya el koyacağız. Bu fabrika geçmişte olduğu gibi yine çalışacak, işçiler iş başı yapacak. Fabrikanın bacaları tütecek. Burada demir üretilecek. Türkiye en azından dışarıdan hurda demir bile üretmeyecek. Kendimiz yapacağız. Bunlar çalıştıramazlar Sivaslı kardeşim. Sen yetki vereceksin bize. Sivas Belediye Başkanlığı'nı bize verin Sivas'ı en az beş yıl içinde büyükşehir belediyesi haline getirelim. Her soruna talibiz, birikimle çözmeye talibiz.
"Bir umutsuzluk dalgası var"
"Bir umutsuzluk dalgası var. Bu dalgayı yok edeceğiz inşallah. Teşvik yapmışlar bunlar. Yeni bir sanayi bölgesi var. Nuri Demirağa'nın adını vermişler çok teşekkür ederiz. Oraya 28 Aralık 2021 tarihli bir kararname ile orası cazibe merkezi ilan edilmiş. Diğer sanayi bölgeleri ilan edilmemiş. Doğal olarak Sivaslı üretici diyor ki nasıl rekabet edeceğim. Bir il teşvik açısından ikiye bölünür mü, çifte standart olur mu! Bunu da kaldıracağız. Hızlı tren açacağız demişler. Sivaslı kardeşime söyledim, bu kadar yalana yeter deyin.
"Bütün taşeron işçilerini kadroya geçireceğiz"
"Türkiye'de hangi kurumda olursa olsun bütün taşeron işçilerini kadroya geçireceğiz. Devlet taşeron mu çalıştırır ya!
"Mahir Ünal" tepkisi: Bu SADAT kafasıdır; senin dilini küçümseyen bir adamla ne işin var?
“(Mahir Ünal’a tepki) Yuh çekilecek pozisyonda da değil sizin nefesinize yazık. Tarih bilmiyorlar hurafelerle tarih öğrenilmez. Halkın ne konuştuğunu dahi bilmiyorlar. Ya sen hiç Karacaoğlan’ı dinlemedin mi kardeşim. Bu insanlar tertemiz Türkçeyle ne yazdılarsa bugün biliyoruz ya. Sen Yunus’u bile bilmiyorsun. Bugün parantez açalı Bahçeli buna sözde çok kızmış. Ne olacak koşa koşa gidecek yine kucaklayacak. Bu anlayış ne anlayışıdır biliyor musunuz? Bu anlayış SADAT kafasının anlayışıdır. TC devletini kaldıracağız ASRİKA diye bir devlet kuracağız, başkenti İstanbul olacak, dili de Arapça olacak. Aynı kafa. İtiraz mı ettiler? Etmediler. Ama ne olur benim milliyetçi tabanım öbür tarafa kaymasın diye arada bir işaret fişeği atayım sonra arka kapıdan yine kucaklaşacağız. Milliyetçilik vatanseverliktir, senin diline hakaret eden senin dilini küçümseyen bir adamla senin ne işin var? Hâlâ grup başkanvekili, ne olacak ki! Ama bu tür insanlara en güzel cevabı Gazi Mustafa Kemal Atatürk vermiş. ‘Biz cahil dediğimiz zaman mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.’ Daha ne desin ya!
"Ziraat odalarında üretici birliklerinde tarım danışmanları çalışıyor. şuanda asgari ücretin altında bir ücret alıyorlar bu garabete de son vereceğiz. Bunlar bir eylem yaptılar hak aradılar. bu kardeşiniz onları duydu. Ulus meydanında dile getirdikleri hakların tamamını onlara vereceğiz.
EYT'lilere: Ya yaptıracağız ya yapacağız, bu işin ortası yok
Emeklilikte yaşa takılanlar, sorunlarınızı her yerde dinlendirdim. Biz yapacağız diyorlar bekliyorum. Ya yaptıracağız ya yapacağız bu işin ortası yok.
"Hiç kimsenin alın terini para babalarına, ağa babalarına yedirtmem"
"GİMPAŞ mağdurları var. Aradan 17 yıl geçti bu insanların mağduriyetleri giderilmemiş. Buradan söylüyorum hiç meraklanmayın bu ülkeye ya adalet gelecek ya gelecek. Hiç kimsenin alın terini para babalarına, ağa babalarına yedirtmem.
Erdoğan'ın adaylık çağrısına yanıt: Hodri meydan
"Birikimlerimizi, vizyonlarımızı, heyecanlarımızı yarıştıralım diyor. Bana meydan okuyor Erdoğan. Kendisine her yerde, her ortamda, vizyonsa vizyon, tarihse tarih, bilgiyse bilgi, kültürse kültür ne istiyorsan çık karşıma seninle açıkça konuşalım. Korkma Erdoğan korkma. Ben adam yemem. Bilgi ile birikimle gel karşıma, korkma, korkma. 50 tane televizyonun 100 tane gazeten var. Özellikle AK Partili kardeşlerime söylüyorum sizin lideriniz neden Kılıçdaroğlu'nun karşısında çıkmaya cesaret edemiyor. Devletin bütün arşivleri onda. 27,5 yıl devlete hizmet ettim. Kul hakkı yiyen birisi kul hakkı yemeyenin karşısına çıkamaz. İşin temelinde bu var. Olur tek başına gelemezsin. Bakanlarını al. bakan yetmez, danışmanlarınız yetmez. Danışman yetmez prompterını da al. Neyi alırsan al çık karşıma. Hodri meydan diyorum."