Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu göründüğü gibi büyük parası olan biri olmadığını söylüyor: Olsaydı da hepsini Trabzonspora verirdim. Çocuklarımın rızkını bile veriyorum. Bir de tabii 2010-11 sezonu şampiyonluk kupasını Fenerbahçeden alma mevzusu var. Kupayı vermezlerse, Cumhuriyet tarihinin görmediği bir eylem yaparız diyor.
İbrahim Hacosmanoğlu'nun Milliyet'ten Mirgün Cabas'a verdiği söyleşinin bir kısmı şöyle:Siz başkanlığa Muharrem Ustayla yarışarak seçildiniz. Onun seçilmeme nedeni olarak da Başbakan Erdoğana fazla yakın olması gösterildi. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
O zamanlarda siyasetin desteklediği aday diye görülüyordu, biz de halkın desteklediği adaydık. Bizim sorumluluğumuz çok daha farklı. Bütün güçlerin hemen hemen yüzde 80inin bize karşı olduğu bu düzenin içerisinde halkın oylarıyla seçilmiş bir insanız.
Bana Artık bu işin fazla üstüne gitme diyen, cevabını alacağını da bilir
Şike iddiaları nedeniyle 2010-11 sezonu şampiyonluk kupasının Fenerbahçeden alınıp Trabzonspora verilmesi tartışılıyor. Başbakan size Bu da böyle olsun, artık fazla üstüne gitme dese buna karşı çıkar mısınız?
Bana kimse söylemez öyle bir cümle. Söylediği zaman da alacağı cevabı bildiği için akıllı insanlar söylemez. Ben onun söyleneceği bir adam değilim.
Başbakan da söylese buna razı olmaz mısınız?
Kimse söyleyemez bana. Sayın Başbakanımızın mücadelesinden dolayı saygı, minnet duyuyorum. Kişisel olarak ne desteği vermem gerekiyorsa da her zaman vereceğim. Hayatım altüst olsa, beni bu yoldan çevirecek değil Türkiyede, dünyada bir güç yok.
Bu kupayı bize vermezlerse, hukuk kuralları içinde, Cumhuriyet tarihinin görmediği bir eylemi yapmak da bizim boynumuzun borcudur.
Nasıl bir eylemden bahsediyorsunuz?
Bizi milyonlarca insan arıyor ne zaman toplanacağız, yürüyeceğiz diye. 300-500 bin ya da üzerinde insan, başka kulüplerin taraftarları da, bu adaletsizlik ortadan kalksın diye yürümek için haber verin diyorlar.
İstinyeye gider, bir çadırkent de biz yaparız
Nereye yürüyeceksiniz?
Yürüyeceğimiz yer bellidir. İstinyeye, Futbol Federasyonuna yürüyeceğiz. Gider bir çadırkent de biz yaparız. En sonunda bu hakkı bize teslim edecekler ya da Türk futbolunu kökten yakacaklar. Yanması da benim hiç umrumda değil.
Türkiyede bu ölçekteki kararlar siyasetin etkisi olmadan alınmaz.
Bu kararı alacak kişiler Fenerbahçe camiası mı, Trabzonpor mu? hesabı yaparsa ne olacak?
Ben ona inanmıyorum. Bunu alıp bir tarafa verince, diğer tarafı küstüreceksiniz diye bir şey yok. Bu ülkede bakıyorsunuz, hep başbakan müdahale ediyor diyorlar ama beyefendi diye başbakanın ismini kullanan simsarlar var. Bu ülkede kendini yorumcu, gazeteci olarak çok üst düzeyde gören, TVlerde insanları yönlendiren ama emek hırsızlarının avukatlığını yapan, başbakanın ismini kullanan simsarlar var. Bunların hepsinin biz raporunu tutuyoruz.
Açıklamalarınızın birinde Trabzon Rum takımı mı, Ermeni takımı mı? demiştiniz, şimdi kupada Rum takımıyla eşleştiniz. Onlara yenilirseniz daha çok üzülür müsünüz?
Benim ayrımcı bir kişiliğim yok. Öyle anlaşıldıysa özür diliyorum. Onu derken şunu kastetmiştim: Bu ülkeye talip olan muhalefet partileri Trabzonspor kulübünü, camiamızı
yok sayarak Fenerbahçeye komplo düzenlendiğini savunuyor, emek hırsızlığının avukatlığını yapıyor. Onu derken azınlık vatandaşlarımızı değil, Ermenistanın, Yunanistanın, İsrailin takımlarını kastetmiştim.
Başbakan olmayacak bir şey söylüyor, UEFA bunu yapmaz ki...
Ama sorumluluk mevkiinde oturan başbakan UEFAya, karar mekanizmasına konuşuyor; diğeri muhalefet, tribünlere konuşuyor. Başbakan Erdoğanın dediği daha etkili, önemli değil mi?
Bu ülkenin başbakanı Kişilerle kurumlar ayrılsın diyor. Bunu yapamazlar.
Başbakan olmayacak bir şey mi söylüyor yani?
Olmayacak bir şey söylüyor. UEFA bunu yapmaz ki.