Levent Üzümcü: Bu ülkede aydınlık bir gelecek kaygısıyla yanan pek çok insanın canına kıydılar

Gazeteci-yazar Uğur Mumcu, katledilişinin 30’uncu yıl dönümünde, başrollerinde Levent Üzümcü ve Orhan Aydın’ın olduğu 'Unutma Bizi' oyunuyla anıldı. Levent Üzümcü, 'Çok canımızı verdik, çok fazla can gitti bu ülkede. Farklı siyasi görüşlerden de olsalar aydınlık bir gelecek kaygısıyla yanan pek çok insanın canına kıydılar maalesef. Umarım bunun önüne, net ve kesin bir şekilde geçebiliriz' dedi.
Levent Üzümcü: Bu ülkede aydınlık bir gelecek kaygısıyla yanan pek çok insanın canına kıydılar
2023-01-25 18:53:33   Güncelleme: 2023-01-25 18:53:33    

Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag) öncülüğünde, gazeteci-yazar Uğur Mumcu ve katledilen aydınlar anısına 24-31 Ocak günleri arasında düzenlenen Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında; Cengiz Toraman'ın yazıp yönettiği, başrollerinde Levent Üzümcü ve Orhan Aydın’ın olduğu 'Unutma Bizi' oyunu dün akşam Ankara Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde sahnelendi.

1,5 saat süren oyunda Gülcan Altan, piyanist Dengin Ceyhan eşliğinde şarkılar seslendirdi. Oyuna, Uğur Mumcu’nun çocukları Özge Mumcu Aybars ve Özgür Mumcu da katıldı. Oyunun ardından Özge Mumcu Aybars, oyunculara ve ekibe plaketlerini takdim etti.

Mumcu, yaptığı konuşmada, 'Bizi yalnız bırakmadığınız için sizlere çok teşekkür etmek istiyorum; evin önünde, salonlarda, her yerde. Levent Üzümcü Tiyatrosu’na ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Biz, sizin sayenizde yalnız değiliz. Yalnız olmadığımızı bize hissettirdiğiniz için, hep beraberiz zaten, çok teşekkür ediyorum ben kendi adıma kalpten' dedi.

'Aydınlık bir gelecek kaygısıyla yanan pek çok insanın canına kıydılar'

Oyunun ardından Levent Üzümcü, şunları söyledi: 

'Bu insanların yok olacağını düşünüyorlar. Fakat biz, bu yaptığımız gösterilerle, anma eylemleriyle bu insanların yok olmadığını, fikirlerinin yok olmadığını, fikirlerinin takipçileri olduğunu sürekli hatırlatıyoruz. ‘Bir ölür, bin diriliz’ lafı da buradan geliyor. Örgütlü bir şekilde, adı her neyse, derin devlet daha çok bilinen ismiyle bu yapı, Türkiye’de silah ve uyuşturucu ticaretini yapabilmek için din ve milliyetçilik üzerinden korkunç bir siyaset yapıyor.

Bunları da arkasına alarak garip bir rüzgarla savruluyor; ‘Biz gidersek devlet çöker’, ‘Biz gidersek devlet yok olur’ diye. Ama devletin daha iyi olmasını isteyenler, daha liyakatli bir devlet isteyenler, hayatlarını koyarak, daha iyi bir ülke olabilmesi için, daha iyi bir yarın bırakabilmek için çocuklarına, çırpınıyor insanlar. Bunun unutulmaması lazım. Bunun nesilden nesle aktarılması lazım. Bu kitlelerin daha çok büyümesi lazım ki böylesine rahat bir şekilde cinayetler işleyemesinler, cinayet işleyecek o pervasızlığı kendilerinde bulamasınlar. Biz, bunun için çabalıyoruz. Çok canımızı verdik, çok fazla can gitti bu ülkede. Farklı siyasi görüşlerden de olsalar aydınlık bir gelecek kaygısıyla yanan pek çok insanın canına kıydılar maalesef. Umarım bunun önüne, net ve kesin bir şekilde geçebiliriz.'