Kupamızı vermezlerse eylem yaparız!

Hacıosmanoğlu, 'Kupayı vermezlerse, Cumhuriyet tarihinin görmediği bir eylem yaparız' dedi.
Kupamızı vermezlerse eylem yaparız!
2013-01-01 02:33:33   Güncelleme: 2020-05-12 20:01:13    

Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu göründüğü gibi büyük parası olan biri olmadığını söylüyor: “Olsaydı da hepsini Trabzonspor’a verirdim. Çocuklarımın rızkını bile veriyorum.” Bir de tabii 2010-11 sezonu şampiyonluk kupasını Fenerbahçe’den alma mevzusu var. “Kupayı vermezlerse, Cumhuriyet tarihinin görmediği bir eylem yaparız” diyor.

İbrahim Hacosmanoğlu'nun Milliyet'ten Mirgün Cabas'a verdiği söyleşinin bir kısmı şöyle:Siz başkanlığa Muharrem Usta’yla yarışarak seçildiniz. Onun seçilmeme nedeni olarak da Başbakan Erdoğan’a fazla yakın olması gösterildi. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

O zamanlarda siyasetin desteklediği aday diye görülüyordu, biz de halkın desteklediği adaydık. Bizim sorumluluğumuz çok daha farklı. Bütün güçlerin hemen hemen yüzde 80’inin bize karşı olduğu bu düzenin içerisinde halkın oylarıyla seçilmiş bir insanız.

“Bana ‘Artık bu işin fazla üstüne gitme’ diyen, cevabını alacağını da bilir”

Şike iddiaları nedeniyle 2010-11 sezonu şampiyonluk kupasının Fenerbahçe’den alınıp Trabzonspor’a verilmesi tartışılıyor. Başbakan size “Bu da böyle olsun, artık fazla üstüne gitme” dese buna karşı çıkar mısınız?

Bana kimse söylemez öyle bir cümle. Söylediği zaman da alacağı cevabı bildiği için akıllı insanlar söylemez. Ben onun söyleneceği bir adam değilim.

Başbakan da söylese buna razı olmaz mısınız?

Kimse söyleyemez bana. Sayın Başbakanımızın mücadelesinden dolayı saygı, minnet duyuyorum. Kişisel olarak ne desteği vermem gerekiyorsa da her zaman vereceğim. Hayatım altüst olsa, beni bu yoldan çevirecek değil Türkiye’de, dünyada bir güç yok.
Bu kupayı bize vermezlerse, hukuk kuralları içinde, Cumhuriyet tarihinin görmediği bir eylemi yapmak da bizim boynumuzun borcudur.

Nasıl bir eylemden bahsediyorsunuz?

Bizi milyonlarca insan arıyor ne zaman toplanacağız, yürüyeceğiz diye. 300-500 bin ya da üzerinde insan, başka kulüplerin taraftarları da, bu adaletsizlik ortadan kalksın diye yürümek için haber verin diyorlar.

“İstinye’ye gider, bir çadırkent de biz yaparız”

Nereye yürüyeceksiniz?

Yürüyeceğimiz yer bellidir. İstinye’ye, Futbol Federasyonu’na yürüyeceğiz. Gider bir çadırkent de biz yaparız. En sonunda bu hakkı bize teslim edecekler ya da Türk futbolunu kökten yakacaklar. Yanması da benim hiç umrumda değil.

Türkiye’de bu ölçekteki kararlar siyasetin etkisi olmadan alınmaz.

Bu kararı alacak kişiler “Fenerbahçe camiası mı, Trabzonpor mu?” hesabı yaparsa ne olacak?

Ben ona inanmıyorum. Bunu alıp bir tarafa verince, diğer tarafı küstüreceksiniz diye bir şey yok. Bu ülkede bakıyorsunuz, hep başbakan müdahale ediyor diyorlar ama “beyefendi” diye başbakanın ismini kullanan simsarlar var. Bu ülkede kendini yorumcu, gazeteci olarak çok üst düzeyde gören, TV’lerde insanları yönlendiren ama emek hırsızlarının avukatlığını yapan, başbakanın ismini kullanan simsarlar var. Bunların hepsinin biz raporunu tutuyoruz.

Açıklamalarınızın birinde “Trabzon Rum takımı mı, Ermeni takımı mı?” demiştiniz, şimdi kupada Rum takımıyla eşleştiniz. Onlara yenilirseniz daha çok üzülür müsünüz?

Benim ayrımcı bir kişiliğim yok. Öyle anlaşıldıysa özür diliyorum. Onu derken şunu kastetmiştim: Bu ülkeye talip olan muhalefet partileri Trabzonspor kulübünü, camiamızı
yok sayarak Fenerbahçe’ye komplo düzenlendiğini savunuyor, emek hırsızlığının avukatlığını yapıyor. Onu derken azınlık vatandaşlarımızı değil, Ermenistan’ın, Yunanistan’ın, İsrail’in takımlarını kastetmiştim.

“Başbakan olmayacak bir şey söylüyor, UEFA bunu yapmaz ki...”

Ama sorumluluk mevkiinde oturan başbakan UEFA’ya, karar mekanizmasına konuşuyor; diğeri muhalefet, tribünlere konuşuyor. Başbakan Erdoğan’ın dediği daha etkili, önemli değil mi?

Bu ülkenin başbakanı “Kişilerle kurumlar ayrılsın” diyor. Bunu yapamazlar.

Başbakan olmayacak bir şey mi söylüyor yani?

Olmayacak bir şey söylüyor. UEFA bunu yapmaz ki.
 

Vehaber Menu