Şendoğan Yazıcı’nın yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet kararını temyiz etmesi üzerine dosyayı inceleyen Trabzon Bölge Adliye 3. Ceza Dairesi, Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin 15/09/2021 tarihli kararına atıfta bulunarak, “Sanığa yüklenen 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 63/1-b maddesinde düzenlenen bakaya suçunun oluşması için, öncelikle suç tarihinde yürürlükte bulunan 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun 89/4. maddesinin (a), (b), (c), (d) veya (e) bentlerinde yer alan kabahatlerin herhangi birinden dolayı kesinleşmiş bir idari para cezasının bulunması gerektiği” hükmünü hatırlattı.
Mahkeme heyeti, somut olayda Şendoğan Yazıcı’ya yapılan tebligatın usulsüz olduğuna hükmederek, “sanık hakkında kesinleşmiş bir idari yaptırım kararı bulunmadığından suç unsurunun oluşmadığını” vurguladı. 3. Bölge Adliye Ceza Mahkemesi, Borçka Asliye Ceza Mahkemesi’nin hükmünü tamamen kaldırarak, Şendoğan Yazıcı’nın birleştirilen tüm dosyalardan ayrı ayrı beraatine hükmetti. Böylelikle Şendoğan Yazıcı hakkında verilen toplam 26 bin 500 liralık para cezası da ortadan kalktı.
VİCDANİ RET NEDİR?
“Vicdani ret” en basit anlatımla kişinin vicdani ya da ahlaki tercihleri, dini inançları ya da politik görüşleri nedeniyle askere gitmeyi reddetmesi olarak tanımlanıyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’ne taraf tüm ülkelerin vicdani reddi “din ve vicdan özgürlüğü” kapsamında değerlendirmesi gerekiyor. Fakat Türkiye’deki yaklaşım bu minvalde bir politika içermiyor. Avrupa Konseyi’ne üye 47 ülkeden 46’sı vicdani ret hakkını tanıyor. Tek kabul etmeyen ülkenin ise Türkiye olduğu biliniyor.