Londra'da hayat pahalılığı, Fransa'da koronavirüs önlemleri protesto edildi

İngiltere'de enerji faturaları ve gıda fiyatlarındaki artışlara karşı başkent Londra'da protesto gösterileri yapıldı. Fransa'da yasağa ve sıkı önlemlere rağmen, Kovid-19 salgını nedeniyle alınan kısıtlamaları protesto eden 'Özgürlük Konvoyu' başkent Paris’in merkezine girdi.
Londra'da hayat pahalılığı, Fransa'da koronavirüs önlemleri protesto edildi
2022-02-13 11:30:56   Güncelleme: 2022-03-30 07:35:20    

Parlamento Meydanı'nda bir araya gelen çeşitli sivil toplumu kuruluşlarından göstericiler, burada yapılan konuşmaların ardından Başbakanlık Ofisi olan Downing Caddesi’ndeki 10 Numara'ya yürüdü.
Ellerinde "Yüksek gaz fiyatlarını durdurun" ve "Maaşları ve destekleri artırın, fiyatları değil" yazılı pankartlar taşıyan göstericiler, Başbakan Boris Johnson'a istifa çağrısında bulundu.
İngiltere’de hızla artan enerji fiyatlarının da etkisiyle enflasyon, aralıkta yıllık bazda yüzde 5,4 ile son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
Böylece son verilerle birlikte ülkede yıllık enflasyonun yüzde 7,2 olduğu 1992 yılının mart ayında bu yana en yüksek seviye kaydedilmiş oldu.
Merkezi Londra’da bulunan Capital Economics ise yıllık enflasyonun ülkede bu yılın nisan ayı itibarıyla yüzde 7 seviyesine ulaşmasını bekliyor.


AA muhabirinin sorularını yanıtlayan göstericilerden Daniel Parker, "Son artışlarla birlikte enerji faturam oldukça yükseldi. Kontratımın sonlanmasının ardından evimden çıkıp daha ucuz bir yere taşınmak zorunda kalacağım. 5 senedir yaşadığım evimden taşınmak zorunda kalıyorum." ifadelerini kullandı.
Enerji ve gıda fiyatlarında yaşanan fiyat artışın görünenin çok daha ötesinde etkileri olduğunu belirten Parker, "Bu artışlar beni ve çevremdeki herkesi etkiliyor. Saati 12 sterline çalışıyorum ama yine de fiyatlardaki artışlar karşılamaya gücüm yetmiyor" dedi.
Bir diğer protestocu Alison Davy ise "Yoksul kesimin hayatını perişan edecek yakıt fiyatlarındaki artışları protesto etmek için buradayım. Bugün dışarıda güneş var ama aynı zamanda hava dondurucu derecede soğuk" diye konuştu.
Birçok insanın evlerinde ısınma ihtiyacını karşılayamadığı için erkenden yatmak ya da evlerinde paltoları ile oturmak zorunda kaldığını belirten Davy, "İnsanlar yakıt faturalarını eline aldığında ağlıyor" dedi.
İngiltere’de geçen yıl yaklaşık 2,5 milyon kişinin hayatta kalmak için başvurduğu gıda bankalarından birinde çalıştığını belirten Davy, “Bu fiyat artışları yoksullara ve işçi sınıfına yapılan bir saldırıdır.” ifadesini kullandı.
İnsanların gelirlerinin yerinde sayarken giderlerinin son dönemde yaşanan fiyat artışları ile büyük oranda arttığına dikkati çeken Davy, "Bu hükümeti bir an önce görevden almamız gerekiyor. Bunu bir an önce yapmalıyız." diye konuştu.

