Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Sen ayakkabı kutusundaki dolarları bozdurdun mu?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Yastığınızın altında ne varsa gelin altına ve TL'ye yatırın, piyasayı düzenleyelim" sözlerine ilişkin "Sen ayakkabı kutusundaki dolarları bozdurdun mu?" dedi. Kılıçdaroğlu AKP'nin dış politkasını da eleştirerek "Türkiye'yi Ortadoğu'nun şamar oğlanına çevirdiler" ifadesini kullandı.
Bugün sabah saatlerinde Adana'ya gelen Kılıçdaroğlu yurt faciasında Aladağ'da 11'i öğrenci 1'i eğitmenin yaşamını yitirdiği yurt yangınının yaşandığı bölgeyi ziyaret etti. Yanan binaya karanfil bırakan Kılıçdaroğlu daha sonra Seyhan İlçesi'ndeki Uğur Mumcu Meydanı'nda 'Türkiye'yi Böldürmeyeceğiz' mitingine katıldı.
Kılıçdaroğlu'nun ezan okunurken ara verdiği konuşmasından satır başları şöyle:
"Bir kişi inanç üzerinden, kimlik üzerinden siyaset yaparsa, bilin ki onlar bu ülkeyi bölenlerdir. Buna asla izin vermeyeceğiz. 80 milyonun başımızın üzerinde yeri vardır. 80 milyona CHP’nin kapısı açıktır. Cumhuriyeti kuranlar hiçbir kişiye, aileye, sınıfa, imtiyaz tanımadılar, Cumhuriyeti kurdular dediler ki hiç kimse kimsenin kulu ve kölesi olmayacaktır. Türkiye 80 milyonundur bir kişi kalkıp da Türkiye adına konuşamaz, Türkiye benimdir diyemez. Omuz omuza birlikte yürüyeceğiz. Neden özgürlüğü savunuyoruz, değerli şairimizin dediği gibi: ‘Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım’
Sen sarayda oturacaksın millete zincir takacağım diyeceksin. İzin vermeyiz. Her şey benden sorulsun istiyorlar, peki bu milli irade ne olacak. Sen milli irade olamazsın, temsil edemezsin, milli irade Adana’da Uğur Mumcu Meydanı’nda. Siyasi görüşlerimiz farkılı olabilir, ama bir ortak paydamızın olması lazım nedir ortak paydamız, bayrak, vatan, Türkiye, parlementer sistem, Cumhuriyet bizim ortak paydamızdır. Demokratik parlementer sisteme sahip çıkacağız. Ortak paydamızdır. Bir kişi gelecek ‘efendim benim sayısal çoğunluğum var ben sistemi değiştireceğim’ diyecek rahmetli İnönü’nün deyimiyle ‘hadi canım sende, sen kim oluyorsun da sistemi değiştiriyorsun?’
GATA'YI, HARP OKULLARINI YENİDEN AÇACAĞIZ
Adalet yüce bir kavramdır. Çünkü adalet mülkün temelidir. Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı siyasete alet edilmemelidir. Yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü hepimizin üstüne titremesi gereken kavramlardır. Adalet zulme karşı direnmek demektir. Zalime ve zulme karşı direnmek bizim görevimizdir. Devlet akılla, irfanla, bilgiyle yönetilir, Devlet kinle, intikamla yönetilmez. Emre uydu diye kişiyi linç edeceksin komutanın sırtını sıvazlayacaksın. Sözüm söz linç edilen askerlerin hesabını soracağız. Darbe fırsatçılığı yapıyorlar. Darbelere karşıyız, tıpkı teröre karşı olduğumuz gibi. Ama karşı darbe gerçekleştirmek isteyenlere de karşıyız. Sözüm söz peygamber ocağındaki emir komuta zincirini yeniden kuracağız, GATA’yı, Harp Okullarını yeniden açacağız. Direne direne kazanacağız, hiç endişeniz olmasın.
Türkiye’de hukukun üstünlüğü yok, üstünlerin hukuku var. Ben anayasayı dinlemem diyor. Onlar da diyor ki madem sen anayasaya uymuyorsun, anayasayı sana uyduralım diyorlar. CHP iktidarında sen de tıpış tıpış o Anayasa’ya uyacaksın. Bu ülke hepimizin ülkesi, bizi bir arada tutan ana çimentolardan biri de laikliktir. Bütüm samimi müslüman kardeşlerime sesleniyorum. Senin inancın benim başımın üzerindendir. Senin inancını siyasete alet edene izin verme. Herkesin inancına saygı duyacağız, bu bizim vicdan borcumuzdur.
TUTUKLU GAZETECİLER
Türkiye’de basın, medya özgürlüğü olmalı. Gazeteciler siyasileri eleştirebilmelidir. Bugün medyanın % 90’ı iktidarın elindedir. CHP iktidarında medya özgürlüğünü sağlayacağız. Bugün 146 gazeteci hapiste. Bu bizim ağırımıza gidiyor. Herkes Türkiye’de düşüncesini özgürce anlatabilsin. İnsanların düşüncelerine saygı duymak gerekir. İnsanları düşüncelerinden ötürü hapse atmak ortaçağ zihniyetidir. Ortaçağ zihniyetinden bu ülkeyi kurtaracağız. Yasağı kaldıracağız CHP iktidarında yasağa son vereceğiz.
Aramızda Ülkücü kardeşlerimiz var onlar da diyorlar ki başkanlığa karşıyız. Biz demokrasiyi, insan haklarını savunuyoruz. Çocuklarını askere göndermeyen beyler, şehitler arasında ayrım yaptılar. Buradan bütün şehit annelerine sesleniyorum, Şehitler bizim onurumuzdur. şehitler arasında ayrım yapmak bu ülkeye en büyük ihanettir. Şehitlere gazilere sonuna kadar saygı duyacağız.
DIŞ POLİTİKA
Dış politika bir kişinin çıkarlarına bir siyasi partinin çıkarlarına teslim edilemez. Dış politikanın ortak olması lazım, Suriye’ye girdiler müslüman kanı akıttılar, yanlış yapıyorsunuz dedik. Türkiye’yi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye’yi ortadoğu’nun şamar oğlanına döndürdüler. Suriye’ye girdik askerlerimiz şehit oldu, kimin vurduğu belli değil. Bir hükümet var ama kimin vurduğu belli değil. Nasıl bir devlet yönetimi bu? Türkiye Cumhuriyeti hükümeti dış politikada tarihinin en büyük hezimetini yaşadı.