Lale Mansur: Akademisyenlere gözaltı, Sedat Peker'e ancak soruşturma!

Oyuncu Lale Mansur, Özgür Düşünce’den Hüseyin Keleş’in sorularını yanıtladı.
Lale Mansur: Akademisyenlere gözaltı, Sedat Peker'e ancak soruşturma!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

İşte o röportaj:

''

BUZDOLABINA KALDIRILAN AÇILIM DEĞİL VİCDANLAR

Birkaç hafta önce Diyarbakır’daydınız. Orada neler gördünüz, neleri görmediniz?

Bir kere Sur’un içine giremedik. Sur Mahallesi’nden çıkan tanıkları dinledik. O bölgedeki muhtarların tanıklıklarını dinledik. Oğullarının cenazesini almaya çalışan iki baba vardı. Açlık grevine başlamışlardı. Eskiden canlıların üzerinden iktidar kavgası yaşanıyordu, şimdi cesetlerin mahremiyetine girilerek yapılıyor bu. İktidarda olanlar dindar olduklarını söylüyorlar. Benim bildiğim dindarlıkla vicdan arasında bir bağlantı var. Bence buzdolabına kaldırılan açılım değil vicdanlar. Sokağa çıkma yasağını uygulayıp evde insanlar taranamaz. Olsa olsa gidip şüphelendiklerini alıp sorguya çekebilirler. Ama şu anda yaptıkları savaş suçudur.

GÖMÜLEN SİLAHLARIN GEREĞİNİ YAPMAMAK İHMAL VE SORUMSUZLUK

Yani Doğu ve Güneydoğu’da yaşananlarla ilgili muhalefet etmeyen, sorgulamayan herkes suça dahil mi?

Bence, evet öyle. Birçok insan farkında değil, bazı insanlar da farkında ama ne yapacağını bilmiyor. Çünkü hiçbir organizasyona, hiçbir partiye dahil değiller. Çok üzülüyorlar ama hiçbir şey ellerinden gelmiyor. Hükümet kanadından ‘Stoklanan silahları gördük ama çözüm sürecine zarar gelmesin diye ses çıkarmadık’ savunması geldi? Bu hiç mantıklı gelmiyor. Mademki uygunsuz şeyler görüyorlardı neden gereğini yapmıyorlardı durum bu hale gelene kadar. Burada da ihmal ve sorumsuzluk var. Şu anda hiçbir güvenilirlikleri kalmadı.

SES ÇIKARMAYA KORKAN SANATÇILAR VAR

Dünyada, özellikle ABD’de sanatçılar toplumsal olaylara ve projelere çok duyarlı ama Türkiye’de bu iki elin parmağını geçmiyor. Siyasal baskı ya da tehdit sanatçıları setlere mi kilitliyor?

Benim umurumda değil açıkçası. Bana isterlerse bu yüzden iş vermesinler. Çok şükür bunu yapacak lüksüm var. Benim de 5 çocuğum olsa ve onları doyurmam gerekse belki ben de yapamayabilirdim. Ama ben dayanamıyorum, tahammül edemiyorum. Korkan sanatçılar var. Ben DGM’lerde yargılanmaya alıştığım için, biliyorum ne olup biteceğini.

AKADEMiSYENLER ÜZERiNDEN KORKU ORTAMI OLUŞTURULUYOR

Ayşe öğretmen, Beyaz ve akademisyenlerin başına gelenlere ne diyorsunuz?

Ayşe öğretmen sadece çocuklar ölmesin diyordu, ne devleti ne de PKK’yı suçluyor veya övüyordu. Bu bile soruşturma açmaya yeterli görüldü. Bu ürkütücü. Rektörün biri, “Söz konusu devletse akademik özgürlük olmaz” diye buyurmuş. Adının önünde profesörler, doktorlar var ama bu kadar anlamış olayı. Akademisyenler derhal gözaltına alınırken “Kanlarıyla duş alacak” olan Sedat Peker için ancak soruşturma açılıyor. O da üst üste şikayet gelince. Korku ortamı yaratılmak isteniyor.

BERAAT EDEN JİTEM’CİLER NEREDE?

İnsanları dinlediniz, basın açıklamaları yaptınız, çağrılarda bulundunuz. Şu anki Türkiye’de sivil toplumun etkili olabileceğine inanıyor musunuz?

Diyarbakır’dakilerin bize söylediği, gitmemizden memnun oldukları yönündeydi. O kadar büyük bir sessizlik var ki. ‘Biz kimsenin umurunda değiliz’ gibi bir düşünceleri vardı. Gitmemiz hiçbir işe yaramasa da buna yaradı. Bir toplantı yaptık, basın açıklaması yaptık. Bir yürüyüş yaptık. Uzun süreden beri ilk kez gaz yemeden yapılan bir yürüyüş olmuş. Devlet o gün ‘cici çocuk’ rolü oynamaya karar verdi. Sur’un önüne kadar gelebildik. Vali çok şakacı bir adam. Öyle anlatıyor ki, sanki İsviçre’deyiz. Siyah arabaları sorduk. Mesela siyah arabalardaki Jitem mi? “Jitem yok” diyor vali. Jitem’in yok olduğunu biz de biliyoruz, salak değiliz ama Jitemciler beraat etti. Beraat edenler nerede?

DEVLET DE PKK DE SAVAŞ iSTiYOR

HDP’nin bu gidişatta ezildiğine, arada kaldığına inanıyor musunuz?

PKK da devlet de savaş istiyor. Şöyle düşünüyorlar: ‘500 asker öldü 5 bin gelir, 500 gerilla öldü 5 bin gelir.’ Yalnız çok önemli bir nokta var. Ben vergimi devlete veriyorum. Benim muhatabım PKK değil. Hepimizin parasıyla yapılıyor bütün bunlar. Hepimiz suça dahiliz. Bunun kimse farkında değil. Hesap sormak zorundayız.

YOLSUZLUKLARI VE AYAKKABI KUTULARINI KİMSE UNUTMADI

Düşünce suçundan yargılandınız, ülkede düşünmek hala suç sanırım?

Bu mesele aşılmak istenmiyor. İktidar, 1 Kasım’dan önce ‘Beğendiniz mi, bakın ne oluyor’ dedi. Oy verildi ama daha beter oldu. Oy verenler neden bu yaşananları sorgulamıyor? Bir de Hitler Almanyası meselesi çıktı. Bu konuyla ilgili Murat Belge doğru söylüyor. Diyor ki, ‘Ortaya bir şey atıyor. Ne kadar karşı çıkılıyor bir bakayım.’ Aslında başka çareleri kalmadı. O yolsuzlukları, ayakkabı kutularını kimse unutmadı. Bütün bunlar gündeme gelecek. Bu yüzden iktidarda kalmak onlar için hayat-memat meselesi.

Foto Galeri Videolar Son Dakika Haberler Video Kategori Foto Kategori Vehaber İletişim Künye Şikayet Menü