Hane başına enerji faturalarında yıllık 694 sterlin artış

İngiliz enerji denetim kuruluşu Ofgem, bu ay başında perakende gaz ve elektrik fiyatlarındaki "üst fiyat limiti"nin 1 Nisan'dan itibaren yüzde 54 artırılacağını açıklamıştı. Açıklamada gaz ve elektrik faturalarında fiyat tavanının yıllık 1277 sterlinden 1971 sterline yükseltildiği belirtilmişti.
Küresel gaz fiyatlarında rekor artış yaşandığının ifade edildiği açıklamada, tavan fiyatın yükseltilmesinin 22 milyon müşteriyi etkileyeceği bildirilmişti.
Söz konusu artışla, otomatik ödeme yapan müşterilerin gaz ve elektrik faturalarında yıllık ortalama 694 sterlin artış olacağı hesaplanıyor.
Geçtiğimiz ay Age UK'den yapılan açıklamada, sivil toplum kuruluşunun, İngiliz İş, Enerji ve Endüstriyel Strateji Bakanı Kwasi Kwarteng ile Çalışma ve Emeklilik Bakanı Therese Coffey'e mektup gönderdiği bildirildi.


Mektupta, "Fırınını kullanamayacak kadar endişeli olan ve bunun yerine çorba ve sandviçle geçinen, her gün değil sadece iki günde bir duş alan, sürekli akıllı sayaçlarını izleyen ve günlük limitlerini aşmadan ısıtıcılarını kapatan yaşlıların olduğunu duyduk." ifadelerine yer verildi.
Ülkede milyonlarca yaşlı insanın enerji faturalarını ödemekte zorlandığı belirtilen mektupta, "Düşük gelirli pek çok yaşlı insan enerji kullanımlarını düşünecek kadar, kendilerini finansal baskı altında hissediyor." denildi.
İngiliz sivil toplum kuruluşu Ulusal Enerji Eylemi'ne göre ise ülkede bu yıl toplam 6 milyon hanenin enerji faturalarını ödeyemeyeceği tahmin ediliyor.

FRANSA

Konvoy, polis ve jandarmanın kentin farklı giriş kapılarında oluşturduğu kontrol noktalarını aşarak Champs-Elysee Caddesi'ne ve Zafer Takı'nın bulunduğu Charles-de-Gaulle Meydanı'nda toplandı.
Yüzlerce eylemci Champs-Elysee Caddesi'ne ve çevresine gelerek konvoya destek verdi.
Hükümetin Kovid-19 kısıtlamalarına ve aşı kartı uygulamasına tepki gösteren göstericiler hükümet karşıtı sloganlar attı, pankartlar taşıdı.
Meydandan uzaklaşma çağrılarına uymayan göstericilere biber gazıyla müdahale eden polisin bazı eylemcilere copla sert müdahalede bulunduğu da görüldü.
Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, yasaklanan gösteriye katıldıkları gerekçesiyle 337 kişiye para cezası kesildiğini, çıkan olaylarda 54 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.
Paris'te "Özgürlük Konvoyu" nedeniyle 7 bin 200 polis görev yaptı.
Başkentin simgelerinden Champs-Elysee Caddesi'nde, polis yoğun güvenlik önlemleri aldı, olası şiddet olaylarına karşı 3 zırhlı araç hazır tutuldu.
Bu arada, Fransız basının adli kaynaklara dayandırdığı haberlerde, konvoya destek veren sarı yeleklilerin liderlerinden Jerome Rodrigues'in yasaklanan gösteriye katıldığı gerekçesiyle Elysee Sarayı yakınlarında gözaltına alındığı belirtildi.

'Hükümetin sağlık politikası bir felaket'

Paris'teki Özgürlük Konvoyu'na katılmak için Strasbourg'dan gelen Thierry Klotz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 başladığından bu yana gösterilere katıldığını belirterek, hükümetin sağlık politikasını "felaket" olarak yorumladı.
Klotz, Fransa'da özgür bir ülkede oldukları için eylem yapma haklarının bulunduğuna söyledi.
Kanada'nın başkenti Ottawa'daki kamyon sürücülerinin konvoy eylemlerinden esinlenen Kovid-19 aşısı zorunluluğu karşıtı özel araç ve kamyon sürücüleri, Fransa'nın farklı kentlerinden yüzlerce kilometre yol yaparak Paris'e gelmişti.
Paris Emniyet Müdürlüğü "Özgürlük Konvoyu"nun Paris’te eylem yapmasının kamu düzenini tehdit riski oluşturduğu gerekçesiyle kente girişini yasaklamıştı. Paris İdari Mahkemesi de bu yasağı onamıştı.