Ankara Barosu, 5 Aralık’ta Baro Yönetim Kurulu’nun kararıyla LGBT Hakları Merkezi’nin kurulduğunu duyurdu.
Baro'dan yapılan duyuruda, Baromuz bünyesinde LGBTİQ+ Hakları Merkezi kurulmuştur. Merkezde görev almak isteyen meslektaşlarımızın Baro Kalemine başvuruda bulunmaları gerektiği duyurulur” denildi.
KaosGL'de yer alan habere göre Ankara Barosu LGBT Hakları Merkezi’nin kurulması için çalışan avukatlardan Öykü Didem Aydın, basında LGBT'lere, LGBT avukatlara, LGBT örgütlerine ve bu alanda çalışan barolara dönük nefret söylemi içeren haberlerin ardından harekete geçtiklerini belirterek, merkezin kurulması için çalışmalarını şöyle özetledi:
Basında çıkan haberlerin ardından önce bir sosyal medya grubu kurduk. Bu grupta 150’den fazla avukat LGBTİ+’lara ve özellikle de LGBTİ+ avukatlara dönük nefret, ayrımcılık ve ötekileştirmeyi tartışmaya başladık. Ardından ‘LGBTİQ+ Nefretine Karşı Hukukçu Dayanışması’ adıyla bir whatsapp grubuna evrildik. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden avukatlarla tartışmalar yürüttük. Ankara’da bir merkezi nasıl kurabileceğimizi konuştuk. Başka barolarla temaslar kurduk. Ankara Barosu içinde ise insan hakları ve kadın hakları merkezleriyle ile iletişime geçtik. Nihayetinde Baro Yönetim Kurulu kararıyla merkezimiz kuruldu.”
‘AVUKAT, STAJYER YA DA HUKUK ÖĞRENCİLERİ DE AYRIMCILIKLA KARŞILAŞIYOR’
LGBT avukat, stajyer ya da hukuk öğrencilerinin de ayrımcılıkla karşılaştığını hatırlatan Aydın, Bazı barolarda trans arkadaşlarımızın kayıtlarının yapılmaması, hukuk öğrencisi arkadaşımız Efruz Kaya’nın diplomasını almak için mücadelesi, beden uyum sürecinde yaşadıklarını paylaşması gibi son dönemdeki ayrımcılıklar da bizi harekete geçirdi” dedi.
LGBT avukat, stajyer ve hukuk öğrencilerinin bir ayrımcılıkla karşılaştıklarında başvurabilecekleri meslek örgütlerinin olması gerektiğini söyleyen Aydın, Meslek örgütlerimizde LGBTİQ+ kişiler var ve dayanışmaya ihtiyaç duyuyoruz. Birisi staja kabul edilmediğinde, hukuk diplomasında trans kimliğine uygun değişiklik yapılmadığında ona kendi örgütü destek olmalı” dedi.
Cinsiyetçiliğin barolarda da çok egemen olduğunu, avukatların yer aldığı sosyal medya gruplarında dahi ayrımcılık iklimini gözlemlediklerini vurgulayan Aydın, LGBTİQ+ kişilerin kendi meslek örgütlerinde varlıklarını ortaya koyabilmesi, yine LGBTİQ+ alanında çalışan avukatların dayanışması çok önemli. LGBTİQ+ kişiler nefret suçları, nefret söylemi ve her alanda ayrımcılıkla mücadele ederken ister istemez avukatlarla muhatap oluyor. Yaşanan ayrımcılıkların pek çoğu yasa gereği de suç. Öyle olunca avukatın kapasitesi son derece önemli oluyor” ifadelerini kullandı.