İstanbul Pendik'te 13 yaşındaki bir kız çocuğunun, iki yıl önce sınıf öğretmeni tarafından dağıtılan 'Öğrenci Bilgi Formu'na el yazısı ile ailesinden şiddet gördüğünü yazması, 8 yıllık cinsel saldırıyı ortaya çıkardı.
M.E. şiddet gördüğünü forma yazdıktan sonra da, ikili görüşmede sınıf öğretmenine, ağabeyinin kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu söyledi. Olayın savcılığa intikal etmesi üzerine ağabey Ş.E. hakkında, "Zincirleme şekilde kan bağıyla bağlı çocuğun cinsel istismarı" suçundan dava açıldı. Yargılama aşamasında M.E. ifadesini geri çekti. Ancak mahkeme, M.E.'nin, verilecek ceza sonrası ailesi tarafından kendisine uygulanacak şiddetten korktuğu için suçlamadan vazgeçtiğini gerekçe göstererek Ş.E.'ye 10 yıl hapis cezasına çarptırarak, tutuklanmasına karar verdi.
Bu yazı üzerine okulda görevli rehber öğretmeni ile sınıf öğretmeni M.E. ile üç ayrı görüşme yaptı. Aynı anne ve babadan 13 kardeşi olan M.E, ailesinin kendisini okutmak istemediğini, kızları önemsemediğini, liseye göndermeyeceklerini söyledi.
Öğretmenler aileyi ziyaret etti ancak somut bir olumsuzluk tespit etmedi. M.E'nin anne ve babası kızlarını okutacaklarını söyledi.
Öğretmenlerin ziyaretinden ve ilgisinden cesaret alan M.E, bir süre sonra sınıf öğretmenine kendisinden 4 yaş büyük ağabeyi Ş.E'nin cinsel saldırısına maruz bırakıldığını söyledi. M.E. ağabeyisinin 5 yaşından beri kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu açıkladı. M.E, ailesinde erkeklerin daha çok önemsendiğini ve suçun kendisine atılacağı korkusu ile bunu daha önce dile getirmediğini ifade etti.
20 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
DHA'da yer alan habere göre öğretmenler tarafından tutulan tutanak, karakola gönderildi. M.E, karakolda aynı ifadesini tekrarladı. Soruşturmayı yürüten İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Ş.E. hakkında, "Zincirleme şekilde kan bağıyla bağlı çocuğun cinsel istismarı" suçundan 20 yıldan 35 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
ADLİ TIP RAPORU
Bu iddia üzerine Mağdur M.E'nin Avkuatı Kerim Tunç Erturan, çocuğun akıl sağlığına ilişkin rapor alınmasını istedi. Adli Tıp Kurumu'ndan gelen 23 Eylül 2019 tarihli raporda, "Mağdure M.E'nin olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasına ve beyanlarına itibar edilmesine engel olacak mahiyette herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliğinin olmadığı tespitine yer verildi.
M.E'nin Avukatı Kerim Tunç Erturan, Ş.E'nin cezalandırılmasını istedi. Avukat Erturan, kararla birlikte hala ailesi ile aynı evde yaşayan M.E. için koruyucu tedbirler alınmasını talep etti.
10 YIL CEZA ALDI
Kararını açıklayan mahkeme, Ş.E'ye, "Zincirleme şekilde kan bağıyla bağlı çocuğun cinsel istismarı" suçundan 15 yıl ceza verdi. Sanık Ş.E, suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğundan ceza 12 yıl hapis cezasına düşürüldü. 'İyi hal' indirimi ile cezayı 10 yıla düşüren mahkeme, kararla birlikte tutuklanmasına da karar verdi. Cezayı çok bulan Ş.E'nin avukatı bu kararı İstinaf Mahkemesi nezdinde temyiz etti.
MAHKEME KARARIN GEREKÇESİNİ AÇIKLADI
Kararın gerekçesini yazan mahkeme, M.E'nin 'Öğrenci Bilgi Formu'na ailesi tarafından şiddet gördüğüne yönelik yazı yazması sonrası rehber öğretmeninin kendisi ile üç kez görüştüğünü, bu görüşmelerin de tutanağa bağlandığını kaydetti. Olayın bu şekilde açığa çıktığı belirtilen gerekçeli kararda, "M.E. her ne kadar soruşturma ve kovuşturma anlatımları arasında birbiri ile esaslı olarak çelişen beyanlarda bulunmuş ise de hem sınıf öğretmeni hem de rehber öğretmenleri tarafından mağdur ile yapılan birden fazla görüşmede ısrarlı bir şekilde başından geçenleri anlattığı..." belirtildi.