Yatırım ve istihdama yönelmeden elde edilen bu tatlı kârlar onların iştahlarını kabarttıkça kabartır. O yüzden faizin düşürülmesi ve üretim ekonomisine dönük ekonomik modeller onları rahatsız eder. Kendi kurulu düzenlerini sürdürmek için ülkelerin ekonomilerine yönelik saldırılarda bulunurlar. Doların birden bire yükselmesinin sebebi budur. Güvensizlik ve kaygı oluşturarak kurulu düzenlerini bozmaya yönelik hamleleri boşa çıkartmaya çalışırlar. Türkiye gibi bir ülke söz konusu olduğunda durum biraz daha farklı bir siyasi boyut arz eder.
Türkiye’nin ABD’nin başını çektiği ve Fransa ve Almanya gibi kimi Avrupa başkentlerinin desteklediği hasmâne politikalarla karşı karşıya kaldığı dönemlerde ekonomik silah bu sürecin bir parçası olarak etkili bir biçimde devreye alınır. Trump’ın dolar üzerinden ekonomik sistemimizi çökerteceğini ifade eden sözleri bu gerçekliğin yalın bir ifadesidir. Başka bir belgeye ihtiyaç yoktur diye yazdı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın küresel sisteme boyun eğmemesiyle, saldırıların sistematik hale geldiğini savunan Metiner, 2023 seçimine gidilirken amaç bellidir: Boyun eğmeyen Erdoğan’ı ne pahasına olursa olsun alaşağı etmek. Gezi’yle başlattıkları ve sonrasında değişik kılıflarla sürdürdükleri sokak oyunları üzerinden deviremedikleri Erdoğan’ı 15 Temmuz’da asker kılıklı elemanları üzerinden devirmeye çalıştılar. Başarılı olamadılar. Şimdi sıra sandığa geldi. 2023 seçimi bu anlamda nihai bir hesaplaşma olacak. 15 Temmuz bitmedi. Devam ediyor. Salgınla beraber dünya ekonomilerinde baş gösteren kriz daha da derinleştirilerek Türkiye’nin içine taşınmak isteniyor. Gerçek bu iddiasında bulundu.