Masanın kendisi KDV dahil 5 bin lira!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'deki iftar yemeğine ilişkin 'masanın maliyeti 1 milyon liranın üzerinde' diyenlere tepki göstererek 'sandalyeler Gül döneminden kalma, demir profiller, çatal-bıçak Demirel'den kalma' dedi. Altın klozet konusuna da değindi.
Masanın kendisi KDV dahil 5 bin lira!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde muhtarlara verilen yemeğin ardından konuşma yaptı.  Erdoğan gazetelerde çıkan haberlere ve Mimarlar Odası'na tepki gösterdi.

Erdoğan açıklamasında şunları söyledi;

 Doğru yerinden kalkana kadar yalan dünyayı dolaşırmış diye bir söz var. Malesef, bu külliye konusunda, tamamı da yalan, yanlış olan pek çok spekülasyon üretildi.
 
Öncelikle şunu tüm samimiyetimle ifade etmek isterim. Biz Türkiye'ye gücüne ve şanına yakışır bir devlet binası kazandırdığımıza inanıyoruz. Bundan da  milletimiz adına gurur duyuyoruz.
 
Fakat bir takım medya grupları, bir takım meslek odaları ve bir takım siyasetçiler ki, bu dünyada, bu ülkede bunların bir dikili ağacı yoktur. Bir binaları yoktur. Ama lafları çoktur. Israrla millete ait bu bina üzerinden bize saldırmayı alışkanlık haline getirdiler. Ya bu bina benim mi? Bugün burada ben varım, yarın burada bir başka arkadaşımız olacak.
 
Burası milletin evi. Ziya Paşa'nın güzel bir sözü var: Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.
 

Açıkçası ben bu konuları milletimin huzuruna getirmekten dahi imtina ediyorum, utanıyorum. Ama biz bu iddiaları cevaplamadıkça yalan ve iftira mekanizmasının cür'etini her gün artırdığını görüyoruz.
 
Pazartesi günü Diyanet İşleri Başkanımız ve yanında eski Diyanet İşleri Başkanları olmak üzere bir grup alimlerle birlikte yaklaşık 30 kişilik bir iftar sofrası burada bir araya gelmemize vesile oldu.
 
Bir takım konuları burada açıklamak istiyorum.
 

Bilindiği gibi, bu iftardan yansıyan bir fotoğraf karesi üzerinden çok alçakça, ahlaksızca, tamamen yalana ve iftiraya dayalı bir kampanya başlatıldı.
 
Bir oda mensubu çıkıp, iftarda kullanılan servis malzemelerinin, masanın, ki o masa şu anda benim oturduğum masadır, sandalyelerin, masa örtüsünün, çiçeklerin, vazoların ve yemeğin toplam maliyetinin 1 milyon liranın üzerinde olduğunu iddia etti. Yani eski rakamla 1 trilyon.
 
Kalem kalem verilen bu rakamların tamamı da yalandır, yanlıştır, tüm iddialar iftiradan ibarettir.
 
Sizin şahsınızda bu akşam, ekranları başında bizi izleyen tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. Hicap duyuyorum, ama anlatmak durumundayım.
 
O MASA KAÇA MAL OLDU?
 
Bakın ben burada size o yemeğin maliyetini tek tek ifade ediyorum. Hepsinin faturaları elimizde.
 
MASANIN KENDİSİ KDV DAHİL 5 BİN LİRA
 
Maliyeti 240 bin lira olarak ifade edilen şu yemek masası var ya, bu sitelerdeki bir ustamız tarafından 4 bin 600 lira +KDV'ye mal edildi. Yani 5 bin lira maliyeti var ama 240 bin lira diye ifade ettiler.
 
MASA SUNTADAN YAPILMIŞ, ALTINDAKİ DEMİR PROFİLLER DEMİREL DÖNEMİNDEN KALMA
 

Ve bu bir portatif tablo. Suntadan yapıldı. Altındaki demir profiller, geçtiğimiz günlerde rahmetli olan Sayın Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminden kalmadır.
 
SANDALYELER GÜL DÖNEMİNDEN KALMA
 
435 bin lira olduğu iddia edilen, masanın çevresindeki şu sandalyeler Sayın Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı döneminden kalmadır ve böyle bir maliyeti yoktur. Yani buranın eski demirbaşında olan sandalyelerdir.
 
DEKORLAR DA ÖNCEKİ DÖNEMLERDEN KALMA
 
Masa üzeri ve çevresinde bulunan, 32 bin lira maliyeti olduğu iddia edilen dekorlar da yine bir önceki dönemden kalmadır. Ve böyle bir maliyet söz konusu değildir.
 
ÇATAL-BIÇAK GİBİ MALZEMELER DEMİREL DÖNEMİNDEN KALMA
 
Yemekte kullanılan çatal-bıçak gibi servis malzemeleri yine rahmetli Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminden kalmadır.
 
YEMEK KÜLLİYE'NİN MUTFAĞINDA PİŞTİ
 
O akşam, refakatçilerle birlikte misafirlerimiz için 110 kişilik iftar yemeği hazırlandı. Bu iftarda ikram edilen yemeğin tüm malzemeleri bu külliyenin mutfağından temin edildi.
 
Yemekler Külliye'nin aşçılarınca pişirildi.
 
Servis Külliye'nin garsonlarınca yapıldı.
 
Sofranın düzenlenmesi, süslenmesi yine buranın personeli tarafından yapıldı.
 
KİŞİ BAŞI MALİYET 30 LİRA, TOPLAM 3 BİN 390 LİRA
 
Yemeğin ve masanın hazırlanmasının maliyeti 3 bin 390 liradır. Kişi başı yemek maliyeti de 30 liradır.
 
Gerçek maliyeti bu olan bir iftar yemeği milyon liralık rakamlarla kamuoyunun gündemine getirilmeye çalışıldı. Bu iddiaları ortaya atanlar ya hesap bilmiyorlar, ya da niyetleri başka.
 
HUKUK ÖNÜNDE İFTİRACILAR BUNUN HESABINI VERECEKLER
 
Elbette biz onların niyetlerinin ne olduğunu biliyoruz. Bu tür iftiraların tamamıyla hukuk önünde hesabını verecekler. Öyle, "ben burada konuşayım böyle kalsın" yok. Hesaplaşacağız.
 
Bu medya gruplarının ne olduğunu, bunların niyetlerinin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Nasıl bir yaşam içinde olduklarını çok iyi biliyoruz. Ama bunun hesabını verecekler.
 
Şunu özellikle vurgulamak isterim. Benim dönemimde, Cumhurbaşkanlığı'na alınan tabak, çatal, bıçak türü hiçbir malzeme yoktur. İhtiyacımız olduğu zaman tabi ki alacağız. Cumhurbaşkanlığı'nı hangi malzemelerle devralmışsak onlarla devam ediyoruz. İhtiyaç duyulduğunda elbette takviye yapılacaktır. Ama bunun, iddia edilen rakamlarla ilgisinin bulunmadığını ve iddia edildiği şekilde olmadığını tüm milletimin çok iyi bilmesini isterim.
 
ALTIN KLOZET KONUSU
 
Bakın bu akşam burada söylemek istemezdim. Altın klozet meselesi başta olmak üzere, ve bunu düşünün ana muhalefetin başındaki zat söylüyor, sonra da "ben onu kastetmedim" diyor, nereyi kastettin? Kocaeli Valisi'ni kastetmiş. Kocaeli Valisi de (şu anda Hatay Valisi) çıktı açıklama yaptı. Bilirkişiler geldi, inceleme yapıldı, dediler ki, "bunun altın klozetle yakından uzaktan alakası yok".
 
Ama ana muhalefetin başındaki zat, zaten Kocaeli'ni zikretmedi. Bizzat Saray'ı kendi ağzından ifadeleriyle dinledik.
 
Cumhurbaşkanlığı'yla ilgili bu tür yalan ve iftiraların boyutu artık şahsımı aşmıştır. Şu anda Tayyip Erdoğan cumhurun başkanı olarak buradadır. Devleti temsilen buradadır.
 
Değerli kardeşlerim, bu iftiralar doğrudan Cumhurbaşkanlığı makamına, dolayısıyla devletin şahsiyetine zarar verir hale gelmiştir. Aslında burada mesele; ne masa, ne sandalye, ne çatal-bıçak, ne yemek meselesidir. Burada mesele Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin millete mal olmuş olmasıdır.
 
Bunların rahatsızlığı, her zaman olduğu gibi yine milletin kendisindendir. Bugün burada 7. defa muhtarlarımızla buluşuyoruz. Burada yaklaşık 7 aydır şehit yakınları ve gazilerimizle, işçilerimizle, öğrencilerimizle, esnafımızla, ihracatçılarımızla... Velhasıl, toplumun her kesimden insanımızla bir araya geliyor, hasbihal ediyoruz.
 
Asıl rahatsızlıkları işte bundan dolayı. Yani Cumhurbaşkanı'nı halkıyla nasıl bütünleşir? Onları bu rahatsız ediyor.
 
Şayet biz burada, milletimizle bir araya gelip kucaklaşmak yerine sadece belli kesimleri ağırlayıp, hani bunların Beyaz Türkleri var ya, onları ağırlayıp, çünkü onlar size bize "zenci Türkler" diyorlar, ben de öyle bir "zenci Türk" olmaktan şeref duyarım, o zaman böyle bir saldırıya maruz kalmazdık.
 
Tüm hayatları, millete hizmet verenleri engellemekle, yapılan işlere takoz koymakla geçenler, bizim muhtarlarımızla, milletimizle kucaklaşmamızı hazmedemiyorlar.